Bi kezbanın hayatı ne kadar ekşınlı olur bilirsiniz. Hayır ,bilmezsiniz bunu ancak aynı türden biri anlayabilir.
Bugün kezbanlar arası maraton koşusu vardı 42 numara spor ayakkabılarımla (çöpten aldığım için numara bulamadım) 20 kezban arasından 3.oldum. Nineme gitmem gerekiyo. (dedeme ilaç götürcem)
Dışarı çıktım bime gidip buono çikolata aldım yedim. Nasır tutmuş ayaklarım artık yorulmuştu taksi falan çağırmadım metrobüse akbil bastım bindim.
Bıyıklarım terlemeye başlamıştı. ilaç prespekütünü müdür neyse onu çıkardım yelpaze yaptım. kuul bi şekilde bıyıklarımı soğuturken karşıda oturan pos bıyıklı cabbarı (ilkokul asqıw) gördüm.
Tekkaşlarının altındaki iki çift bok rengi gözlerle bana bakıyodu. Herkese çarpa çarpa yanına gidip 'Benim gibi asil bi kezopatraya nasıl olurda bön bön bakabilirsin !?' dedim. "Bıyıklarına çikolata bulaşmışta ona bakıyorum" dedi Bıyıklarımı prespekütürle yaptığım yelpazeyle sildim ve onun ağzına tıktım "Hamam böceeeğ gibi ezerim seni" dedim . O durakta indim kezo gururumu yerle bir edemem . Bir durak daha yürüdüm.
Dedem gene fanilayla dısarı çıkmış 'heyyyooo dede gir içeri beni utandırıyon' dedim ve fanilasından tutup içeri çektim. Bu aDam büyüdüqçe erqenLesıo....
