Rick'in gözünden:
Hershel birkaç saat sonra normal bir insan olarak uyarınca hepimiz derin bir oh çektik. Artık koltuk değnekleriyle yürüyordu. Sanırım bu dönüşmekten daha iyiydi.İki mahkumu konuşturup iyi insanlar olduğuna kanaat getirdikten sonra grubumuza dahil ettik. Ama yiyeceğimiz azlıyordu. Bu yüzden o iki mahkumla birlikte yiyecek bir şeyler aramaya koyulduk. Daha hapishanenin göründüğü bir yerdeyken Beth'in çığlığıyla arkamı döndüm. Henüz temizlemediğimiz bir bloktan çıkan aylakların saldırısına uğramışlardı. Hızla geri döndük oraya vardığımda herkes dağılmıştı ve farklı bloklara saklanmışlardı. Burada kalanlara birlikte hepsinin beynini patlattıktan sonra Diğerlerini aramaya koyulduk. Önceliğim Carl ve Lori' yi bulmaktı. Şuam kendimi kaybetmiştim. Hemen bloğa girip aramaya başladım. Önüme çıkan her aylağı öyle büyük bir hırsla öldürüyordum ki bunlardan biri bizimkilerden olsa fark et ezdim yani. Biraz sonra Glenn yanıma geldi. Birlikte aradık. Fakat bulamadık ve kendi kaldığımız bloğumuza döndük. Carl ve Lori' nin sağ olarak dönmesi için bildiğim bütün duaları okumaya başladım. Az sonra Carl ve Maggie geldiler. Sağlıklı ve ısırılmamışlardı. Carl' sımsıkı sarıldım. Annen nerde diye sorduğumda gözümün içine baktı. Maggie ye baktım. Gözlerini başka tarafa devirse de ağladığını görebiliyordum. İşte o an kendimi tutamadım. Evet ağlıyordum. Baltamı hızla alıp onların geldikleri bloğa girdim. Hershel beni tutmaya çalışıyordu. Yoluma devam ettim. Kapısı açık bir oda vardı. Önünde içeri kadar giden kan izleri ve en acısı da Lori' nin ayakkabısı...
İçeri girdiğimde yerde mide fesatı geçiren bir aylak vardı. Karnına bakılırsa Lori'yi ye... Devamını getiremeyecek kadar acı çekiyordum. Anlayın işte. Üzerine oturdum ve silahımı ağzına soktum. Mermim bitene kadar ateş ettim. Az sonra oradaki telefonun çaldığını duydum.
-alo?
-ben güvenli bir yerden arıyorum.
-Siz kimsiniz ?
-bunu söyleyemem. Ama biz çok güvenli, herşeyden uzak bir yerdeyiz.
-benim bir grubum ve bir oğlum var.Ve şuan çok büyük bir tehlikedeyiz. Bizi de grubunuza alır mısınız? Hemen hayır demeyin üstümüze düşeni yaparız.
-diğerlerine sormalıyım. Üzgünüm.
-ne olur kapatmayın.
Bu konuşmadan sonra tekrar aramalarını bekledim. Tekrar aradılar:
-alo?
-sanırım karım sizinle konuşmuş bir grubunuz varmış.
-evet. Bakın size hiç yük olmayız. Herşeye yardımcı da oluruz.
-peki size birkaç soru sormalıyım? Şimdiye kadar kaç kişiyi öldürdünüz? Tehlikeli biri olabilirsiniz.
-ahh...2. Biri bana silah doğrultmuştu. Öbürüde beni öldürmeye çalışmıştı.
-Peki ya karın? Ona ne oldu?
-karım olduğunu nerden biliyorsun?
-benden önce konuştuğun kişiye bir oğlun olduğunu söylemişsin.
-evet. Ama yeni kaybettim. Onunla ilgili konuşmak istemiyorum.
-ama söylemezseniz sizi grubumuza alamayız.
-tamam o zaman kapamayın. Bir saldırıya uğradık ve ısırıldı.
-tamam Rick.
-adımı nerden biliyorsun?
Diye sorduğumda telefonu yüzüme kapadı.
Biraz sonra telefon yine çaldı:
-Rick ?
-Lori ?
-seni çok seviyorum. Carl'ın sana ihtiyacı var. Güçlü olmalısın.
-ahh lori neden bıraktın beni. Seni koruyamadım. Hepsi benim suçum. Benim suçum. Benim suçum.
-bu senin suçun değil. Hepimiz bir gün öleceğiz. Ama bugün ama yarın benimkide bugünmüş. Şimdi kendini toparla ve grubuna sahip çık.
-beni arayan diğer kişi de yoksa Sha..
-evet Shane'ydi. Şimdi kapatıyorum. Sana dediğimi yap ve hep güçlü ol.
Bu onun son konuşmasıydı. Ve telefonu kapattı.
Kendi bloğumuza döndüm. Ve yarın daha güçlü olacağıma söz vererek uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The walking dead
ActionYürüyenlerle (zombilerle) yaşamak... Kendinizi onların yerine koyarak bir de siz deneyin...