8. Bölüm

5.1K 301 128
                                    

"Irmak!!"dedi Ömer uyarıcı bir sesle. Dakika bir gol bir ortalığı karıştırmıştı fındık faresi.

Irmak poşetlerini kenara bıraktı.
"Yanlış bişey demedim ki Ömer abi ne kızıyorsun. Hem baksana lokum gibi kız. Allah sahibine bağışlasın!"dedi kıkırdayarak.

Güzel kız diye geçirdi içinden Irmak. Samimi de bakıyordu üstelik. Canan gibi ruhu yapmacık değildi bu kızın.

Elif şaşkınlıkla genç kızı izliyordu. Bu enerji ve patavatsızlık biraz fazla diye geçirdi içinden. Tarık'a da benziyordu aslında. Kardeşi falan heralde diye düşündü.

"Elif, arkadaşımın kardeşi Irmak hani bahsetmiştim ya!"dedi Ömer uyarıcı tonda. Yaptığı imalar rahatsız edebilirdi Elif'i rahatsız etmişe benziyordu. O güzel kaşlarını çatmış anlamaya çalışıyordu olanları.

Irmak gülerek Elif'in karşısına geçti. Kimse ne olduğunu anlamadan Elif'i yerinden kaldırıp sarıldı.

Elif şok olmuş gözleriyle kala kaldı. Boynuna dolanan kolları garipsemişti. Hayatına birden giren insanlar bu kadar yakın davranıyordu ve bu ona gerçekten garip geliyordu. İnsanlarla arası iyi olmamıştı ki hiç.

Bu samimi tavır karşısında tebessümle genç kızın sarılışına karşılık verdi.

Irmak ondan ayrılınca Elif'in saçlarını kulağının arkasına aldı parmaklarıyla.

"Güzelim tanışmadık ben Irmak. Tarık öküzünün ikizi, Ömer abinin de fındık faresi olurum."dedi keyifle. Elif gözlerini onaylarcasına kapatıp kafasını salladı.

Irmak gözlerini kısıp alıcı gözle süzdü genç kızı. Ardından baş parmağı ve işaret parmağını düşünürcesine çenesinde gezdirdi.

"Yakından daha güzelsin sanki. Erkek olsam seni alırdım kız"diyerek kahkaha attı.

Ömer ve Tarık hayretle onları izliyorlardı. Kadın dayanışması bu olsa gerekti. Hemen kaynaşmışlardı. Üstelik Elif'in dokunduğu üçüncü kişiydi Irmak. Gerçi Irmak zorla dokunmuştu ama karşılık vermişti Elif.
Ömer, Irmak'ın son sözleri ile kaşlarını çattı.

"Irmak rahat bırak kızı!"dedi sert sesiyle.

"Sen ona bakma güzelim. Bundan sonra ben nereye sen oraya. Tabiki de seni rahat bırakmaya niyetim yok!"dedi Irmak, Elif'in  yanağından makas alarak. 

Ardından Tarık'ın yanına geçti gülerek.

Elif de aynı samimiyetle ona bakıp yerine oturdu. Ömer'in yanında oturmak ona garip geliyordu. Sanki bir tarafı ona bakmasını söylüyor ama bakmaya cesaret edemiyor gibiydi. Oysa erkekler şimdiye kadar umrunda olmamıştı onun.

"İrmik Elif'ten uzak dur. Mazallah körle yatan şaşı kalkarmış sana benzemesini istemeyiz." Dedi Tarık alayla.

Irmak sinirle koluna vurdu ikizinin.

"Sanane be Tavuk!! Ne varmış bende ayrıca? Melek gibi kızım ben!"dedi saçlarını savurup arkaya yaslanarak.

Elif onlara tebessümle bakıyordu. Abisiyle de böyle atışırlardı o küçükken. Tabi o olaydan sonra konuşamamıştı ama yine de abisiyle zıtlaşmak hoşuna gidiyordu.

"Kedi köpek gibi kavga etmeyin lan!"dedi Ömer sinirle. İkisi kavga etti mi ayırana aşk olsundu.

"Kavga etmiyoruz abi. Sadece konuşuyoruz sevgili ikizimle."dedi Tarık onu kollarının arasına alarak.

Bu hareketi Elif'i duygulandırmıştı abisi olsa o da böyle sarılırdı ona.

Tarık onun üzülen yüzünü görünce  kendine küfretti. Nispet yapar gibi olmuştu bu biraz. Ayağa kalkıp yanına gitti Elif'in. Önündeki sehpaya oturdu önce. Ömer onu çatık kaşlarla izlese de aldırmadı.

EMANETİMSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin