Seviyor, Sevmiyor

1

"Yani diyeceğim şu ki sevgilim, bir ara kendine gel. Ben zaten sendeyim, karşılaşırız belki?"

Saat gecenin üç buçuğuydu ve ben, kulaklarımda Teoman, kalbimde yersiz bir acı, Tumblr'da aşk sözleri beğenip duruyordum.

"Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum... ve sana susuzluğumu."

"Seninle mutsuz olmaya da razıyım, fakat, seninle mutsuz olunur mu hiç?"

"Onların kalbi aşık olduğu için çarptı, ben aşık oldum kalbim duracak gibi oldu."

Gözlerimi tavana dikip birkaç kere kapatıp açtım. Ağlamamalıydım, kalbimde bir boşluk olduğu için ağlamamalıydım. Dünyada bir sürü dermansız derdi olan insan varken ben olmayan bişey için ağlamamalıydım.

İnsanlar aşk acısından ağlardı... Bense aşık olduğumdan değil, aşktan yoksunluğumdan ağlıyordum. Ben sevmek istiyordum. Ben aşık olmayı çok istiyordum. Elini tutabileceğim, beni tamamlayacak, birlikte dondurma yiyip denizi izleyeceğimiz biri istiyordum ben.

Mutlu Son çalmaya başlarken özlemle iç çektim. Aşkı özlüyordum, hiç aşık olmasam da. O'nu özlüyordum, hiç tanımasam da.

Kızıyordum kendime, her hüzünlendiğimde, hangi aptal aşkı arardı ki? Hangi aptal o herkesin yakındığı aşkı isterdi? Hani o insanları hüngür hüngür ağlatan, kalplerini paramparça eden aşkı, kim isterdi?

Ben istiyordum işte. Çok istiyordum hem de.

O'nu istiyordum. Kim olduğunu bilmeden istiyordum. Kusurlarını bilmeden, O'nu henüz tanımadan istiyordum. Bana gelsin istiyordum.

Bana geldiğinde öyle güzel sevecektim ki O'nu! Kendime söz vermiştim bir kere. 17 yıldır içimde sakladığım, kimseye vermediğim sevgiyi ona verecektim.

İşte bu gece, bir dua ettim. Allah'ım dedim, bana seveceğimi bağışla.

Düşüncelerim beni boğmadan, gözlerimi yine yaşartmadan ayağa kalktım. Telefonumu şarja taktıktan sonra kapatmak için bilgisayarımın başına döndüm.

Telefounuma gelen yüksek bildirim sesi yüzümü buruşturmama ve sessize almak için odanın öbür tarafına fırlamama neden oldu. Annem gecenin bu saatinde uyumadığımı görürse kesin pataklardı beni. 

CeylinAŞK: KANKA UYANIK MISIN

Esnedikten sonra cevap yazdım bizim mala. Harbiden yarım saat içinde uyumazsam sabah okula kalkamayacaktım. 

Gül: hoşt köpek ne diye bağırıyorsun

CeylinAŞK: Skkflnaslw pardon

Gül: niye whatsapptan yazdın pezevenG kontür mü bitti xlmaklxklsaş

CeylinAŞK: Çarparım ağzının ortasına görürsün pezevengin dibini

CeylinAŞK: Bi gruba ekliycem seni 

CeylinAŞK: Çok şeker insanlar hemen kaynaşırsın itiraz istemiyorum

CeylinAŞK: Depresyon takılmak ne demek gördüm Tumblr'ını pislik

CeylinAŞK: Bensiz hüzün senin neyine 

CeylinAŞK: İnsan arar gelirim beraber ağlarız oç

CeylinAŞK: Yine de seni seviyorum, iyi ol 

Gül: gerizekalı dengesiz. iyiyim merak etme

Gül: ne grubu bu? kült falan değil dimi sşlamjhjcsam

CeylinAŞK: Yok kanka Rüzgar'ın arkadaşları, onun fikriydi zaten ama sana söyleyemeden uyuyakaldı bok

CeylinAŞK: Öleceğimiz varsa da anca beraber kanca beraber değil mi flndkcmwlşsa

Gül: salak. yatıyorum ben.

Gül çevrimdışı

Ceylin malı beni yine neye bulaştıracaktı acaba. İnternetten bir sürü arkadaşı vardı onun. Hepsiyle de çok samimiydi. Sürekli yeni kişilerle tanışıyordu, hatta bazılarıyla ben bile arkadaş olmuştum, Rüzgar gibi.

Rüzgar'a ilk başta ısınamasam, internet arkadaşlıklarını saçma bulsam da zamanla o da benim herşeyim olmuştu. İstanbul'da yaşıyordu ama bizim buralara, sırf bizi görmek için sürekli geliyordu Rüzgar. Güzel arkadaşımdı benim. Hayatımda tanıdığım en güzel adamdı o.

Telefonumu kitleyip ayağa kalktım. Gerçekten bitkin hissediyordum. Aynamın karşısına geçtim. Sabaha göz altlarımın şişip moraracağına emindim. Biraz kemikli ama küçük burnum, ela ve hafif çekik gözlerim odamın soğukluğunun verdiği etkiyle kızarmıştı. Üşüdüğümü fark ettim. 

Dişlerimi fırçalayıp saçımı taradım ve topladım. Hemen atlayıp yattım bembeyaz yatağıma. Bizim şampiyon yeni değiştirmiş çarşafı, pek de güzel kokuyordu!

Kendi kendime düşünmeye başladım. Zaten düşünmekten başka ne yapıyordum ki? Umudumu henüz kaybetmemeliydim. Aşkın yaşı 17 derlerdi. 18'ime bastığım güne kadar umudumu kaybetmemeliydim.