Karanlıkta duyduğum milyonlarca tuhaf ses dışarıyı daha da merak etmeme sebep oluyordu. En son Bangtan Boys'un yan komşum olduğu tuhaf bir rüya görürken fazla da uyanmak istemiyordum. Uyanmamıştım da. Karşımda duran Taehyung tam olarak bunu söylüyordu.
Sevimli ve olağan üstü gerçek görünüyordu ki kafamı kaldırarak sert bir şekilde çarptığımda canımın yandığını hissetmiştim. Gerçek gibi bu gerç- acıyla uzaklaşan Taehyungun ardından hızla doğrularak çevreye baktım hafifçe. Taehyungun canı yanıyor, ölmedim ve delinin teki değilim.Gerçek ...
Delirdim.
Hızla ayaklanarak çevreye bakındım yeniden, yeniden koltuğa düşene kadar. Yavaş yavaş gözlerimi açarken önümde duran Namjoon yeniden bayılmak için oldukça cazip bir sebep gibi görünüyordu. Tam olarak ayılarak oturduğumda çevremde dikilen ve dizimin dibine çömelmiş Namjoon'a odaklanmıştım. Sakinim.
Namjoon
" İyi misin? "Gülümsemeye çalıştım ama karşımda Kim Namjoon varken kolay olmuyordu. Delirmemek için çaba sarfederken onu daha da endişelendirmiş görünüyordum.
" İyiyim ama siz- "
Namjoon
" Biliyorum. Ev sahibi ile konuşmuştum. "Omzumu patpatlayıp ayağa kalktığında bende ayaklandım.
" O halde ben dün- "
Yeniden sözümü kestiğinde duraksadım sanırım biraz susup dinlemeye ihtiyacım vardı.
Namjoon
" Sadece destek için geldiğini biliyordum yinede ev sahibini arayıp öğrenmek istedim sen gelmesen ben gelmiş olacaktım. "Kafam karışmıştı fakat daha fazla rezil olmak istemediğim için kapıdan çıkarak Türkiye ye koşarak dönme planlarına sahipken nazik bir gülümseme sergiledim.
" Teşekkür ederim. "
Namjoon
" Bu kadar mı? "Saçlarımı karıştırdım düşünürken ne söylemem gerektiğini düşünüyordum. Ne diyebilirim ki?
" Sabah olmuş görünüyor. Başınıza bela olduysam özür dilerim. "
Dememle kıkırdadı hafifiçe.
Namjoon
" Bela olduğun doğru ama bu önemli değil. "" Yeniden teşekkür ederim. "
Kapıya yöneldiğimde oldukça hızlı hareket etmeye çalışıyordum. Buradan çıkmam lazım. Sanırım burası çıkış kapısı olmalı. Kapıyı açtığımda bileğimin çekilerek kapının sertçe kapanmasıyla korkarak gözlerimi çevirdim.
Namjoon
" Gidebileceğini söylemedim. "Gözlerimi kısarak geri çekildim. Sanırım korktuğumu fark etmişti bileğimi bıraktığında yeniden kapıyı açtığım zaman kapıyı kapatarak ona bakmamı sağladı hızlıca.
Namjoon
" Üzgünüm, korkutmak istemedim sadece burada kalman gerekiyor. Gözlerimi kocaman açarak Namjoon'a çevirdim bir baykuş misali eli ayağı dolaşmış ellerini çekerek ensesini kaşımıştı. Konuşmakta iyi değilim. "Ağzım kocaman açılırken gülmemek için zor duruyordum. Konuşmaların efendisi ve namelerine öldüğüm kişi karşımda konuşmakta iyi olmadığını söylüyordu.
Geri çekildiğinde gülümsedim.
" Sanırım anlıyorum. Sorun değil fazla tuhaf hareket ediyordum. "
Dememle derin bir kahkaha attı.
Namjoon
" Daha adımı bile söylemedim. Tanrım aklımdan ne geçiyordu. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
So Far Away
FanfictionKoreye varmış olmama rağmen yinede uzak kalmış hayallerim, yaşamaya çalışırken ezilip zarar görmüş rüyalarım kavanozundan taşmış dileklerim, sönmüş yıldızlarım... Kendimi gerçekliğin içinde bulmuşken sonunda pes etmeyipte yinede istediğine ulaşamamı...