Günlerdir aklındaki soruyu bir çırpıda dillendirdi kadın.
"Beni hala seviyor musun?"
İstifini bozmadan cevapladı adam.
"Bu soruyu sorduğuna göre cevabını da biliyorsun."
Afalladı kadın. Avuçlarının arasındaki kahvesi kaydı elinden. Bacaklarıyla buluşan sıcak sıvı yaktı canını hafiften, biraz önce duyduğu cümleden daha az, belirsizliğin girdabından daha fazla...
Adam endişeyle döndü kadına, elleri dolaştı birbirine ve beceriksizce masadaki suyu döktü bacaklarının üstüne. Serinlerse rahatlar diye...
"Canın acıyor mu? Çok sıcak mıydı? İyi misin?..." sıralıyordu arka arkaya cümleleri adam.
Kadın gözlerine baktı adamın o anda... Gözleri; buğulu, telaşlı, canı yanarcasına...
Cevabı biliyordu artık...
Şimdi aklındaki soru değişmişti.
"Ben onu, onun beni sevdiği kadar seviyor muyum?"...
Bunun cevaplanması daha zordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
His...
Short StoryEfsaneye göre anka kuşu küllerinden doğar. Doğar ve tüm ihtişamıyla tekrar yanacağı güne kadar var olur. Tam öldü derken yeni bir hayat bahşedilir ona... Bizler tekrar tekrar var olamayız ama benim kelimelerim tekrar var olup bambaşka bir hayale göt...
