Maç Sayısı

1.5K 49 10
                                    

Melis okula geldiğinde tedirgindi bütün gece Kerem'den haber alamamıştı ve hala sinirli olup olmadığından emin değildi. Taksiden inip okul bahçesine girdiğinde ilk gördüğü Aksel oldu. Aksel Melis'i görünce "Gelsene" anlamında elini kaldırdı. Melis tam ona doğru yürürken birden hızlıca bir el elini kavradı. Ani bir hareketle döndü. Elini tutan kişi suratından alevler çıkan, kendini sıkmaktan çene kemikleri belirginleşen Kerem'di. Kerem durup bir şey söyleme zahmeti bile duymadan Melis'in elini kavradığı gibi yürümeye devam etti. Melis adeta arkasında sürükleniyordu. Aksel de dahil olmak üzere bahçedeki herkes Kerem ve Melis'e bakıyordu. Sınıfa girene kadar Kerem, Melis'in tüm "Ne yapıyorsun? Kerem dur. Kerem kolum acıyor." laflarını duymazlıktan geldi. Sınıfa girdiklerinde Kerem'in bu sinirli halini görenler daha o bir şey demeden sınıftan çıktılar. Kimse Kerem'in sinirli haline denk gelmek istemiyordu. "Senin sorunun ne?" diye bağırdı Kerem. Melis'in oturduğu sıranın üstüne ellerini hızla vurdu ve Melis'e yaklaşarak "Ne yapmaya çalışıyorsun beni delirmeye mi?" dedi. Kerem'in sıraya vurmasıyla Melis yerinden sıçramıştı. Okul bahçesinde Kerem onu sürüklemeye başladığı andan beri tuttuğu gözyaşları artık gözlerini acıtıyordu ama ağlamayacaktı. Karşısındakini ağlayarak yumuşatan kızlardan olmayacak kadar gururluydu. Yutkunup "Sana ne oldu?" diye sordu. Şu an Kerem'e söyleyecek başka söz gelmiyordu aklına. Karşısındaki adam 8 senedir tanıdığı adam değildi. Tamam bugüne kadar kavgaları olmuştu elbet arada kıskançlıklar, kısa süreli ayrılıklar yaşamışlardı ama hiçbiri böylesine büyük ve öfke dolu değildi. Kerem bir açıklama beklerken Melis'ten gelen soru üzerine afallamıştı. Kendini toparlayıp "Ne mi oldu? Melis 3 günlük bir adamla nerdeyse bütün gününü geçiriyorsun, adamı evine götürüyorsun onun yüzünden benim telefonlarıma çıkmıyorsun sonra kalkıp bana ne mi oldu diye mi soruyorsun?" dedi. Melis sinirlenmeye başlamıştı. "3 günlük adamın Can'dan Barış'tan farkı yok. Aynı sınıftayız ve proje eşim. Ne yapmamı bekliyordun? Ayrıca annenin doğum günü hediyesi için gideceğimiz alışverişe kendin gelmeyip Barış'ı gönderdiğin gün de bütün günümü Barış'la geçirmiştim. Aynı şey!" dedi. Kerem "Aynı şey değil" diye bağırdı. "Barış benim kardeşim ondan tedirgin olacak halim yok. Ama bu çocuk başka bu çocuğun amacı başka anlamıyor musun? Takımdaki yerimi ve seni istiyor ama yakında bunların hepsi bitecek." dedi. Melis iyice sinirlenmişti hızla ayağa kalktı "Bu söylediklerine inanamıyorum. Beni istiyor diye hemen alabileceğini ya da benim hemen ona gideceğimi mi zannediyorsun? Daha fazla burada kalıp geri dönüşü olmayacak sözlerini dinlemek istemiyorum." diyerek sınıftan çıkmak için kapıyı açtı. Tam o sırada kapının arkasında Zeynep vardı ona bir şey söylemeden yanından hızlıca geçip gitti. Zeynep hiçbir şey anlamamış bir şekilde bir Kerem'e bir de sinirle çıkıp giden Melis'e bakıyordu. Daha sonra dönüp "Ne oldu" anlamında Kerem'e bir bakış attı. Bu kavganın üzerine Zeynep'i görmek Kerem'i daha da delirtmişti. "Seninle yaşadıklarımızın cezasını çekiyorum" diyerek sıraya hızlı bir tekme savurup o da sınıftan çıktı. Zeynep'in zaten günlerdir bozuk olan morali iyice bozulmuştu.
O gün bitene kadar Melis'lerin sınıfta nerdeyse kimse birbiriyle konuşmadı. Diğer sınıflar da aralarında sessizce Kerem'in sabah yaptığını konuşuyorlardı. Kerem bütün gün derse girmemişti. Zeynep de kafa karışıklığıyla tüm gün uyuklamıştı. Melis sinirli olduğu için sürekli dudaklarını yiyor, Aksel de olan biteni anlamaya çalışıyordu. Aslında Melis'le konuşmak, ona kötü bir şey olup olmadığını sormak istiyordu ama bir yandan da kızı zor durumda bırakmak istemiyordu. Zeynep'le de olan biteni konuşmak istiyordu. Birden içinden "Güzin ablaya döndüm." diye geçirdi. Daha önce hiç böyle bir durumun ortasında kalmamıştı. Bugüne kadar Levent'e ya da diğer arkadaşlarına tavsiyeler verdiği olmuştu ama kızlarla böyle bir durumda kalmamıştı. Son zil çaldığında Melis Aksel'in yanına geldi. Düz bir sesle "Babamı aradım biraz önce, 1 saatliğine evdeymiş. Şu röportaj işini halletsek olur mu?" diye sordu. Aksel "Ta.. tabi, çıkalım o zaman." diye yanıt verdi. Aksel idolüyle bu kadar kısa zamanda tanışacağını düşünmemişti ancak anlaşılan o ki Kerem yüzünden Melis işleri aceleye getirmek istiyordu. Melis dönüp çıkmak için hazırlanan Zeynep'e "Seni seviyorum daha sonra konuşuruz" diyerek yanağına bir öpücük kondurdu. Zeynep bu ani hareketi beklemediği için öylece kalmıştı. Aslında Melis'le beraber onlara gitmeyi düşünüyordu ama Aksel'le projesini hazırlayacağını öğrenince bu düşüncesinden vazgeçti. "Ben de seni seviyorum." demekle yetindi sadece. Okul bahçesine çıktıklarında Melis Kerem onu bekliyor mu diye etrafa göz gezdirdi ama hiçbir yerde yoktu. Aksel'le taksiye binip eve doğru yol aldılar.

Kalp Seni Geri GetirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin