"Hanımefendi burası benim yerim."
"Hayır, benim yerim."
Ah! Çıldırmak üzereydim. Şuna bak ya! Gelmiş özellikle aldığım yere göz koyuyor.
"Bakın, son kez söylüyorum. Ben özellikle cam kenarını seçtim. Oturamam ben başka yere."
"Bak hanım evladı! Nereyi aldığımı gayet iyi biliyorum. Hatta biletimi de gösterebilirim." dedim. Yok ben bu adamın gözlüklerini kırarım. Vallahi kırarım.
"Tamam, peki gösterin. Hatta durun ya ben de gösteriyim." Bak şu hanım evladına amma da inatçı çıktı.
"Tamam o zaman aynı anda."
"Anlaştık." Sırtımdaki çantamdan biletimi buldum. Şimdi ne yapacaksın. Bilete bakmadan karşımda duran çocuğa biletimi uzattım. O da aynı şekilde biletini verdi. Biletleri vermeden önce kısa süreliğine bakıştık. Bilete bakmamla gözlerim şok dalgasıyla açıldı. Bilet de tam anlamıyla "Çağrı Sönmez" yazıyordu. Nasıl ya? Bu dangalakla isimlerimiz aynı mıydı yani. Oy ben nerelere gidem. Ama ben dedim Çağrı diye isim olmaz dedim. Ben kimim ki zaten. .s.s Karşımdaki dangalağa baktığımda onun da aynı şaşkınlıkla bana baktığını gördüm. Aynı anda konuştuk.
"Ne?!"
"WTF?"
☮
Selamun Aleyküm mümin kardeşlerim! :D Yeni ve ilk hikayeme merhaba deyin! Öncelikle dediğim gibi bu benim ilk hikayemdi. O yüzden yazım yanlışları olabilir. Mazur görün lütfen. Bu bölümü tanıtım olarak düşünün. Bölümler ilerledikçe konuyu anlarsınız zaten. Vote ve yorumlarınızı benden esirgemeniz sizin aleyhinize olur. Saygılar...
Not: Bu bölümü yazmam da yardımcı olan yoldaşım, en iyi arkadaşım isimsize çok teşekkür ediyorum. Tekrardan saygılar...
Not-2: Multi medya da Çağrılardan birini bulabilirsiniz. Son kez saygılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakışan Yollar ☮
Humor"Burnunuz mu akıyor? Peçeteniz mi yok? Endişelenmeyin. Hemen bir fırt çekmeniz yeterli."