İddia

733 21 1
                                    

Sarah Jaffe - Summer Begs'le okuyabilirsiniz. 

Gabriel ile sessizliğimize sadece dalgalar ve kuş sesleri ihanet ediyordu.  Etrafta çok fazla insan yoktu ve bu da bulunduğumuz yeri,sakin bir yer galine getiriyordu.

Yaptığı itiraftan sonra çok şaşırmış fakat onu mutlu ettiğim düşüncesi beni de mutlu etmişti.  Küçüklüğümden beri birilerini mutlu etmeyi çok severdim.  Ben mutlu olamadım, başkaları olsun derler ya öyle bir şey bu da. 

Buraya her geldiğimde koşasım gelir,  yanımda olan kişileri de arkamdan yarışa sürüklerdim.  Tıpkı şu anda Gabriel'e yaptığım gibi.  Ama onun tek farkı diğerleri gibi mızmızlanmayıp aksine benimle iddiaya girmesiydi. 

Kardırım çizgisinin önünde dikilip Gabriel'e baktım. Halinden gayet memnun gibiydi. Ama kesin yenilecekti. Emindim. Kazanınca ne isteyeceğimi düşünmeye başladım. Ona bir sürü bileklik aldırabilirdim. Takı takmayı sevmesemde bileklik vazgeçilmezimdi. 

Gabriel yanıma gelince düşüncelerimi def ettim. Pekala sonra da düşünebilirdim ne istediğimi. Mesela kazandıktan sonra. 

"1,2,3 deyince başlıyacağız.Tamam mı ?" dedim gülümseyerek. Ve bedenimi hafif öne yatırarak bi bacağımı geriye doğru attım ve olduğum yerde eğildim. 

Gabriel'de benim aldığım pozisyonu alıp 'tamam' anlamında kafasını salladı. 

"1" dedim yüksek sesle. Kendimi öne ve geriye doğru salladım ve bir kaç saniye sonra "2" dedim. Gabriele baktım sonra kafamı önüme çevirip "3" dedim ve hızla parmak uçlarımda ve düzenli nefes alıp vererek koşmaya başladım. Gabriel'e baktığımda hızla ilerliyodu. Kendimi biraz daha sıkarak hızlanmaya başladım. Önümüzden insanlar geliyordu. Ve yaşlı bi kadına çarpmaktan son anda kurtulmuştum. 

İskeleye kadar koşucaktık ve oraya daha çok olmasada bayaa mesafe vardı. Gabriel'e tekrar baktığımda geride kalmıştı biraz. Sırıtarak biraz yavaşladım. Amacım ilk başta beni geçmesini izin verip iskeleye yaklaşırken durumları eşitleyip onu geçmekti. Bu planım her zaman işe yarardı.

İskeleye neredeyse yaklaşmıştık. Hızımı arttırıp Gabriel'le durumları eşitledim. Kendimi daha da hızlandırdım. İskeleye geldiğimde ellerimi dizlerime koydum biraz soluklandıktan sonra sevinçle dans etmeye başladım ve kendi kendime şarkı söylemeye başladım. Sevinmiştim çünkü kazanmıştım. Planım yine işe yaramıştı. Tam yer ile öpüşecekken Gabriel beni tutup kendine çekti. derin bir 'oh' çektim ve kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Üzerimdeki hayali tozları temizledim

”Teşekkür ederim " dedim sırıtarak. 

"Bu kadar sevinceğini bilseydim bile bile kaybederdim" dedi ve o da sırıttı

"Ya öyle deme taktiğim hep işe yaradı, şimdi de yaradığı icin sevindim. "Dedim bende gülerek.  "Hadi gidelim o zaman şampiyon." Kıkıradım ve tamam anlamında başımı salladım. 

Gabriel'le  sanki yıllardır arkadaşımmış gibi alışmıştım. İyi biri, komik ve tatlı. Aklıma kafede oturan bir çift ablam ve Alan gelince moralim bozuldu.  Ne yani illa karşılaşmak zorunda mıydık ? Üstelik Alan'layken.Telefonumun titremesiyle düşüncelerimi beynimin derinliklerine yolladım. Çantamfan telefonumu çıkartıp kimin aradığına baktım 'biricik' ablam (!) Slyvia beni arıyor.  Telefonu açıp kulağıma götürdüm.  "Nerdesin Nancy ?" dedi direk.  Ayıp ayıp insan bi' merhaba falan der.  "Sana da merhaba abla" dedim bende.  "Nerdesin dedim" dedi.  Sesi bıkkın geliyordu.  "Sahilde yürüyorum arkadaşımla. " Gözüm Gabriel'e kaydı bana bakıp muhtemelen Slyvia'ya cevaplarımı dinliyordu. 

"Kim o arkadaş ?" dedi meraklı bir sesle.

Noluyoz ya ? Ablalık damarı azdı herhalde.  Bu düşündüğümle kendi kendime kıkırdadım. "Erkek mi kız mı diye merak ediyorsan, erkek. " dedim

"Sevgilin mi var ?" dedi bağırarak.  E oha yani. " Ne saçmalıyosun ya.  Tabii ki de hayır."  dedim ve görmeyeceğini bile bile gözlerimi devirdim.  Tanrım ne yani sevgili dışında erkek arkadaşım olmaması gibi bi kural mı var ? "Neden aradın sen beni hem. " dedim konuşmasını beklemeden.  "Eve geliyomuşsun.  Annem çağırıyo " "Tamam geliyorum. " deyip telefonu suratına kapattım. Gabriel'e baktığımda meraklı bakışlarını bana gönderdi.  " Beni eve çağırıyolar.  Gitmem lazım. Yarın görüşürüz. " dedim ve gülümsedim.  Gabriel'de 'görüşürüz dedikten sonra ona el sallayıp yanından ayrıldım. 

Evimiz sahile yakın olduğu için yürümeye karar verdim.  Yürürken Gabriel'den ne istiyeceğimi düşündüm.  Aklıma pek fazla bir şey gelmiyordu.  Acaba Gabriel buraya gelmeden önce nasıldı.  Her insan değişirdi sonuçta.  Insanların yer değişimine göre davranışlarının değiştiğine inananlardanım. 

Gabriel ve Alan'ı düşünürken eve gelmiştim.  Çantamdan anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım.  Cantamı kapının kenarına atıp ayakkabılarımı çıkarttım.  Cantamı tekrar koluma taktım ve içeri girdim.  Babam ve Slyvia salonda oturup konuşuyorlardı.  Ne kadar konuştukları şeyleri merak etsem de üzerimdeki kıyafetlerden rahatsız olduğum için direk odama çıktım.  Çantamı masamın yanına atıp dolabıma ilerledim.  Altıma rahat bir şort ve üştüme de beyaz salas bir t-shirt geçirdim.  Saçlarımı ev topuzu yapıp tekrar aşağıya inmek için odamdan çıktım birden birine carpınca çığlık attım.  Alan ağzımı eliyle kapattı ve gülmeye başladı.  Sinirle elinden kurtuldum.  Onu seviyor olmam ona bağımıyacağım anlamına gelmiyordu.  " Ne yapıyosun ya ! Ödüm patladı.  Bi de ağzımı kapatıyosun.  Aklımdan neler geçti biliyo musun sen ?!! " bağırmaya devam ederken babam ve Slyvia çoktan yukarı gelmiş benim bağırmamı dinliyolardı.  Sonunda sustuğumda babam gülüyordu Slyvia kahkaha atıyordu Alan ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.

Komik miydi yani bu ? Ben burada ruhumu teslim ediyordum az kalsın.  Beni kaçıracaklarını, tecavüz ediceklerini, vücuduma bıçaklarla yara açıcaklarını, genel eve götüreceklerine kadar bütün kötü senaryoları düşünmüştüm o kısacık zamanda. 

Sinirle bir ayağımı yere vurdum ve hızla ordan uzaklastım.  Merdivenlerden inerken ayağım boşluğa geldi ve bilegimi burktum.  Ağzımdan bir inleme kaçtı ve olduğum yere oturdum.  Sinirlenince sakarlığım en üst seviyelerde dolanıyordu. Benimle az önce dalga geçen 'şahıs'lar inlememle yanıma geldiler. 

"Yine sakarlığın üzerinde prenses" dedi babam gülerek.  Prenses ne ya ? Kendimi barbie oynayan küçük kız çocukları gibi hissetmiştim. Homurdanıp yerimden kalkmaya çalıştım ama ayağımın üzerine basamıyordum.  "Bekle yardım ediyim" diyip koluma girdi Slyvia.  Tanrım ! Son günlerimi mi yaşıyorum doğru söyleyin ! Eger öyleyse vasiyetimdir Alan'a onu sevdiğimi söyleyin.

Silaaaam :d biliyorum bölüm bayaaaa gecikti kusura bakmayın.  Bundan sonraki bölum daha erken gelicek.  Tabletten yazdım resim falan koyamıycam kusura bakmayın :)

Ablamın SevgilisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin