~8~

5 1 0
                                    

Choon-Hee

  Yağmur yağıyor. Sanırım dünyanın en güzel manzaralarından biri. Bazen düşünüyorum da " Yağmur yağınca temizlenir mi bu kirli dünya?" Hayır.
Yağmur bile yetersiz kalıyor bu konuda.
Yağmuru, karı ve rüzgarı seviyorum. Özgür hissettiriyor.

Choon-Hee:
- Yoongi dışarı çıkalım mı?

Yoongi:
- Yağmur yağıyor.

Choon-Hee:
- Ben de o yüzden çıkmak istiyorum ya zaten. Lütfen.

Yoongi:
- Tamam, sıkıca giyin hasta olmanı istemiyorum.

Choon-Hee:
- Hasta olursam bana bakmak zorunda olduğun için böyle diyorsun değil mi?
Peki, sıkıca giyineceğim ve sana yük olmayacağım.

Bu sözüm üzerine şaşkınlıkla bana baktın. Bense kendimi gülmemek için zor tutuyordum. En sonunda güldüm ve sen de gülmeye başladın.

Ben hazırlanmış seni bekliyordum ki,

Yoongi:
- Choon-hee şemsiye nerede?

Choon-Hee:
- Yaa Yoongi! Yağmura şemsiyenin altına girmek için mi çıkıyoruz. Cidden!

________________

Sonuç olarak şemsiyenin altında yağmur yağarken ilerliyorduk.

Choon-Hee:
- Yanında huzur bulduğum tek insansın Yoongi. Gerçi çok fazla insan da tanımıyorum. (Tebessüm eder.)

Yoongi:
- Sen de benim yanında huzur bulduğum tek insansın Choon-Hee.

Choon-Hee:
- Yoongi hayat kısa değil mi?

Yoongi:
- Evet...kısa.

Choon-Hee:
- Ve ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz.

Yoongi:
- Haklısın.

Ve biz şimdi...
Gözleri boşluğa sabitlenmiş bir anın...
Kulakları sessizlikte...
Ne bekleyen, ne beklenen...
Ne bekleyeni, ne bekleneni...

Durmuş bir saatin saygı duyulası metanetiyle...
"Susuyoruz"

Büyüyüp güzelliğini kaybeden her şey gibi...
"Geç kalıyoruz"

Zaman...
İplerini çekiştiriyor bir vedanın.

Sen yağmurları sevdiğinde
Ben vazgeçmiş olacağım...

Miserable  |Min Yoongi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin