Diğer mekanların aksine burası cidden sakindir.Birkaç kadeh içmek beni rahatlatıyordu.Her zaman içtiğim Moscow Mule den söyledim. Aklımda hala partideki çocuk vardı.Farklı bir enerjisi vardı.Sanki aramızda bir çekim oluyordu ama yaklaştıkça korkuyordum.Bir yandan Glanstik'i düşünüyordum.Anne ve babamı özlememiştim.Sonra Tomoe var tabi...Onu çok özlemiştim.Ama gelmeyecekti,birdaha asla benimle dalga geçmeyecekti.Gözlerim dolunca kafamı salladım.Güçlü olmam lazımdı.Etrafa göz gezdirdim.İnsanlar...Diğer yaratıklar insanları basit olarak görürler ama kim bilir nasıl dertleri vardır.Kalbimizin attığı sürece ne olduğumuzun önemi yok.Hayatlar bir,dertler binbir.Sarsılarak düşüncelerimden sıyrıldım.Sinirle arkamı döndüm,biri beni ittirmişti.Lucas...
''Ne işin var burda seni budala?Sen böyle sakin yerlerde takılmazdın.''Oturduğum tabureyi kafasına geçirmeme ramak kalmıştı.
''Dione,bir şey hissettim.''Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.Yanımdaki tabureye oturttum ve sessiz olmasını işaret ettim.
''Ne gibi?''Dedim
''Uzaktaydı ama bir güç hissettim.Bizim enerjimize benziyordu.Sokaktaydım büyük ihtimalle alt sokaktan geldi,koştum ama yetişemedim.''Glanstik'ten biri miydi acaba?
''Bizim gibileri olabilir.Sorun olacağını sanmıyorum.Ben araştırırım.Sen burnunu sokma.''Oturduğum yerden kalktım.Peşimden geldi.
''Hey,hadi ama yapma.Dedektifçilik oynayalım.Belki buluruz.''Of,hiç akıllanmayan bir çocuk gibiydi.,
Oraya doğru koşarken neden yaşadığımı sorguladım.Neden bütün bunlara katlandığımı.Cevabını bilmiyordum.Yapayalnızdım.Kimsenin bana ihtiyacı yokmuş gibi.Kimsenin umrunda değilmişim gibi.Sokağa saptığımızda sadece yaşlı bi teyze vardı.Lucas ve ben soluk soluğa kalmıştık.(şaka yapıyorum yorulmadım bile.)
''Teyze buradan az önce başkası geçtı mı!''Yükses sesli ve telaşlı sorusuyla yaşlı kadın korksa da cevap verdı.
''Az önceydi.Renkli gözlüydü sanırım ve sizin yaşlarınızda genç bir adamdı.''Teyzeye teşekkür ederek evin yolunu tuttuk.
''Sence o kimdi Dione?'' Yürürken yüzüme bakıyordu.Suratına bir tane geçirmemek için zor duruyordum.
''Ben nerden bileyım?Saçma sapan sorular sorma zaten sinirliyim.''Hızlanarak Lucas ı geçtım.Şuan duygularım çok karışıktı ve kimse umurumda değildi.O gizli enerjili kişiyi kaçırmıştık.Eve gitmekten vazgeçip karşıda gördüğüm gökdelen tarzı binayı gözüme kestirdim.Lucas'a beni yalnız bırakmasını söyledikten sonra hızlı adımlarla binaya doğru yürümeye başladım.Eski bir binaydı,gri boyası dökülmeye başlamıştı ama yine de manzarası güzele benziyordu.İçeri girip merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.Koşar adımlarla yukarı tırmanıyordum.Kaç kat çıktım saymadım bile.Ve en tepeye ulaştığımda bütün şehir ayaklarımın altındaydı.Teras tam bana göreydi,eski ve dökük olsa da.Hafif bir esinti iliklerime kadar işledi.Derin bir nefes aldım ve kenara oturarak ayaklarımı aşağı sarkıttım.Gözlerimi kapadım hiçbir şey düşünmemeye çalıştım.Derken hoppala!Aynı enerjiyi tekrar hissettim.Sanki benimle oyun oynuyormuş gibiydi.Birden çok soğuk bir rüzgar esti ama bu hatırladığım bir soğukluktu.Olduğum yerde donakalmıştım.Bu his bana başka şeyleri hatırlattı.Yanaklarıma vurarak kendime gelmeye çalıştım.Burdan bakınca aşağıdaki insanlar karınca gibi görünüyordu fakat istersem en ince ayrıntılarına kadar detaylı görebilirdim.Ve aşağıda bir yerlerde geziniyordu.Gördüm onu!Cafede ve partide gördüğüm çocuk.Demekki oymuş.Bir tuhaflık sezmem normalmiş.Nasılda daha önce anlamadım şaşırdım doğrusu.Merdivenlerden inersem kaçırabilirdim o yuzde aşağı atlamam gerekıyordu.Tahminen 50 katlı binadan atlamak bana zarar vermezdi ama etraftaki insanlara nasıl anlatırdım bilemedim.Aklıma Glendor ustayla yaptığımız çalışma geldi.Çocuğun vücudunu kontrol edebirdim.Bu kadar mesafeden hiç denememiş olsamda hareketsiz bırakmayı başarabilirsem yere inene kadar şansım vardı.Gözlerimi tekrar kapadım ve aşağıdaki adama odaklandım.Nefesini hissetmeyi başardım.Benliğini kendime çekmeye çalışıyordum,düşüncelerini kilitlemeye başladığım an hareketsiz kaldığını hissettim.Amacıma ulaşmıştım oturduğum yerden hızlıca kalkıp merdivenlerden adeta uçarak aşağı indim.Adamın olduğu yere baktım ama yoktu.Kaçmıştı...Böyle bir şey mümkün müydü ki?Ya tam olarak vücudunu kilitleyemedim ya da çok güçlüydü.Neyse ki artık kim olduğunu biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ALEVİ:VAROLUŞ
FantasyEski rüzgarlar esmiyordu artık.Dione acısıyla yaşamaya başlamıştı. Ama her şey yeni başlıyordu.Uçurumdan düşmüş umudun bir dala tutunuşu...