BARIŞ.
Sabah erkenden kalktım çünkü hayvanlardan biri karnıma öyle bir vurmuştu ki acıdan pek uyuyamadım ayrıca başım çok ağrıyordu, neyse bana duşun iyi geleceğini düşündüğüm için kısa bir duş aldım ve okul kıyafetlerini giyip mutfağa gittim. Okula 1.30 saat vardı muhtemelen bizimkilerin hepsi şimdi kalkarlar normalde ben hızlı olduğum için yarım saat kala uyanırdım ama bugün bir ilk oldu yani önce ben kalktım amaaan neyse buzdolabını açıp boşboş bakındım içi dolu olmasına rağmen yiyecek bişey bulamadım ve kapağı kapattım daha sonra kızlardan kahvaltı hazırlamalarını istemek için yukarı çıktım ve gidip cerenin odasının kapısın tıklattım "geeel" dedi kapıyı açıp içeri girdim giyinmişti saçını yapıyordu anladığım kadarıyla "günaydın bişey dicem bize kahvaltı hazırlasana" dedim çünkü aramızda en iyi yemek yapan oydu eee doğal olarak kahvaltıyıda en iyi o hazırlardı "olur ama önce saçımı yapmam lazım" dedi "saol gardaş" dedim ve yanağından makas alıp odasından çıktım ve odama gittim telefonumu alıp takılmaya başladım.
CEREN.
"Ne kadar da hayvan bir ikizim var yahu gardaş dedi tamam kardeşi anlarımda gardaş nedir ya" neyse saçımı yandan salık ördüm ve renksiz bir dudak balmı sürüp mutfağa gittim malum kıştayız havalar soğuk dudaklarım çatlıyor benim.
Kahvaltıyı hazırlamıştım hemen whatsapptan bizimkilerin olduğu gruba girdim ve arama başlattım hepsi açınca "hadi mutfağa kahvaltı hazır" dedim beni onaylayıp mutfağa geldiler ardından sohbetli bir kahvaltın sonunda hepimiz doyduk ve masayıda el birliğiyle kısa sürede toplayıp evden çıktık yine herzamanki gibi iki araba okula gittik aslında hepimizin arabası var ama ne gerek var okula giderken 8 arabaya demi ama.
SELİN.
Okula 2 arabayla gelmiştik ve dünkü kavgadan sonra yürümeye bile halim yoktu o yüzden ayaklarımı sürüye sürüye gidiyodum ve en sonunda sınıfa çıkmayı başardım hemen gidip çantamı sıraya koydum ve oturdum 5 dakika vardı zilin çalmasına bende biraz kestirmeye karar verdim ve montumu başımın altına koyup yattım kısada olsa bir daldım sanki ama zil çaldığı için uyanmak zorunda kaldım ders coğrafyaydı bu ne be çin işkencesi gibi haa bu arada bizim karşı çetede gelmiş hani şu meteor çetesi bu ne be hem kızlar güzel hem erkekler yakışıklı ama olsun bizde öyleyiz sonuçta (tabiii canıııımmmm sjsjsjsjsj) neyse hoca içeri girdi ve ders başladı yani çin işkencesi.
FURKAN.
Bugün Cansu'ları evimize davet etmeye karar verdim çünkü yaptıkları şey çok minnet duyulacak birşeydi, muhtemelen onlar gelmeseydi bizde bugün okula gelemeyebilirdik o yüzden teşşekür yemeği için tenefüste önce bizimkilere söyleyip sonra onlara söyliyicem.
Ders bitmişti bizimkilere dönüp "akşam Cansu'ları yemeğe davet edicem minnet amaçlı yaptıklarına karşılık" dedim biraz düşünüp "olur bize fark etmez ayrıca bencede daha uygun" dedi Mert diğerleride onaylayınca kalkıp onların yanına gittim.
CANSU.
"Olur ama gerçekten hiç gerek yok" dedim Furkan'ın teklifine karşlık "itiraz istemiyorum ben size adresi konum atarım" dedi onayladık tam giderken arkasına dönüp "tabi bunun için telefon numaran gerekiyo" dedi pislikçe gülüp, bende "Bulut'tanda alabilirsin" deyip onun telefon numarasını verdim ne yani tabikide ona telefon numaramı vermezdim.
Okul bitmişti ve biz şimdi eve gidip hazırlanacaktık sonra da Furkan'ların evine gidecektik yine yoğun bir gün anlayacağınız amaaan olsun bidahamı gelicez dünyaya.
Eve gelip giyindik ve makyaj yaptık işte sıradan bir hazırlık (kızlar anlarsınız ne kadar kısa sürdüğünü değilmi) ve evden bu sefer ayrı ayrı arabalarla çıktık çünkü araba kullanmaya kullanmaya unutacaktık neredeyse, bu arada çaktırmayın torpille ehliyet aldık (olurmu bilmem ama hayal ürünü bir kitap) evden çıktık çok güzeliz behhh...