PEŞİMDEKİ GİZEM

2BÖLÜM:TANIŞMA

O Adam benim *Frenk* Dayım'dı.
"Ah Dayı Tanrıya şükür sensin"
Onu gördüğüm için çok mutluydum . Elini bana uzatarak "kalk benim deli yiğenim" dedi. Elini tuttum ve beni ayağa kaldırıp yatağa doğru götürdü . Yatağa yatırıp "daha iyleşmedin  vücudunda birkaç kırık var  "
" ‎Demek ki o patlamada yere sert bir şekilde düşmüştüm"
"Tamam dayı " dedim.
‎Ona soracağım o kadar çok şey vardı ki, hangisinden başlayacağımı bilmiyordum .Ki, dayım aniden  endişeli şekilde sorular sormaya başladı.
‎"Ne oldu !!
" ‎Kardeşim Sara nerde?"
*Sara* annemin ismi.
Ona nasıl açıklayacağımı  bilmiyordum . O geceyi, geri döndüğümde annemin ve o adamların yok olduklarını.
‎ Nasıl açıklayacağım?
Dayım ısrarcı bir şekilde yeniden sordu .
"Ne oldu "
"Kim yaptı bunu sana"
Ve kendimi toparlayıb olanları anlattım. Zaten olayların çoğunluğunda  bayğındım. Gördüklerimi anlatmaya başladım.
Dayım olanları duydukça yüz ifadesi git gide değişmeye başladı.  Birşeylerin ters gittiğinin farkındaydım. Dayım bir anda ayağa kalkıp " sana yiyecek birşeyler getiriyim" dedi ve odadan hızlıca çıktı.
"Neler oluyor?" Dayım niye bu kadar telaşlandı. Herşeyi öğrenmem lazım.
Ama bugün olmaz iyleşmem toparlanmam lazımdı.
:1HAFTA SONRA:
O geceden 1hafta geçmişti polisler annemden hiçbir iz bulamamışlardı. Annem sanki  buharlaşıp yok olmuştu . İçten içe Dayımın, polisten ve benden  birşeyler sakladığından kuşkulaniyordum.
Yarın sabah Dayımla yüzleşip neler olduğunu sorucam!
Sabah olmuştu,  kendimi hazır hissediyordum . Ne bildiğini , benden ne sakladığını soracaktım  . Yataktan kalktım aşağı inip Dayımla yüzleşicektim  ama dayımı hicbir yerde bulamadım sadece bir not vardı "Dışarda birkaç işim var akşama evde olurum, acıkırsan  dolapta yiyecek birşeyler var " artık mecburen dayımın gelmesini bekleyıp neler olduğunu öğreniceğim.
‎  O gün sabahtan akşama kadar beynimin içinde dayım ile konuşup durdum.
   ‎ Dayım artık evdeydi.
‎Zaman okadar hızlı geçmişti ki akşam olduğunu fark etmemiştim. Tamamen hazırdım . Akşam yemeği için birşeyler hazırlayıp masaya oturduk.
Akşam yemeğinde o kadar sesizdik ki  dışarıdaki cırcır böceklerin sesi evin içinde yankılanıyordu. Bu sesizlikten cesaretlenip sordum!
"Dayı neler oluyor ?"
Dayım aniden elindeki çatalı masaya bırakıp bana baktı. Sanki hiçbir zaman sormayacağımı düşündü . Bana bakıp " sana her şeyi anlatıcağım ama şimdi değil , lütfen başka birşey sorma " dedi ve ayağa kalkıp odasına gitti. Sandalyemde susa kaldım hiçbirşey söyleyemedim. Masayı topluyub odama çıktım.  Yatağa uzanıp en sevdiğim kitabı okumaya başladım. Kitabı okurken uyuya kalmışım.
                                   ∆
Aniden odamın kapısı açıldı. Kapı o kadar hızlı açıldı ki kapının sesine uyandım. Uyku sersemi  etrafa bakıyordum . Biri kısık sesle birşeyler söylüyordu  ama hiçbir şey alğılayamıyordum  hala uykunun etkisi altındaydım. Kendime geldim Dayım odamdaydı ve elinde bir silah vardı.
" Ah tanrı aşkına herkes silah kullanmayı nereden biliyor ve bundan benim neden haberim yok ".
‎Dayım bana bakarak kısık sesle
‎"Kalk hemen "
‎BİZİ BULDULAR"
"kim bizi buludu ?"
"Yine neler oluyor ?"
Ayağa kalktım dayımın yanına gittim. Dayım" sesiz ol ve bu silahı aldı "dedi.

Ha Siktir
‎
Bana silah verdi  ama hayatım boyunca hiç silah kullanmamıştım . Ne düşünüyordu ki . Ah tanri aşkına ne yapıcağım ben .
Dayım bana silahı verdikten sonra araba anahtarını ve bir siyah  çantayı elime  tutuşturup arka merdivenden aşağı inip garaja gitmemi arabaya binip arkama bakmadan gaza basıp buradan uzaklaşmamı istedi.
"Dayı sen ne diyorsun  . Seni asla burada yanlız bırakmam! Dayım bağırarak "
     GİTT 
Senin için geldiler .
Ben onları atlatıb seni bulucağım. "Çantayı yanından asla ayırma" .
Şimdi gitt.
Silahı , çantayı ve araba anahtarını alıp arka merdivenlerden hızlıca inerek garaja indim.
‎ Garajdaydım.
‎ Arabanın kapısını açıp arabaya bindim . Garaj kapısı otomatik açılıyordu . Ayağımı arabanın gazına basacak şekilde tuttum ve garajin kapısı tamamen açıldı . Tam gaza basacaktım ki.
Takım elbiseli iri yarı adam garaj kapısının önünde, tam karşımda duruyordu. Vücudum bir anda adrenalin  pompalamaya başladı. Göz bebeklerim büyüdü.
Ne yapacaktım !
Karşımdaki iri yarı adam elini beline doğru götürdüğünü gördüm.
Farkındayım silahını belinden çekip beni oracıkta öldürecekti.
Aniden kendime gelip  ayağımı gaza bastım tüm gücümle gaza yüklenmiştim. Araba  hızlıca garajdan çıktı ve o iri yarı adamın üzerine doğru gitti. Araba adamı  yerden havaya kaldırıp arabanın ön camına sertçe çarptı.
Adam arabanın ön camına çarptıktan sonra  arabanın üstünden uçub yere çakıldı.
GEBER PİÇ
diye bağırdım bilinçsiz bir şekilde.
‎İlk kez birini öldürmüştüm,
‎ İLK CESET.
‎Ve bu çok hoşuma gitmişti.
   Ayağımı gazın üstünden çekmedim ve hızlıca oradan uzaklaşıyordum. Aniden büyük bir patlama sesi duydum.
  ‎Ayağımı gazdan çekip frene bastım araba aniden durdu. Lastiğin asfalta çıkardığı sesi duyordum .
  ‎Hızlıca arabadan inip patlamanın geldiği sese taraf baktım.
  ‎Dayimin evi alevler içindeydi. Alev bütün evin etrafını sarmıştı. Gözlerime inanamadım.
  ‎Beynim aniden patlarcasina soru bombardımanına tutu beni.
  ‎Dayım!!!
  ‎Dayım Öldümü yoksa ?
  ‎Ne yapmam gerek?
  ‎Ailemden sağ kalan tek kişi o.
  ‎Tanrım ne yapmam lazım?
  ‎ Çaresizlik beni ele geçirmişti  , ne yapmam gerektiğini bilmiyordum . Aniden dayımın söylediklerini hatırladım
Çanta.
Arabaya binip çantayı koltuktan alıp açtım.
İçinde bir :
Pasaport,
Banka Kartları ve Para ,
Üzerinde 35 yazılı Eski bir anahtar ,
Harita,
Ve bir  ‎Telefon vardı.
‎Nedense onca eşyaların içinde  Harita ilgimi çekti.
‎   Haritayı açtım üzerinde kırmızı × ile olan yere gitmem gerektiği yazıyordu .
Orası Türkiye idi.
"Türkiye'mi "
Orada kim var?
Neden Dayım benim oraya gitmemi istiyordu?
Galiba bütün soruların cevapları oradaydı.
Türkiye'ye gitmem gerek!
dedim ve..
Gaza basıp yola devam ettim.
Kendi kendime
   O ülkede beni neler bekliyor?
      Bu gizemi çözmem lazım!