-3- Pus

414 17 0
                                    

Yeni bölüm geldiiiii

Beğenmeyi ve bolll yorum yapmayı unutmayın.

Çare bu değise de kandı sonsuz kere.

Perdenin aralığından sokağı taramıştı gözlerim. Son bir haftadır yaptığım gibi. Şirkette kendimi güvende hissediyordum çünkü çok fazla insan vardı ama evim. Biraz tehlikeliydi. Bu panik halimle eve de gidemezdim. Perdeyi iyice örtüp yatağıma bıraktım kendimi. Bu bir haftada kendisini bana göstermemesinin tek amacı beni korku ve paniğe boğmaktı. Her zamanki gibi , sadece adının bile beni korkutmaya yettiğini biliyordu.

Kendimi hep yalanlarla kandırmıştım. Beni bulamaz , artık ondan korkmuyorum , ona aşık değilim , onun kölesi değilim. Demiştim kendime. Defalarca kez. Çoğu yalan değildi. Artık onun kölesi değildim. Koskoca bir şirketin ortağıydım. Kendi evim , kendi çevrem vardı. Okulumu birincilikle bitirip ailemi sevindirmiştim ve vücudumdan olmasa da zihnimden silmiştim onu. 

Şimdi isterse karşı komşum olsun , bana yine işkence edemeyecekti. Varlığı veya yokluğu umrumda değildi. Hayattan bezmiş adımlarımla duşa girdim. Ilık su saçlarımdan akıp tüm bedenime dağılırken bir ürperti yokladı. Geçmişin zihnime sızmasına izin vermeden , yıkanıp çıktım. Hızlı bir şekilde giyinmeye başladım. Siyah beyaz kazayaklı takım elbisemi  alıp içine siyah ipek gömleğimi giyindim. Aynanın önüne geçip klasik makyajımı yaptım. Kırmızı ruj ve kalın bir eyeliner. Siyah kısa saçlarımı sadece düzleştirip açık bıraktım. Sivri burun bordo ayakkabılarımı giyip , evrak çantamı aldım. Siyah spor arabama binip , gözlüklerimi taktım. Şuan dışardan bakılsa , geceleri dışarı çıkan ya da evde iş başında olan kadınla aynı kadın değildim. Hatta kendi yaşımdan çok büyük görünüyordum.

Gece biri beni görse 'aa şuna bak kötü kadın ya da bağımlı' , evde çalışırken on beş yaşında çocuk , şu an ise 35 yaşında şirket sahibi bir kadın , derler. Ben hepsiyim. Kimse beni kısıtlayamaz. Zamanında aşık olduğum adam mini etek giyindiğim için ''başkalarının seni fahişe sanmasını mı seviyorsun?'' diye sormuştu. Şu an umrumda bile değildi. Ben kadındım , çocuktum , kızdım. Kimse elbiseme ya da hareketlerime karışamazdı. Sinirli düşüncelerimi kovalayıp ailemin yalısının bahçesine giriş yaptım.

Zili çalıp beklerken telefonumdan haberleri kontrol ediyordum. Kapıyı evin hizmetlisi açtı. ''Tam vaktinde geldiniz Adina hanım.'' Gülümseyip yemek odasına geçtim. 

''Günaydın ve afiyet olsun canım ailem.''

Herkes tam takım kahvaltıdaydı. Aden bana bakıp ıslık çaldı.

''Birileri yine iş kadını olmuş.''

Kafasına vurup yerime oturdum.

''Ben hep öyleyim tatlım. Bazıları gibi hala öğrenci değil.''

Dil çıkartıp yemeğine döndü.

''Kızım nasılsın ?''

Annemin şefkatli sesi beni her zamanki gibi pamuk şekerine çevirmişti.

''İyiyim annecim sadece biraz gerginim.''

Babam gazetesini bırakıp muhabbete katıldı.

''Özel taş tedarikçisi ile yapacağın toplantı bugün mü?''

Kahvemden bir yudum aldım.

''Evet babacım. Duyduğum kadarıyla adam biraz problemliymiş.''

Berna da muhabbete dahil oldu.

''Evet öyle ama bu giyim ve mücevher sektöründeki en iyi taşlar onlardan çıkıyor.''

''Öyle olabilir ama çok titiz çalışıyorlar.''

Karanlığın İçindeki ZarafetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin