Lafı koydu ve gitti. Melis bizi bekleyememiş çoktan tıkınmaya başlamış bile. Öküzümsü yaratık. Kahvaltımızı yaptık Melih anahtarını aldı ve kapıya doğru yöneldi . Anahtarı işaret parmağında salladı.
" Bu yakışıklı gençle bi tura ne dersiniz kızlar? " dedi ve göz kırptı.
Abi nasıl bi çocuk bu yabancı filmlerdeki gibi . Taş kaya meteor . Melis bana baktı. Ona gidip biraz eğlenelim bakışı yaptım. Melis acısını unutmuşmuydu sanırım öyle üstüne gitmiycem. Kapıya doğru yönelirken Melih'in omzuna hafifçe vurdum.
" Kendini beğenmiş " dedim ve gülümsedim.
" Haklısın " dedi Melis.
Melih " Hadi ama o kadar kötü olamam "
" Şapşal" dedim .
İstanbulda son model biraz iç kapatıcı ama mükemmel bir arabayla tur atmaya başladık .Melis arabayı durdurdu.
" Benim midem bulanmaya başladı sanırım eve gitmeliyim siz devam edin lütfen " dedi . Ve sanki zorla gülümsemeye çalışıyordu.
"Peki" dedi Melih ve onu evlerine bıraktı.
Melisi evine bıraktıktan sonra turumuza devam ettik.
" Melisin eve gitmesi benimle başbaşa kalabilmen için fırsat güzelim tadını çıkar " dedi.
Öküz bu çocuk ne sanıyordu beni?
" Salak şey önüne dön kaza yapıcaz."
Gülümsedi.
Arabayı yavaşlatmaya başladı . Başımı çevirdim ve pencereden dışarı baktım . Bir sürü ağacın olduğu Bir alana geldik . Amacı neydi bu çocuğun . neyse kötü düşünme Merve dediği gibi onunla olmanın tadını çıkar. Yüzümün aldığı şekilden olmalı
"Korkma sana zarar vericek değilim " dedi.
cevap vermedim
Ben onun okyanus mavisi gözlerinin içine bakarken o arabaya nerdeyse boş çimlerle dolu bi arazide durdurdu.
" Piknik yapmanın iyi geliceğini düşündüm ufaklık dedi"
" Ha? ufaklık mı? aynı yaştayız sersem "
" Bence seni okula erken yazdırmışlar Üniversiteye gitmek için fazla masumsun "
" Kes şunu . ve bana bidaha ufaklık deme "
"Ufaklık " dedi ve koşmaya başladı.
ve bizde aynı filmlerdeki gibi koşmaya başladık o kaçtı ben kovaladım ben kaçtım o kovaladı desem yalan olur.
Ama benden beklentisi bu olmalıki peşinden gitmeyince yanıma geldi.
" Hadi ama ufaklık eğlen biraz "
" Burdamı? "
Cevap vermeden arabadan bagajını açtı. Piknik sepetinden kırmızı kareli örtü çıkardı ve yere serdi.
" Otursana "
Yanına gittim ve ondan olabildiğince uzağa oturdum .o mesefeyi azaltmaya çalışırken
" Ne yiycez çok açım"
" Bekle sabırsız ufaklık seni "
" Bidaha ufaklık dersennn....."
" Nolur yoksa ufaklık beni dövermi"
Sinir oldum . Baya sinir oldum kasıklarına tekmeyi geçirmek istedim ama neyse yapamam . Korktuğumdan değil . Taam taam ya korkuyorum birazcık . Taam ya çk korkyrm çk.s
Piknik sepetinden iki tane sandiviç çıkardı. Ne ben bununlamı doyucam El kadar sandiviçle? Has.
Melis'in Ağzından
Midemin bulandığını söyleyip oradan ayrıldım . Benim için fırsattı bu. Acımı unutup eski hayatıma döndüğümü sanmıştı şapsallar. Gördüğüm ilk dükkandan yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda bir halat aldım. Eve gittim ilk bulduğum koltuğa oturdum . Hayata veda etme vakti gelmişti. Belkide gereğinden fazla yaşamışımdır. Ölmem isteniyordur. Son kez birilerini veda etmem gerektiğini düşündüm . Sanırım ilk aramam gerek kişi Babamdı. Rehberdek birsürü isim aramak yerine numarasını tuşladım . Belkide elime son kez telefonu alışımdı bu .
