lovely ⎯ iwaoi

5

"anahtarı bugün sen bırakıyorsun sanırım." dedi ve sınıf başkanımız elime ağır bir anahtarlık tutuşturdu. başımı salladığımda soyunma odası boşalmaya başladı. "nasıl olsa birkaç haftadır olduğu gibi yine gününde olan kişi bırakamayacak anahtarı." dedi bir tanesi çıkarken. ne dediğini pek anlayamadım.

herkes çıktığında hâlâ giyinmemiş olan tooru'ya baktım. onu yalnız bıraktığım günden beri iki gün geçmişti ve pişmanlık duyuyordum. o iki gün boyunca konuşmamıştık, okula gelip gelmediğini bile bilmiyordum. bir gününde zaten uzaklaştırma aldığımdan dolayı okula gelememiştim.

o güne kadar tooru'nun sınıfıyla beden eğitimi derslerini ortak yapmamız ilgimi pek çekmiyordu. "giyinmeyecek misin?" dedim.

"anahtarı bana ver, ben bırakırım öğretmene." soyunma odasının anahtarını her gün farklı biri bırakırdı. bu sene sıram ilk defa geliyordu.

normalde anahtarı senin yerine başkasının bırakması fikri herkes gibi benim de hoşuma giderdi. ama ona nedenini sordum. sadece bana baktı, ne hissettiğini anlayamıyordum. iki gün önce, onu yalnız bıraktığım gün olduğu gibi isteğini gerçekleştirmek istemiyordum.

"lütfen, çık." bunu dediğinde çoktan ayağa kalkmıştı ve çantasını karıştırıyordu.

"olmaz." bunu hangi cesaretle söylediğimi kendim de anlayamıyordum. "arkadaşız, değil mi? benden utanmana gerek yok." gülümsediğinde iki gün boyunca ihtiyacım olan şeyin bu olduğunu fark ettim.

"fotoğraflar yayıldığından beri biraz korkuyorum." üstünü çıkardı, vücudu tahmin ettiğim gibi çok güzeldi. onu rahatsız etmemek için yüzüne baktığımdan çok inceleyememiştim.

"tam olarak ne fotoğrafı bunlar?"

"zamanını çalmak istemem." dedi kıyafetlerini katlarken.

"önemli değil, meşgul biri değilim zaten." bu olayı en başından beri merak ediyordum zaten.

"o zaman okul çıkışı bir yerlere gidelim mi?"