~4~

9 0 0
                                    

Choon-Hee

Güzel bir kahvaltı bütün yorgunluğu alır değil mi? Bence evet. Fakat Yoongi yine yok. O çok yoğun. Bazen onun için endişeleniyorum ama bana hep iyi olduğunu söylüyor.

Bu gün dışarı çıkmaya karar verdim. Kafamı dagıtmak istiyordum. Ve akşam için bir kaç şey hazırlamak adına bir şeyler almalıydım.
Hazırlandım ve dışarı çıktım. İlerlerken aklıma maskemi almadığım geldi. Geri eve döndüm. İçeri girdiğimde etraf bıraktığım gibi değildi.

Choon-Hee:
- Yoongi sen mi geldin?
Ama Yoongi bu saatte evde olmazdı ki...
Ben etrafa bakınırken kafamda keskin bir acı hissettim ve sonrası karanlık.

    ~~~~~~~~5 saat sonra~~~~~~~~

Kafamdaki acıyla uyandım. Etrafa baktım. Ben daha yeni mi uyanıyordum. Cidden bu saate kadar uyumuş muydum.? Yuh bana... Yatakta doğruldum ve karnıma bir ağrı girdi. Eee tabi bu saate kadar uyursam tabiki acıkırdım. Kalktım ve mutfağa indim. Kendime bir şeyler hazırladım. Resmen bacaklarım titriyordu. Açlıktan olsa gerek. Hemen hazırladıklarımı yedim. Sanki şuan biraz daha iyi hissediyordum.
Koltuğa oturdum ve telefonumla oynamaya başladım. O sırada kapı açıldı ve Yoongi'nin geldiğini anladım.
Onu karşılamak için kalktım ve hemen boynuna atladım.
Şaşırmışa benziyordu.

Yoongi:
- Beni çok mu özledin?

Choon-Hee:
- Evett. Aç mısın?

Yoongi:
- Hayır. Bir şeyler yemiştim.

Choon-Hee:
- Yoongi sen beni özlemedin mi?

Yoongi:
- Özledim fakat çok yorgunum.

Choon-Hee:
- Tamam. Sen yukarı çık ve iyice dinlen. Seni seviyorum.(Yoongi'nin yanağını öper)

Yoongi:
-(tebessüm eder) Ben de seni.

Aslinda bilmiyordum her şeyin bu gün değiştiğini. Ve artık geri dönüşün olmadığını.

Miserable  |Min Yoongi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin