Arkadaşlar bu benim ilk kitabım,ilk deneyimim yazılarımdan da anlayacaksınız ki bu konuda amatörüm sayımız kaç olursa olsun her arttıkça çok daha mutlu oluyorum.💕 keyifli okumalar.
Multi media:DOLUNAY
----
Gözümün içine 'bekle sen' der gibi baksada pek takmadım.
Ne yani sanki ben mi dedim gel beni tut diye. Ben yine iç sesimle bir olmuş kendimi haklı çıkarırken Damla "lan gerizekalı bu çocuğun agzına nasıl vurdun? bana vursaydın ya" dedi Damla'nın söylediği şeyle yüzüne öyle bir baktım ki "gel sanada vurayım çok istiyorsan" diyip elimi havaya kaldırdım ki hocanın girmesiyle geri indirdim."Kurtarıcım geldi" diyip güldü.
Derslerim ne çok iyi nede çok kötüydü öyle çalışmamazlık yapmazdım.
Ders boyunca herkese uzaylı görmüş gibi baksamda 'öyle görünüyorlar çünkü' zil çaldı ayağa kalkıp Damla'ya tuvalete dedikten sonra sınıftan çıktım tam kapıdan girecekken kolumdan tutulup sırtımın duvara yapışması bir oldu ağzımdan ufak bir inilti çıksada pek belli etmemeye çalıştım kolumdan tutan kişiye baktığımda Arda olduğunu gördüm. Kolumu çok sıkıyordu ve canımın acıdığının farkında değil galiba. "Napıyorsun?" Dedim kolumu daha çok sıkarken
"Asıl Sen ne yaptığının farkındamısın?" dedi
"Sana gel karış ,arala,kurtarıcı melek ol diyen oldumu?" Dedim kaşımın biri havaya kalkarken.Bunu söylememle kolumdaki baskısı biraz daha arttı kolumun morardığına yemin edebilirim.
"Bak yenisin bişey bildiğin yo.."
Sözünü bitirmesine izin vermeden araya girdim.
"Neyi bilmem gerekiyormuş?" dedim
"Karşındakinin kim olduğunu mesela,bak bu okuldan gitmen için herşeyi yaparım." dedi dudağının kenarı kıvrılırken.
Gözüm dudağına kayarken kolumu sertçe bıraktı "yeni olduğun için bir şey demiyorum ama aklını başına topla." arkasından "elinden geleni ardına koyma" diye bağırdım.
salak ya evet klasik kolej tiplemesi ne beklersin ki kendini beğenmiş, egoist,mal,salak ben içimden saydırırken buraya niye geldiğimi unutup sınıfa döndüm.Oldukça hareketli geçen bir ilk günden sonra kendimi emanet gibi hissetiğim evdeydim.
Damlanın ve Keremin koruyucu ailesi vardı onlar benden önce çıkmışlardı yurttan. Ben de teyzemin aklına sonradan gelmiş olacağım ki 8 ay önce sahiplendi beni. Okula birazcık ara vermiş olsamda çok geride kalmamıştım. 17 yaşındaydım 18 olmadığım için kendi başıma birşey yapamıyordum.
Canım teyzem kanunları öne sürerek beni yanında tutmaya zorluyordu.
Kerem şuan yurt dışında koruyucu ailesiyle yaşıyor gerçek bir aile gibi olduklarınıda söyleyebilirim çünkü Kerem onlar için çok degerliydi.
Biz bağlarımızı hiç koparmadık ayrıldığımızda bile kerem'in ailesi bir şekilde görüşmemize müsade ediyordu.
Damla'nın koruyucu ailesi çok varlıklıydı sonuçta ünlü iş adamlarından Umut Kıran'ın kızıydı. Damla'nın üvey çocuğu olduğunu herkesden saklıyorlar bunun nedenini hala bilmiyorum."Dolunay, teyzecim yemek hazır."
"Yemiycem!"
"Dolu.." sözünü bitirmesine izin vermeden
"Aç değilim"dedim."Dolunay aşagıya gel!"
Emir vermesinden tiskiniyordum emir vermesi yetmiyor gibi beni zorla yanında tutuyor. Sinirle kucağımdaki yastığı yatağa fırlatıp aşağıya indim çok güzel yemek kokuyordu ama o kadının masada oldugunu görünce ellerimi yumruk yapıp tırnağımı avucumun içine geçirdim sinirlenince veya korkunca yaptığım alışkanlıklardan birisiydi bu.
Yemeğe geçip kendimi yemek yemeye zorladım ama karşımda sinir bozucu yüz ifadesiyle bana bakan kadın olunca yemek dahi yiyemiyordum.
Tabağımdakilere işkence ederken
"İlk günün nasıl geçti?" Diye sordu"İyi"
"Ben pek iyi haberler almadım ama"
dedi otoriter bir ses tonuyla elimdeki çatalı sertçe masaya indirdim."Yıllardır beni hiç aradın mı? Halimi hatrımı sordun mu? Yada benim neler hissettiğimi bir kere bile düşündün mü? Hayır ne aradın ne sordun bir kere bile görmeye gelmedin!" dedim sesimi oldukça yükselterek.
"Dolunay ben seni hep takip ediyordum , yaptığın herşeyden haberdardım."
"Buna rağmen gelmedin!"
Ellerime işkence çektiriyordum resmen o kadar sert batırıyordum ki tırnaklarımı sakin kalmak için ama sakin olmak elimde değildi deli gibi bağırıp çağırmak istiyordum.
"Beni bir kere bile görmeye gelmedin peki benim o küçücük yaşımda hissettiklerim, sevgiye muhtaçlığımda mı umrunda değildi?" diye bağırdım
"Dolunay ba.."
Sözünü bitirmesine izin vermeden devam ettim.
"Ben hergün anne diye ağlarken hiçbiriniz,hiçkimse yoktu şimdide olmayın!" dedim sesimin titremesine ve kısık çıkmasına lanet ederken. En son gördüğüm şey o kadının gözünden düşen bir damla olmuştu.
Koşarak odama çıktım gerçi ben bu odaya bile ait değildim ki ben hiçbir yere ait değildim.gözümden bir damla yaş aktı. Dayanamıyorum artık aldığım her nefes beni boğuyor ait olmadığım bir ev ,ait olmadığım bir teyze, ait olmadığım bir yaşam..
Ben annemi çok özledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ VAKA
Teen Fiction"Senin karşında annen yok ona yaptığın şımarıklığı bana yapamazsın!" Söylediğini zorda olsa algıladığımda sinirle karşımdaki aynaya yumruk attım canımın acısını hissetmiyordum beynimde hala o cümle yankılanıyordu "senin karşında annen yok ona yaptı...