Gözlerimi saçımda dolaşan ellerle açtım. Bu an o kadar huzurluydu ki.. Yüzümü ona döndüm ve gülümseyerek onu izledim. Büyük bir dikkatle saçımla uğraşıyordu.
Dayanamayıp elimi yanağına götürdüm. Bakışları bana dönünce yüzümü inceledi. Galiba beni çok özlemişti.
"Günaydın adamım."
Dememle gözlerini sonunda gözlerime çıkarabilmişti. Onunda günaydın demesini beklerken tepkisizce suratıma baktı. Kaşlarımı çatarak ne düşündüğünü anlamaya çalıştım.
"Salyan akmış."
Kocaman olmuş gözlerim ve kızarmış suratımla ona bakıyordum. Tanrım! Çok utanmıştım! Yorganı yüzüme çekip yerin dibine girmeyi diledim. Üzerimden yorganı çekmesiyle hemen ellerimle yüzümü kapattım.
"Benden utanma."
Ellerimi yavaşça çektim yüzümden. Bu andan kurtulmak için odamdaki tuvalete gittim. İki hafta sonunda beni salyalı görmesi sinirimi bozmuştu. İstemsizce yaşlar aktı gözlerimden.
Önümdeki aynaya baktım. Karmakarışık saçlarım ve dudağımın kenarındaki salya. Berbat görünüyordum. Hemen yüzümü yıkadım. Gözlerimin kızarıklığı gidene kadar bekledim tuvalette. Ağladığımı bilmesini istemiyordum.
Tuvaletin kapağını indirip üzerine oturdum. Beklerken gözlerimi kapattım. İnanamıyordum. Buradaydı. Tam hayalimdeki gibi dönmüştü bana. O benim adamımdı. Gülümseyerek bunları düşünürken bir sesle gözlerimi araladım.
Ateş ossurmuştu. Gözlerim kocaman olurken osuruk sonrası gelen 'ohhh' sesi beni güldürmüştü. Gülmemi durduramıyordum. İki dakika boyunca tuvalette kahkahalarla güldüm.
Daha sonra artık çıkmaya karar verip kapıyı açtım. Ateş yatakta utançtan kıpkırmızı olmuş bir şekilde yatıyordu.
"Benden utanma."
Bana söylediği sözü ona satmıştım. Yatağa yaklaşıp köşesine oturdum.
"Şimdi sorgu vakti."
Yerdeki bakışları bana döndü.
"Sana muhtacım. Sonra sorguya çekersin şimdi eğlenelim."
Başımı salladım ve dolabımdan kıyafet seçip tuvalete gidecekken Ateş beni durdurdu.
"Burda giyin."
Çapkın gülümsemesi ve bakışları beni utandırmıştı. Kafamı yere eğdim ve ayaklarımı izlemeye başladım. Artık ondan utanmamam gerektiğini hatırladım ve üzerimi çıkardım. Siyah dantelli sütyenimi görmüştü.
Artık kendimi daha cesur hissediyordum. Gözlerimi gözlerine çıkardım. Kahveleri koyulaşmıştı. Altımı da çıkardığımda tamamen iç çamaşırlarımlaydım. Gözleri vücudumu süzüyordu. Sarı şortumu giydiğimde kaşları çatıldı. Yanıma yaklaştı ve ellerini belime sardı.
"Bu şortu hemen çıkarıyorsun. Bu bacaklar benim."
Dudağımı ısırdım sertçe. Bakışları dudağıma kaydı.
"Bu dudaklarda benim. Sadece ben öpebilirim."
Titreyen vücudum onu arzulamıştı o an. Gözlerimi kapattım ve kendimi ona teslim ettim. Dolgun dudakları dudaklarıma değdi. Ellerimi saçlarına götürdüm. Beni sertçe öpüyordu. Uzun süre birbirimizi sömürdükten sonra Benden ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belalım
Horror"Bizim bir hikayemiz yok" Ateş'in konuşmasıyla gözlerimi ona çevirdim. "Bizim bir masalımız var" Gülümseme yayıldı yüzüme. Ben bu masala en önemlisi de bu adama belalanmıştım... Bu hikayenin telif hakları Ateş'in baklavalarının şerbetinde saklı...