Babamı aradım . Dıt dıt Aradığınız Numara Kullanılmamaktatır . Bunun bi sebebi olmalı . Babam orda Alexle kendine bir hayat kurmuş beni unutmuştu. Beni istemiyordu. Birilerine mesaj atmaya karar verdim . İntihar edicektim evet. Melih hayatı boyunca vicdan azabı çekecekti belkide. İpi bir sandalye yardımıyla tavandaki demir halkaya geçridim . Kafamın sığabileceği bir şekilde bağladım halkayı anlarsınız ya .
Mesaajını yaz.
Kime: Toplu
Metin : Belki şuan son nefesimi alıyorumdur . Birileri benim canımı yaktı. Şimdi sıra sizde. yokluğumda mutlu olun yinede üzülmeyin . Unutmayın beni sakın . Elveda hayat .....
Başımı ipe geçirdim son nefesimi aldım. ve sandalyeyi ittirdim . İttirmemle birlikte yaşadığım acıyı anlatamam . Boğuluyorum . Canım çok acıyor . Bir şey gördüm nasıl anlatıcağımı bilmiyorum bana elini uzattı . onun elini tuttum. ---------.
***************************
Mesajı almamızla birlikte Bütün eşyaları orada bırakıp arabay atladık. Son sürat eve doğru ilerliyordu. Acı olan yolun en az yarım saat sürmesi o ölücekti . belkide ölmüştü. ölmediysede yetişemeyiz zaten . Hayır bu olmamalı . Bir gerizekalı yüzünden Melihten bahsediyorum hayata veda edemezdi . Melih'İn gözünden bir damla yaş süzüldü . O sırada Karşıdan gelen kocaman kamyon
" Önüne bakk " diye bağırdım .
Ani bi fren yaptı . Direksiyona yumruk attı
" Ben aşşağalık bi şerefsizin tekiyim "
Arada gözünden bir iki damla yaş geldiği oluyor yinede.
Tabi o sırada hüngür hüngür ağlayan beni yok sayın.
" Sür Hadi salak herif ! "
-------------------------------------------------------
Eve geldiğimizde evin önünde en az ikiyüz kişi toplanmıştı . Bir yandan Ağlayan insanlar. Evi araştıran Polisler. Haber yapmak için uğraşan pislik gazeteciler. Ve bir abmulans bu bir umut olabilirdi. Bekide ölmeden önce kurtulurdu. Derken bir Sedye çıktı içerden. AMan tanrım bu Melis boğazı mosmor olmuş. Kendini asmıştı. Bunun en acı veren ölümlerden biri olduğunu düşünüyorum. Melih Sedyeye koştu . Melis'e son bir kez sarıldı . Ve gözyaşlarını tutamayıp deli gibi ağlamaya başladı .
Onu teselli etmek için yanına gittim. Biraz zor oludu çünkü bende ağlıyordum . Onu kısa bir süre önce tanımama rağmen çok seviyordum işte.
" Özür Dilerim Melis . " diye bağırdı Melih arkasından.
Görevliler Melis'İn cesedini çoktan morga götürmüştü bile.
Melih'e sarıldım . Sımsıkı sarıldım . Gözyaşlarını boynumda hissedebiliyordum .
Titrek bir sesle " Hep yanımda kal birbirimizi bırakmayalım " dedi Melih.
" Hep yanında olucam . " dedim .
Ertesi gün cenaze işleri bitti. Onun toprağına son bir kez sarıldım . En sevdiği çiçekler olan menekşelerden bir demet Mezarına koydum. Biz evdeki kalabalıkla ilgilenirken . Melih yanıma geldi.
" Beş dakika mutfağa gelsene " dedim.
Geldi.
" Melis'in babası neden cenazeye gelmedi" dedim
" ben babasıyla görüştüm . İşlerinin çok yoğun olduğunu gelemiyceğini söyledi "
" nasıl bir baba bu. Kızının ölümü onu üzmedi demek . Pislik "
" Şştt . sakin ol "
Dedi ve bana sarıldı .