Hoca önümüzde anlattıgı ve çizdigi Pablo Picasso. Grafigiyle sanki fizik degil sanat anlatıyomuş edasıyla tahtanın önünde bir sağa bir sola tahtada dans ederek problem çözüyordu arada bir sınıfa dönüp dogrumu yanlışmı diye soruyordu sınıfa bir göz gezdirmek için kafamı çevirdim birkaç kişi haricinde herkes sanki agır şartlarda çalışan inşaat işçileri gibi çalışıp yorulmuş ve bitkin düşüp uyuya kalmışlardı arkadaki cocuk uyuyanların kafasına kagıt fırlatıyor ama uyuyan inşaat işçileri çok yorgun oldukları için takmıyordu kagıdı fırlatan çocuk her okulda rastlanan kötücocuk misali sert ve yapılı okulun en popüler olan ögrencisi ALPEREN di onu birkaç kişi ve bütün kızlar haricinde kimse sevezdi zaten onada bütün kızlar yetiyordu havalı kötü ve popülerdi neden sevilmesin ki ben mi? ben okulda kötü olmasada insanların ilgisini çekebilecek ama ilgiden fazla sevgiye önem gösteren biriyim dersi zekiler haricinde kimse dinlemezken Ben ise bazen hocayı dinleyip bazen de dışarı bakıyordum yigit bir sıra arkamda kitap okuyor ve arada kitaptaki komik şeylere seslice kahkaha atıyordu hocanın birkaç kez yigiti uyarması üzerine yigit agzına elini götürerek daha az sesli bir şekilde gülmeye devam etti dersin dakikaları sanki bitmiyordu zaman sanki hiç geçmiyordu ben de o sırada merdivende görüp de afalladıgım o kızın simasını hatırlamaya çalışıyordum Sarışındı... Yok yok esmer acaba kıvırcıkmıydıki... Bunları sesli söylemiş olmalıyım ki fizik ögretmeni beni duymuş sen çözmek istermisin Tolga bu soruyu ? şaşırarak hocaya baktım o da bana bakıyordu sınıfta uyuyanlar sanki bu anı kolluyormuş gibi yavaş yavaş uyanmaya başlamışlardı sanki avını bekleyen aslanlar pusudan kalkıyorlardı bana bakarak hocaya dönüp alaycı bir ses tonuyla tabi çözmek istemezmiyim. Dedim kalkıp kalemi elime aldım ve bildigim bütün formülleri random yazmaya başladım biri tutacaktı sonuçta tam hepsini yazmıştım ki fizik ögretmeni bana Tolga yerine oturabilirsin bu kadarı bizim ve bütün insanlık için yetebilecek bir bilgi sınıf gülmeye başlarken ben de kendimi tutamadım ve kıkırdayarak güldüm yerime oturup derse odaklanmaya başlamak için çaba gösterdim.
Pek bişeyler anlamasamda biraz ögrenmiş gibiydim ne saçmalıyorum ya tabikide hiçbirşey anlamamıştım ders arası oldugunda sanki beş yaşındaki cocugun annesinin ona aldıgı o lolipop şekeri görünce hissettigi mutluluk kadar mutlu hissetmiştim Kendimi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
11.sınıf Aşkım
Teen FictionGenç olduğunuz da seversiniz sevmeseniz de seversiniz sevilmesenizde seversiniz sevdiğiniz için herşeyi göze alabileceğinizi söylersiniz peki hepsi yalansa bu aşk köprüsünde sevdiginizi zannettiğiniz kişiden hançer yiyebilir yada onunla evlenebilirs...
