3,

4.2K 629 125
                                    

pencerenin kenarına ilişmiş beden, gözlerimi açtığımda gördüğüm en güzel şey olurken, yarım yamalak açtığım gözlerim esmer bedeninde geziniyor. taehyung, alışkanlığı haline getirdiği çiçek sulama işini bu sabah da yapıyor. önce parmaklarıyla renkli çiçeklerin yapraklarını incitmekten korkarcasına yumuşak, narince seviyor. elindeki su şişesiyle çiçeklerini suluyor ve gülümseyerek, sanki kendisi serinlemişcesine gözlerini kapatıyor. güneş, yüzüne vurarak kirpiklerini ortaya çıkarırken yarı uyanık halimle bile her telini sayabildiğim kirpikleri titreşerek açılıyor ve sanki onu izlediğimi bilirmişcesine bakışları beni hedef alıyor.

işte, günüm ayıyor.

"yanıma gel." ellerimi kaldırıp ufak bir çocuk gibi dudaklarımı büzdüğümde dayanamıyor. çiçeklerinden ayrılıp yanıma geliyor ve göğsüme yaslanıyor. yumuşak saçları çıplak göğsümdeki benleri okşarken elleri belime dolanmış bir şekilde uzanıyoruz.

en sevdiğim şeylerden biri de, onunla tüm gün tembelce yatakta uzanmak, sarılmak ve, sevişmek.

"erken uyanmışsın yine," boynuma ilişmiş yüzünü kaldırarak gözlerimizi buluşturuyor ve bir eli yanağımdan uzanıp uyumaktan şiş gözlerime dokunuyor. "uyuyamadın mı yoksa?"

yüzümü turlayan eli yolculuğuna devam ediyor, hoşuma gittiğinden sesimi çıkarmıyorum ve yanaklarımı sıkıştırarak kendi kendine eğleniyor, sırıtarak sorumu cevapsız bırakıyor.

"çiçeklerimiz çok büyümüş, baksana!" bir anda doğrularak heyecanlı adımlarla çiçeklerin yanına ulaştığında, sabah enerjisine anlam veremiyorum fakat mutlu olması, gülümsemem için yetiyor. üzerime serili olan örtüyü ayaklarımla iteleyerek yatak başlığına sırtımı yasladığımda, eline aldığı sarı saksıyla yatağa geri geliyor ve beyaz çarşafın üzerine dökülen toprak kırıntılarını umursamadan dizlerimin üzerine renkli çiçekleri bırakıyor.

"çok güzel değiller mi? her gün sulamam işe yaramış sanırım." gözleri en güzel parıltılara ev sahipliği yapıyor şimdi. her şey yakışıyor ona, fakat en çok gülümsemek.

göz kenarları kırışsın, yanakları en güzel tona bürünsün, sadece bana gülsün. en çok bu yakışıyor, ona.

"çok güzeller bebeğim, fakat yatağımız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim." saksısını hızlıca alıp yerine, cam kenarına koyuyor ve elleriyle çarşafımızı temizlemeye başlıyor. bense gülüyorum. öyle panik oluyor ki, sadece şaka yaptığımı söylediğimde 'bütün gün sarılacağız burada, temiz olmalı yatağımız.' diyor. ah, kim taehyung. ona nasıl aşık olduğumu bilmiyor.

pencereyi aralıyor, günışığını ve sabahleyin esen tatlı rüzgarı içeriye alıyor. ben, uzanmaya devam ediyorum ve yanıma gelmesini bekliyorum. çünkü dediği gibi, sarılmamız lazım, sarılmamız gereken konular var.

kollarımı aralıyorum. çiçeğim, aşina olduğu yere, tam sol yanıma yerleşiyor. gözlerini yummadan önce çenemin hemen altına ufak öpücükler konduruyor. biliyorum, bu onun 'seni seviyorum' deme şekli.

gülümsüyorum,

"ben de seni seviyorum."

yarı aralık pencerenin izin verdiği kadarıyla rüzgar vuruyor saçlarımıza, sarılıyoruz. birkaç saatliğine uyuyoruz ama, sımsıkı olmaya devam ediyoruz. taehyung çenemin altını öpüyor her nefesinde, ben gülümsüyorum.

gün doğuyor,

kim taehyung'u seviyorum.

saudade | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin