2 Günlük Mutluluk

1.3K 44 15
                                    

Melis uyanıp yataktan çıktığında Aksel'i izledi bir süre. Kerem'le kavgası sonrası yorgun düşmüş ve Melis'i sakinleştirmek için uğraşırken kendi uyuyakalmıştı. Gözü ve dudağı hala şiş duruyordu. Melis onun bu hale gelmesinde kendini suçluyordu. Kenarda duran battaniyeyi Aksel'in üzerine örttükten sonra onu uyandırmamak için parmak uçlarında yavaşça yürüyerek odadan çıktı. Misafir odasına geçip camın önündeki koltuğa oturdu. Saat sabaha karşı 3 civarıydı. Dışarıyı izlerken bir yandan da yaşadıklarını düşünüyordu. Kerem'le 8 sene içerisinde belki onlarca kez kavga etmişlerdi ama hiçbirinde Kerem Melis'i böyle aşağılamamıştı. Gözünün önüne Kerem'in Aksel'e inat kendisini kolundan çekip öpmesi geldiğinde Melis'in zaten bekleyen gözyaşları akmaya başladı. "Kerem beni bir eşya gibi görüp istediğimi yaparım diyerek nasıl küçük düşürür?" diye söylendi kendi kendine. Melis bunları düşünürken Aksel kapıda belirdi. Melis'in kendiyle savaşını yaklaşık 5 dakikadır sessizce izliyordu. Hareketlerinden ne kadar üzüldüğü ve kendini suçladığını anlayabiliyordu Aksel. İçinden bir ses "Hadi Aksel ona yanında olduğunu göster!" derken diğer ses "Sakın yapma o hala Kerem'i düşünüyor." diyordu. Aksel, Melis hayatına girdiğinden beri bazı şeylerin değiştiğinin farkındaydı. Kendini Melis'in yanında huzurlu ve mutlu hissederken bir yandan da arkasından çevrilen dolapları bildiği halde söyleyememek canını yakıyordu. Bir söz vermişti ve yine Melis için onun sağlığı için bu sözün arkasında durması gerekiyordu. Melis Aksel'i fark ettiğinde hemen gözyaşlarını sildi ve camdan dışarı bir şey yokmuş gibi bakmaya devam etti. Aksel Melis'in oturduğu koltuğun karşısına oturup "İyi misin?" diye sordu. Melis konuşursa ağlamaya başlayacağını bildiğinden kafasını sallamakla yetindi. Aksel uzanıp Melis'in ellerini avuçlarının arasına alarak "Sakın kendini suçlu hissetme. Bunların hiçbiri senin suçun değil." dedi. Melis kafası önünde ağlamamak için dudaklarını yiyordu. Aksel "Aslında bunların hepsi benim suçum." dediği anda Melis birden kafasını kaldırıp "Nasıl yani?" der gibi Aksel'e baktı. "Okula geldiğim günden beri Kerem zaten huzursuzdu. Son zamanlarda yakın olmamız ve benim sana ilgim yüzünden iyice kaybetme korkusuna kapıldı. Bu da düşünmeden hareket etmesine neden oldu. Ama bir daha sana böyle davranmasına izin vermeyeceğim." dedi Aksel. Melis duydukları karşısında şaşırmıştı. "Bana olan ilgisi mi?" diye düşündü içinden ama kelimelere dökemedi sadece Aksel'e bakıyordu. Aksel "Aslında en başından buna izin vermemeliydim. Seni kolundan tuttuğunda araya girmeliydim. Ama Melis.. Ben senin vereceğin tepkiden emin olamadım. Sonuçta uzun ve güçlü bir geçmişiniz var." diyerek sözlerine devam etti. Aksel'in içindeki sesten biri "Hadi devam et ona ondan hoşlandığını söyle!" derken diğeri "Sus artık kendini rezil etme. Kız seni tersleyecek şimdi." diyordu. Ama Aksel durmaya niyetli değildi. Kendisine maça çıkması için cesaretlendirici konuşmayı yaptığından beri Melis'e karşı bir şeyler hissediyordu ve onu artık böyle mutsuz görmeye dayanamıyordu. "Ben senden.." demişti ki cümlesini tamamlayamadan Semra Hanım odaya girdi. Semra Hanım'ın gelmesiyle ikisi de aynı anda kafalarını çevirip kadına baktılar. Kadın karşısında Aksel ve Melis'i görünce "Çok affedersiniz. Ben sizi yan odada zannediyordum. Buradaki sesi merak ettiğim için gelmiştim." dedi şaşırarak ve aceleyle odadan çıktı. Aksel'in kafasındaki ses "Gördün mü işte söylememen için bu bir işaret!" dedi ve Aksel öteki sesin karşı atak yapmasına izin vermeden birden ayağa kalktı. Semra Hanım'ın odadan çıkmasıyla Melis meraklı gözlerini tekrar Aksel'e çevirdi. Cümlesinin devamını getirmesini bekliyordu bunu belli etmek için "Ben senden?" dedi merakla. "Ben senden artık uyumanı rica edecektim. Çok yoruldun Melis hadi artık uyu biraz. Ben de evime gideyim." dedi Aksel. Melis duyduğu cümle karşısında hayal kırıklığına uğramıştı. Nedense o cümlenin devamının çok farklı olacağını düşünmüştü. Derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve "Haklısın ama lütfen bu saate eve dönme, burada kal. Yarın gidersin." dedi. Aksel Melis'in kollarından tutup sıvazlayarak "Sen nasıl istersen." dedi ufak bir tebessümle. Melis birden Aksel'e sarıldı. Melis'ten böyle bir hareket beklemeyen Aksel önce duraklasa da arkasından o da sarıldı ve bir süre öyle kaldılar. Kısa bir süre sonra Melis geri çekilerek "Bir şeye ihtiyacın olursa yan odadayım. İyi geceler." deyip odadan çıktı. Aksel Melis'in arkasından öylece bakarken biraz önce kafasında konuşmasına izin vermediği ses "Gördün mü o da sana karşı boş değil. Neden o lanet olası cümleyi tamamlamadın ki?" diye sordu. Aksel de yatağa uzandığında söyleyemediği için pişmandı. Melis'i artık üzgün görmek istemiyordu. Onu üzen herkesten ve her şeyden uzaklaştırmak istiyordu. Ama duygularını açıkladığında duyacaklarından da endişe ediyordu. Bunları düşünürken günün ve Kerem'le yaptığı kavganın da vermiş olduğu yorgunlukla uykuya daldı.

Kalp Seni Geri GetirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin