💌 SON MEKTUP

151 7 0
                                    

Müstakil, tek katlı evindeydi. Bugün dersi erken bitmişti. Yapacağı bir şey olmadığı için koltuğa uzanmış, dinleniyordu.

Asel Ulusoy... Kardeşler arasından en küçüğü, yani üçüncüsüydü. Sakin bir kız olduğu kadar, neşeliydi de. O, her duyguyu en güzel şekilde yaşıyordu.

Dış görünüş ve haraketleriyle aynı abisi olan Asel, içindeki sonsuz duygularıyla da ablasına benziyordu. O, ailesine fazlasıyla düşkün bir kızdı.

Asel, yerinden kalktı ve değerli kutusunu eline aldı. Bu kutuda... Mektuplar vardı. İleride bir gün okuması için kendine yazdığı, mektuplar. Yaşadığı güzel ve hüzünlü olayları yazarak saklıyordu. Üzerinden zaman geçince açıyordu, okuyordu. Unutulmaması gereken olaylar her zaman yaşanıyordu ve onlardan ders çıkarılması gerekiyordu.

O sırada zil sesi yükseldi. Abisiyle yaşıyordu ve henüz işten gelmesine zaman vardı. Kaşları çatılırken, kutuyu kapattı ve yerine koydu. Ardından, kapıya ilerledi.

Kapıyı açtı. Kimse yoktu. Biraz etrafa bakındı ama hayır, hiç kimse görünmüyordu. Kaşları daha da çatılırken yerdeki zarf dikkatini çekti. Eğildi, eline aldı. Üzerine dikkatle baktı ama kendinden kabartmalı çiçek deseni dışında ne bir isim, ne de bir yazı vardı.

Asel, tekrar salona döndü. Koltuğa oturup merakla içini açarken süslü kağıdı çıkardı. İçinde yazanları, teker teker okudu.

Mektuplar Güzeli, yazısıyla başlıyordu mektup; mektuplar kadar güzeldi Asel, mektuplar kadar güzeldi yazan.

Yazının devamı da başlangıcı gibi çok güzeldi. İnsanın içini okşuyordu. Açık açık yazmıyordu değer verdiği ama her kelimesinde hissettiriyordu. Asel... Tam anlamıyla hayran olmuştu. Kimin yazdığını bilmiyordu ama... Mutlu olduğu kesindi.

Mektupta ismi yazmasaydı eğer, kendine geldiğini anlamazdı Asel. Yanlış kapı, derdi ve bırakırdı çünkü böyle güzel yazabilecek birini tanıdığını sanmıyordu.

Kim seviyorsa onu, belli ki güzel seviyordu.

Asel düşündü. Yüzündeki gülümsemenin yanında bir de merak vardı. Kim olabilirdi ki? Onu seven birini tanıyordu ama... Berkin'in böyle bir şey yapacağına da inanmıyordu. Nedense, aklına Enes de gelmişti. Mektup fikrini o da çok sevmişti ama... Olamazdı. Larin, en yakınının abisi, böyle bir şey yapmazdı. Daha geldiği çok olmamıştı hem, kısa sürede böylesine sevilir miydi?

Mektup... Kapıya bırakıp yok olan, ikisinden biri miydi, yoksa... Farklı, bambaşka biri mi?

İşte bu sorunun cevabını, SON MEKTUP belirleyecekti.

12.04.2018 - Perşembe - 20.50

SON MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin