Korkulu Ev

Ev Bakıyorumm..

Taşınacaktım. Evet taşınacaktım. Şehirin tam ortasında büyük ve bahçeli ev , şirin bir ev alacaktım. Sonra da iş bulacaktım. Ama iş bulmak biraz zordu. Çünkü hiç bir yeteneğim yoktu. Biraz dil öğrenip evde alıştırma yapmam lazımdı. Garson olabilirdim. Oyüzden de evde çok iş yapmam gerekiyordu. Ve mutfakla uğraşacaktım. Büyükbabama sürpriz yapacaktım. Taşınacağımız evi düzenleyip döşeyip ona gösterecektim. Yani büyükbabamın bunlardan haberi olmayacaktı. Ve evi gördüğünde yeni evi , çok mutlu olacaktı. Hemde çok. Çünkü benim büyükbabam bahçeye uğraşmayı çok sever ve iyi bilirdi. Bahçeye sebzeler ve meyveler ektirecektim. Ve aynı zamanda çiçekler de ektirecektim. Ayy! Bu zamanları heyecanla bekleyeceğim. Neyse benim şimdi ne zaman taburcu olabilirim diye doktoru bulmam gerekiyordu. Büyükbabama dedim ki: " Büyükbaba doktorumu bulup ne zaman taburcu olabiliriz diye sorarmısın? " dedim. O da seve seve kabul etti. Bu arada büyükbabamın adı Michael'dir. Benim de adım Lera'dır. Bir kaç dakka sonra büyükbabam sevinçle taburcu olabileceğimizi söyledi. Bende sevinçle eşyalarımı toplayarak çıktım dışarı ardından büyükbabam işlemleri hallederek yanıma geldi. Bir taksi tuttuk ve ben korkulu evimin adresini söyledim. Ve büyükbabama tüm ölüm olaylarının bu evde esrarengiz bir şekilde olduğunu söyledim. Büyükbabam da çok şaşırmıştı. Büyükbabam sanki biraz da tedirginlenmişti. Bende sakin olmasını söyledim ve evi koruma altına aldığımı söyledim. O da biraz rahatladı. Sonra eve vardık. Ve ona evi gösterdim tanıttım. Daha sonra da evi sıkıcana koruma altına aldık. Büyükbabam sevinçliydim sanırım evimi beğenmişti. Karnım çok acıkmıştı. Ve sanki o da acıkmıştı. Bende büyükbabama şöyle sordum: " Büyükbaba , yemek yapalımmı? Sen makarnayı yaparsın bende tavuğu. " dedim. O da kabul etti. Sonra mutfağa girişim yemekleri yapmaya başladım. Çok eğleniyorduk. Ilk defa bu kadar mutlu olmuştum:) yemekleri pişirip yedik. Ve oturma odasına geçtik. Sonra beraber televizyon izledik. Sonra benim biraz ateşim çıktı ve bende lavabodan şurup almak için banyoya gittim. Ayna kırıkta ve yerde kanlar vardı. Ve kapı garip seslere kapandı. Ben tabi bir çığklık koparıp , İmdatttt!! , dedim. Büyükbabam koşa koşa gelip beni banyodan çıkarmaya çalıştı. Ama sanki biri beni çekiyordu arkamdan. Büyükbabam önden o neyse o şey arkamdan çekiştiriyordu. Arkamı döndüğümde yerde ters ayaklı bir şey olduğunu fark ettim. Ama sadece ayaklar vardı. Yani bir insanın ki gibi ayaklar vardı. Ama tersti ve sadece onlar vardı. Ben bu sefer olanca sesimle daha fazla çığlık atmaya başladım. Sonra bir anda yere düştüm. Sanırım büyükbabam beni ters ayakların elinden kurtarmıştı. Ama büyükbabam ortalıkta yoktu. Ona telaşlı bir sesle seslendim. Ama bu sefer büyükbabam ters ayakların elindeydi. Hemen polis çağıtrdım başka çarem yoktu. Bende onlar gelene kadar büyükbabamı kurtarmaya çalıştım. Sonunda kurtarmıştım ama uzun uğraşlar sonucunda. Artık bu evde çok acil bir şekilde ayrılmam gerekiyordu. Hemen evden çıkıp çantamı kaptığım gibi taksiye atladım. Bu arada büyükbabama da polisler geldiğinde olayı anlatmasını tembihledim. Karakola ifade vermesi için çağırırlar diye de anahtarı verdim. Yani karakola giderse bende oraya gidecektim. Gitmezse eve gelecektim. Hemen uygun bir yerde inip emlakçı aramaya koyuldum. Saat akşam 17:00'dı. Yani bir bir buçuk saat vaktim vardı. Bir emlakçı görmüştüm sanki karşıda . Hızlı bir şekilde karşıya geçip emlakçıya aradığım özelliklerde uygun fiyatlı bir ev var mı diye sordum. O da bana süper bir ev söyledi. Sonra gezdirmek amacıyla tam evin anahtarını alıyordu ki , Dur. , diye bağırdım. Adama acil olduğu için bu evi aldığımı sötyledim. Ve hiç vaktimin olmadığını söyledim. Çünkü büyükbabamı çok merak ediyordum. Parayı yatıracağımı bildirerek hemen karakola gittim. Evet. Dediğim gibi olmuştu. Büyükbabamı ifade için karakola götürmüşlerdi. Hemen yanına gittim. Ve anahtarı vermesini söyledim. Ama büyükbabam bana öyle bir şey dedi ki. O anda bir çığlık attım. Büyükbaba sen ne yaptın?????