PEŞİMDEKİ GİZEM

4BÖLÜM:JORDAN

"Hadi Anna gitmemiz gerek yoksa uçağı kaçıracağız. Tamam hazırım hadi çıkalım." Evden çıkıp arabaya bindik. Anna ile havalimanına doğru ilerledik. Saat 3'te New York'a uçağımız var. Hava limanına gelmiştik 30 dakika sonra uçağımız kalkacaktı eşyalarımızı verip uçağa binip yerlerimize oturduk. 2 saat sonra New York'ta olucaz. Onu kurtarmam lazım. Hayatı bana bağlı.Yoksa benim yüzümden öldürücekler.

2 gün önce...
Bağırarak rüyadan uyandım. Kabus görüyordum. Aniden kapı açıldı. Anna telaşlı bir şekilde içeri girdi.
Ne oldu? İyimisin?
Sadece kötü bir rüyaydı Anna iyiyim. O kadar korkmuştum ki kalbim küt küt atıyordu. Ne gördün rüyanda? Diye sordu.
‎ Yıkık dökük bir yerdeydim her yer karanlıktı. Hiçbir şey göremiyordum aniden ayak seslerı duymaya başladım hızlıca biri bana dogru geliyordu kim oldugunu göremiyordum. Ayak sesleri aniden durdu ve rüyadaki o adam bana bağırarak "ailenin yaptıklarının bedelini sen ödeyeceksin küçük fare". Yeniden bana yaklaşmaya başladı.Tam kaçmak istedim ki ah Anna beni sinek gibi yere yapıştırdı. Aniden Anna kıs kıs gülmeye başladı. Dik dik bakışlarımı görüp kendini toparladı. Rüyamda ki olanları  anlatıktan sonra Anna bana şaşkın bir şekilde baktı.
‎ Ne Jordan mı ? Jordan senin babanın ismi değilmi?
‎ Evet ama o adam neden rüyamda bana Jordan diyerek bağırdı? Babam ben daha küçüken trafik kazasında ölmüştü. Sadece resimlerden tanıyordum onu. Babamın ölümünden bu kadar uzun zaman geçmişken neden tanımadığım bir adamdan babamın adını duyuyordum ki...  Bu çok garip değıl mi ters giden bir seyler var. Anna ile o akşam sabaha kadar olanları konuştuk.  Sabah kahvaltı yaptıktan sonra Anna ile dışarı çıkıp birkaç bir şey aldık. Yola çıkacaktık ve bizi nelerin beklediğini bilmiyorduk. Onun için hazırlıklı olmalıyız. Dışardaki işlerimizi halletikten sonra eve geçtik. Anna dün ben uyurken Türkiyeye gidiş uçak biletlerimizi internet üzerinden almıştı. Yarın akşam Türkiye'ye uçaçağız. Bizi nelerin orada beklediğinden habersiz bir şekilde gidiyorduk.  Alışverişten sonra bütün günü evde gecirdik.  
‎                                 ∆
‎Akşam olmuştu Anna ile yemek yerken birden telefon çaldı . Anna bana  telefonunu açar mısın diye dik dik baktı . Ama bu çalan benim telefonum değildi . Bende Anna'ya şaşkın bir şekilde baktım . Aniden Anna bağırarak "Allah aşkına şu telefonunu açar mısın?".  "Bu benim telefonumun sesi değil senin telefonun galiba Anna" .  Anna şaşkın bir şekilde bana bakarak "hayır benimde telefonum değil" dedi. İkimiz şaşkın bir şekilde bir birimize baktık ve masadan kalkıp sesin geldiği tarafa ilerledik. Ses dayımın  bana verdiği çantanın içinden geliyordu . Çantayı alıp içini açtım çalan çantanın içindeki telefondu. Telefonu alıp baktım bilinmeyen bir numaraydı . Anna ile birbirimize bakıp şaşkınlık içersinde ne yapmam gerektiğini düşünüyordum . Anna " Aç şu telefonu "
‎Hemen telefonun ekranını yukarı kaydırıp açtım Ve hoparlöre aldım .
*' ‎Merhaba küçük fare " diye  bir erkek sesi Sen beni daha tanımıyorsun ama çok kısa bir zamanda tanıyacaksın . Telefonu  birine vericemm belki taniyorsundur.
*"Al konuş" diyerek birine telefonu uzattı ama aniden bir gürültü duydum galiba o kişiye yumruk attı . SONRA
Bağırarak KONUŞ dedim sana! diye ses geldi.
*Alo . Diyen birisinin sesi geldi . Ses çok tanıdıktı .
*‎Beni merak etme ben çok  iyiyim . Bu adama güvenme asla tamam mı . Derken aniden ses kesildi .
*Şimdi beni iyi dinle seni küçük fare . Ya benim dediklerimi yaparsın ya da en sevdiğin kişi ölür . Ne yapacağınızı arayıp söyleyeceğim  . Benden haber bekle .
Dedi ve telefonu suratıma kapattı.
Ben telefonun başında dona kalmıştım . Bu nasıl olabilir? Yaşıyor , hayatta .
Onu kurtarmam lazım . Anna şaşkın bir şekilde bana bakarak  " kimdi o? Kimi kurtarman gerek? O adam kimdi?"
"Kim olduğunu bilmiyorum ama elindeki kişi Frenk dayım. Dayım o patlamadan nasıl sağ çıkmıştı? Bu adam kimdi? Neden dayımı kaçırmıştı? Hiçbir şey bilmiyorum!
*Aniden telefona bir mesaj geldi ve yarın New York'a geleceksin yoksa biricik dayın ÖLÜR!!!