TaeHyung ışığı açtığında güçlü bir çığlık attı.
Th: Matthew burada napıyorsun?
Mh: Seni bekliyordum.
Th: Karanlıkta mı?
Mh: Evet de sen neden ıslaksın?
Th: Süs havuzuna düştüm.
Mh: Jiwoo seni terketmemiştir umarım.
Th: Aslında bende öyle düşünmüştüm. Jiwoo 'nun üzerine su döktüm ve benim yüzümden düşüyordu. Ama bu onun hoşuna gitmiş. Yani bana öyle dedi.
Mh: Sana bir şey söyleyeyim mi? Jiwoo 'yu kaybetme. Seni gerçekten seviyor.
Th: Çıkma teklifi ettim.
♡♡♡
Sm: Ne? Çıkma teklifi mi etti?! Çabuk bana kabul ettiğini söyle!
Jw: Kabul ettim.
Hy: Tanrım, mükemmel bir çift olacaksınız!
Jw: Acaba ona ne desem? TaeHyung demeye devam mı edeyim?
♡♡♡
Mh: Aşkım de, veya sevgilim.
Th: Yılışık durmaz mı?
Mh: Sevgilin değil mi? Insanlar sevgililerine aşk cümleleri kurar.
Th: Benim sadece 1 tane sevgilim olmuştu.
Mh: Vaziyet hiç iyi değil!
♡♡♡
Sm: Buluşacak olan sizsiniz neden ben geliyorum ki?
Jw: Of! Mızmızlanma Somin. Geliyorlar.
Sm: -lar?
TaeHyung ve Matthew geliyordu.
Th: Günaydın.
Jw: Günaydın.
Matthew Somin 'in yanına geçti. Lunaparkın önünde toplanmışlardı. Jiwoo ve TaeHyung atlı karıncaya bindiler. Somin ve Matthew 'de onlara bakıyordu.
Mh: Tatlı bir çift oldular.
Sm: Aynen öyle.
Mh: Ama bizim kadar değil.
Somin gülerek Matthew 'e sarıldı.
Jw: Oppa!
Th: Ne dedin sen?
Jw: Oppa dedim.
TaeHyung attan düştü.
Jw: Aaa, Taehyung!
Matthew, TaeHyung 'ın yanına koştu. Ardından onu kaldırdı.
Th: Bir anda oppa diyince şey oldum.
Somin ve Matthew gülme krizine girmişti.
Jw: Somin!
Sm: Hahahaha, özür dilerim ama kenimi tutamıyorum!
Jw: Sen iyi misin?
Th: Iyiyim.
Atlı karınca bitmişti.
Jw: Neye bineceğimizi buldum.
Jiwoo TaeHyung ile 360 'a doğru gitti. (Luna park aleti)
Matthew ve Somin 'de yakınlarda ki bir banka oturdu.
Mh: TaeHyung 'ı izlemek istiyorum.
Sm: Bende.
-