Sm: Jiwoo?
Jw: Efendim?
Sm: Ne kadar güzel olmuşsun!
Jw: Olmuş mu ya gerçekten?
Sm: Çok güzelsin.
Jiwoo aynada kendini inceliyordu.
Sm: Peki nereye gidiyorsun?
Jw: TaeHyung 'la buluşacağım.
Sm: TaeHyung 'la buluşacaksın ve beyaz giyiyorsun!
Jw: Ne olacak ki?
Sm: Sanki bir mesaj vermek istiyormuşsun gibi durur.
Jw: Nasıl bir mesaj?
Sm: Evlenmek istiyormuşsun gibi bir mesaj. Işte bu yüzden bu elbiseyi giyeceksin.
Somin yatağın üzerinde ki kırmızı elbiseyi gösterdi. Ardından göz kırptı.
Jw: K-Kırmızı mı?
Sm: Aynen öyle.
♡♡♡
TaeHyung heyecanla restaurantta Jiwoo 'yu bekliyordu. Her şeyin mükemmel olması için çabalıyordu. Kravatını sürekli düzeltiyordu. Kapıya doğru baktığında Jiwoo 'yu gördü. Hayranlıkla ona bakıyordu. Jiwoo gülerek TaeHyung 'ın yanına geldi.
Th: Oha!
Jw: Efendim?
Th: Y-Yani şey- Otursana!
TaeHyung, Jiwoo 'nun sandalyesini çekti. Jiwoo oturduğunda TaeHyung 'da karşısına oturdu.
Th: Çok güzel olmuşsun.
Jw: Teşekkürler.
♡♡♡
Somin kapıyı açtığında Hyuna duruyordu.
Sm: Hyuna?
Hy: Üzgünüm geciktim.
Somin şaşkınlıkla Hyuna 'ya baktı.
Hy: Hani bu gece birlikte film izleriz demiştik ya.
Sm: Doğru. Ben unutmuşum.
Hy: Sen iyi misin? Çok solgun gözüküyorsun.
Sm: Iyiyim. Sadece biraz yorgunum.
Hy: Somin, burnun kanıyor!
Somin parmağını burnuna getirdi. Elindeki gerçekten de kandı.
Hy: Hadi çabuk doktora gidiyoruz.
Sm: Sıcaktandır, sakin ol.
Hy: Ama Somin -
Sm: Ben peçete alacağım sen filmlere bak. Tamam mı?
Hy: Peki.
Somin tuvalete girdi. Aynada burnuna bakıyordu. Son zamanlarda çoğu şeyi unutuyordu. Daha dün Hyuna 'yla anlaşmıştı. Ama bugün unutmuştu. Bu düşüncelerden çalan kapı çıkardı.
Hy: Somin, ben filmi seçtim.
Sm: Bende şimdi geleceğim!
♡♡♡
TaeHyung ve Jiwoo restauranttan çıkmışlardı. Arabaya doğru yürüyorlardı.
Th: Jiwoo!
Jw: Efendim?
Th: Eğer bugünü mahvettiysem özür dilerim.
Jw: Bence mükemmeldi.
Th: Jiwoo üstüne su döktüm ve benim yüzümden düşüyordun.
Jw: Değişik bir anımız oldu. Bence çok güzeldi. Öyle değil mi? TaeHyung?!
Jiwoo 'nun yanından su sesi geldi. TaeHyung konuşurken süs havuzuna düşmüştü.
Jw: TaeHyung sen iyi misin?
TaeHyung hiçbir şey olmamış gibi havuzdan çıktı.
Th: Iyiyim iyiyim. Bir şey yok ya.
Jiwoo gülmemek için kendini sıkıyordu.
Th: Jiwoo, sakın!
En sonunda dayanamadı ve gülmeye başladı.
Jw: Hahaha, kendimi tutamıyorum!
Jiwoo 'nun kahkahalarına TaeHyung 'da dayanamadı ve o da gülmeye başladı.
Jw: Neyse hadi gidelim artık. Hasta olacaksın.
Jiwoo gidecekken TaeHyung kolundan tutup kendine çekti.
Th: Sana söylemem gereken bir şey var.
TaeHyung, Jiwoo 'nun önünde diz çöktü.
Th: Bugünün mükemmel olmasını istemiştim. Ama her şeyi mahvettim. Beni seven birinin olacağını düşünmemiştim. Ama sen her şeye rağmen yine beni seviyordun.
Jw: TaeHyung...
Th: Özür dilerim, birinin beni gerçekten sevebileceğine inanmadığım için.
Çevredeki herkes onlara bakıyordu. TaeHyung yavaşça kalkıp Jiwoo 'nun gözlerine baktı.
Th: Benimle çıkar mısın?
Jiwoo şaşkınlıkla TaeHyung 'a baktı.
Jw: Evet!
Jiwoo sıkıca TaeHyung 'a sarıldı. Sokak alkışlarla inledi.
💞💞💞
*Bu bölüm daha çok Jiwoo ve TaeHyung ile ilgili oldu. Ama diğer bölüm BMin olacak.
Bölüm hakkında görüşlerinizi yoruma yazın❤*
Mükemmel bir fandomuz öckslsnsksn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Mine ♢ •BMin•
Fanfiction-Matthew, Jeon So-Min senin yeni asistanın olacak...