Delinin Teki

19 2 0
                                    

Ateşi beklerken canım sıkılmıştı bu yüzden camın önüne geçerek bir müddet dışarıyı izledim.Dışarıdaki insanlar ve hayvanlar ve diğer canlılar o kadar mutlu görünüyorlardı ki ama belkide içlerinde ne fırtınalar kopuyordu kim bilir.O gün güneş bile teletabiler'deki gibi gülümsüyordu resmen. Hastanenin kapısının önünde bir taksi belirmişti.Kapısı açıldığında ise bakıldığında 1.85 boylarında biri inmişti.Sanırım bu kişi Ateş'ti.Bende sandalyemin yolunu tuttum.Tam oturduğum anda bir ''tık tık'' sesi duydum. Ses kapıdan gelmişti.Sesi duyar duymaz şöyle dedim;

''Gir!'

Dedikten sonra içeriye eşofman takımıyla salaş giyimli pekte giyime önem vermeyen birine benzeyen yumuşak yüz hatlarına sahip ama bu görüntüsünün tam aksi halde bir o kadarda ciddi duruşlu az önce taksiden inen 1.85 boylarındaki kişi karşımda idi.

''Oturabilirsiniz.''

Karşımdaki adam sandalyeye oturmak yerine kanepeyi tercih etmişti ki buradan da rahat bir kişiliğe sahip olduğunu anlamak zor değildi.Ben ise kim olduğunu merak ederek onu soru yağmuruna tutacaktım.

''Adınız?''

Sesim o an yumuşak bir tonda çıkmıştı ama sesimden de ne kadar meraklı olduğumu belli etmiştim sanırım.Karşılık olarak ise şu cevabı almıştım;

''Ateş''

Tam tahmin ettiğim gibi karşımdaki kişi Ateş idi.

''Soyadınız?''

''Derin''

''Ateşçiğim sen gelmeden önce senin dosyanı inceledim ve senin de izninle seni iyileştirmek istiyorum tabii seninde bana yardım etmen gerekiyor.''

''Ateşçiğim derken yani aramızda bir samimiyet yok ki daha yeni tanışıyoruz zaten. Ben senin adını bile bilmiyorum.Her hastana karşı böylemi davranırsın yoksa özel biri miyim? Ayrıca senin karşında çocuk yok ki eline bir şeker verip kandırasın değil mi? İyileşmek istiyorum ki burdayım dimi benim nasıl bir yardımım olabilir ki doktor olan sensin ben o bazı kitapları okuyarak delirenim sen ise bazı kitapları okuyarak doktor olan kişisin bu arada beni iyileştirecek kişi olarak adını bilmek istiyorum ne dersin bu fikrime. Adın ne?''

Kendisi bir delinin teki olmasına rağmen çok etkileyici ve akıcı konuşuyordu.Ama bu durum benim birazda olsa sinirimi bozmuştu.Ne de olsa beni küçük düşürmüştü.Ayrıca bu sözleri söylerken mimikleri beni bir düelloya davet edercesine bir yüz ifadesi takınmıştı.Eğer ki yanılmıyorsam beni savaşa davet ediyorsa hayde bıreh koçum bana uyar.

''Ateş bey ,böyle nasıl oldu?''

''Böylede çok seviyeli oldu az öncekini de sen.''

''Peki ATEŞÇİĞİM en baştan alıyorum.Ben Nefes,psikoloğum.Senin gibi zırh delileri iyileştiriyorum bunu anlamak zor değil zaten değil mi? Bütün hastalarıma sana davrandığım gibi davranıyorum özel biri değilsin yani.Evet senin bana yardımın dokunacak kendini, nasıl biri olduğunu ve geçmişini ban anlatıcaksın.Tabii bunlar zamanla olacak şeyler çünkü bir anda bana güvenemezsin güven için zaman gerekir.''

''Peki NEFESÇİĞİM bana ne tür sorular sorarak geçmişimin derinliklerine inmeyi planlıyorsun ve ayrıca düşünme biçimini sevdim mantık olarak senle uyuyoruz.''

''İşte buda bir gelişme ne kadar çok ortak noktamız varsa seni o kadar iyi anlayabilirim.Ve ne tür sorular sorucağımıda zaman gösterecek.Birde şu kitap konusu ne tür kitaplar okudun da delirdin ki ve bu kitaplar senin düşüncelerini nasıl etkiledi ?''

''Senin okuduğun kitapların tam tersi kitaplar okudum.Örneğin korku,şiddet vb.kitaplar okudum.Yani senin okuduğun kitaplar psikikojisi bozulan insanları iyileştirirken hayallerinde ki hayatı yaşamasına da yardımcı olan kitaplar iken benim okuduğum kitaplar ise tam tersi bozan kısımdı yani.''

''Benim o tür kitaplar okumadığımı nereden biliyorsun ki? Bende korku gibi kitapları çok severim ayrıca ben psikoloji kitapları okurken beynimi yitirecektim.''

''En başta yitirmişsin zaten bu yaşına kadar yaşaman bile bir mucize olmalı.''

Bu lafın tabi ki de altında kalamazdım.

''Bakıyorum da Ateş bey laf yetiştirmekte çok başarılısınız ama kendinizi yetiştirmek konusunda bir o kadar da başarısızsınız.''

''Bravo altta kalmamayı iyi öğrenmişsiniz ama kendinizden bu kadar da emin olmayınız tehlike yakınlarınızda da olabilir bu sözleri söylemeden önce iki kez hatta ve hatta birçok kez düşününüz.Buda benden size bir tavsiye olsun.İyi günler. Bir sonraki buluşmayı iple çekiyorum haftaya salı günü saat ikide bir hasta gelmesin. Ben geleceğim.''

Ateş'in etkileyici sesinin hemen ardından kapının kapanma sesi onun sesini takip etti.Odada derin bir sessizlik oluştu.Bir delinin teki beni tehdit mi ediyordu? Hadi ama Nefes kendini korkuya sürükleme.Neden beni tehdit etsin ki belkide bir uyarıydı.Çünkü Ateş öyle biri değildi buna emindim.Ayrıca o benim adıma program mı yapmıştı ? Salak Nefes ve sen hiçbir şey diyemedin.Hemde salı günü saat tam ikide Caner ile buluşacakken.Caner benim kankamdı kariyeri için yurt dışına gitmişti.Bu hafta dönücekti.İki yıldır görüşemiyoduk ve ateş tam da o günü ve o saati bulup bütün haftamın içine güzel bir sıçış yapmıştı.Bravo ona.Delinin teki ile bütün günümü harcamıştım ve yemeyi çok sevmeme rağmen eve gider gitmez yatmıştım.Ama midem benim aksi halime ''Ben çok acıktım uyumana böyle izin veremem bana yemek ver lan!'' diye bağırış içindeydi.Uzandığım yerden kalkarak yemek yemek için mutfağın yolunu tuttum.Mutfağa indiğimde ise atıştırmak yerine hunharca sanki hiç yemek görmemişim de ''bu da ne?'' diyip yemeğe dalıp sonra ''lezzetli'' diyen Millattan önce ki bir canavara dönüşmüştüm o an.Karnımı doyurunca da bu seferde yatağımın yolunu tutmuştum.Ben herşeyin yolunu tutarken bir tek doğru insanların ve beynimin beni tutamaması çok acı.LANET GİRSİN! Kendimi nihayet yatağın sıcak kollarına bırakmıştım.

Umarım en azında rüyanda doğru insanları ve doğru beynini bulabilirsin Nefes...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 15, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kurtar BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin