Jimin
***
Jimin sonunda uyanmıştı. Keşke kendisini seven biri olsaydı, onu burdan kurtarıp sıcak kollarıyla sarsaydı. "Tanrım lütfen, lütfen karşıma iyi biri çıksın artık." Telefonunu alıp mesajlara baktı, yoongi bir sürü mesaj atmıştı. Gülümsedi, acaba yoongi olabilirmiydi..
Çok bekletmeden cevap verdi, gerçi yeterince bekletmişti.Jiboty:
Sakin ol yoongi
23.02
İyiyim..
23.03
Aslında pek değilim
23.12
Atacağım konuma gelir misin?
23.34
Ağlamak istiyorum.
23.35
Sana sarılarak ağlamak istiyorum..
23.35Jimin bir sürü mesaj atmıştı ama halen cevap yoktu. Üzerine bir şeyler geçirdi her zaman ki gibi kapıyı kilitleyip sabah olana kadar evden kaçacaktı, kötü hissettiğinde hep böyle yapardı. Maskesini ve şapkasını takıp iki katlı binanın camından dikkatlice aşağı indi. Donghe hiç gelip bakmazdı odasına buda onun işine geliyordu. Bir bara gidip rastgele bir yere oturdu.
Yoongi
***
Yoongi mesajlardan habersizdi, şuan rap yarışmasında rap yapıyordu. Yaklaşık on dakika sonra kazanmıştı. Birbirlerine dis atıyorlardı ve kazanmıştı. Ne zaman kaybetmiştiki zatten.
Parasını alıp çıkmıştı ve eve varana kadar telefonuna bakmamıştı.
Yirmi dakika sonra eve vardığında mesajlara bakmıştı, jimin için endişeliydi hemen mesaj attı.Yoongi:
Nerdesin?
00.24
Hemen konum at geleceğim.
00.25Jimin telefon elinde olduğu için direk cevap vermişti.
Jiboty:
*konum*
Acele et lütfen
00.26Yoongi mesajı görünce direk evden çıktı, mesaja cevap vermek ile zaman kaybetmek istemedi.
On dakikada varmıştı direk jimini aramaya başladı çok geçmeden de bulmuştu. Hızla yanına ilerledi jimin onu görünce ayağa kalkıp ona doğru yürüdü, aynı noktaya vardıkları anda jimin kollarını yoongi'ye sarıp ağlamaya başlamıştı bile.
Yoongi kollarını jimin'in beline sarmıştı bir elini saçlarına çıkarıp okşadı. Korkarak dokunuyordu saçlarına incitmekten korkuyordu, canını yakmaktan korkuyorudu, üzmekten korkuyordu..
jimin ise kollarını sıkıca boynuna sarıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, yaşadıkları ağırdı. Dayanamıyordu.
Yoongi jiminden ayrılıp onu bardan çıkarttı.
"Sorun ne jimin?" Jimin'in yüzünü ellerinin arasına aldı ve baş parmağı ile göz yaşlarını sıkılmadan sildi. Göz yaşı aktıkça sildi yoongi. Jimin daha çok kapılıyordu ona yoongi de jimine kapılıyordu..
Bir süre birbirlerinin yüzlerine baktılar ve sonunda konuştu jimin. "Bıktım yoongi." Yoongi anlamamıştı. "Neyden bıktın jimin?" Jimin cevao veremedi. "Henüz değil yoongi, anlatamam." Yoongi'nin kaşları çatıldı. "Neden jimin?" "Olmaz işte sonra anlatırım, şimdi gitmem gerek üzgünüm." Yoongi gitmesini istemiyordu. Kal demek istiyordu, hep benimle kal demek istiyordu. Ama dili varmıyordu. Jimin onu arkadaşı olarak görüyordu, yani en azından yoongi öyle düşünüyordu. "Jimin eğer.. istersen bugün benim yanımda kalabilirsin." Jimin'in vereceği cevaptan korkuyordu. Jimin bir süre düşünüp yanıtladı. "Olur." Yoongi çok sevinmişti ama jimin tedirgindi. Yoongi jimin ile sokakta yürümeye başladı. On dakikada varmışları, eve girdiklerinde jimin evin havasından hoşlanmıştı. "Sanki gerçek bir evim varmış gibi hissettirdi burası." Yoongi anlamamıştı. "Ne dedin?" Jimin toparladı. "Ah yok bir şey." Yoongi jimin'in garip davranışlarına anlam veremiyordu. "Peki sen öyle diyorsan." Yoongi jimine döndü. "Bekle sana kıyafet getireyim." Jimin kısaca onaylayıp, teşekkür etti. Ve yoongiyi beklemeye başladı. Yoongi kıyafetleri getirince jimin direk soyunmaya başlamıştı, yoongi bir şey diyemiyordu. Dili tutulmuştu ama bu beden tanıdık geliyordu. Özellikle dövmesi ama kafasını salladı o olamazdı değil mi onun jimini erkeklere sarkıntılık yapmazdı. O öyle biri değildi. Jimin sonunda giyinmişti. "Oldu mu?" Yoongi kafası ile onayladı. "Çok yakıştı." Gülümsedi ikisi de. "Uyumak ister misin jimin?" Jimin onayladı. "Bana sarılır mısın en azından uyuyana kadar?" Yoongi şaşırmıştı ama onayladı. "Odama çıkalım o zaman." Jimin tamam diye kısa bir cevap verdi. Odaya çıktıklarında yatağa uzandı ve yoongiyide kendine çekip sarıldı. "Yanlış anlama yoongi sadece sarılmaya ihtiyacım var." Bunu söylemesi yoongiyi kırmıştı o yanlış düşünmek istiyordu. "Peki." Jimin sarılarak yirmi dakika da uyumaya başlamıştı. Yoongi onu izlemekten uyuyamıyordu. Dudaklarını daha fazla dayanamayıp jiminin dudaklarına sürttü, tanrıya şükür jiminin uykusu derindi. Yüzünü okşayıp saçlarını öpüyordu. Çok mutluydu şuan da. Jimin arkasını dönmüştü. Kalçası yoongi'nin penisine yaslıydı. Yoongi hemen geri çekilmeye çalışmıştı ama jimin daha çok itiyordu kendini. Jimin uykusunda bilinçsizce yapıyordu ama yoongi'nin hoşuna gidiyordu. "Ah" sesizce çıkmıştı ağzından. Jimin sesle hafifçe kıpırdandı. "Imm yoongi" jimin uykusunda mızmızlanıp yoongi'nin kucağına çıkıp uzandı. İlk defa bu kadar rahat uyuyordu, iyicene sokuldu yoongi'ye bu sefer de penisleri temas ediyordu. Yoongi istemsizce elini jimin'in kalçalarına koyup kendine bastırdı. Jimin kıpraşmaya başlayınca yoongi hemen gözlerini uyuyormuş gibi kapattı. Jimin gözlerini açıp etrafa ve uyuduğu pozisyona baktı. "Yoongi uyuyor musun?" Yoongi ses vermiyordu. Jimin uyuduğunu ve bilinçsizce yaptığını düşünüp tekrar kafasını yoongi'nin boynuna gömdü ve hemen uyumuştu yine. Yoongi gözlerini açtı hafifçe okşuyordu jimin'in kalçasını. Son bir kez hafifçe kendine bastırıp sıktı ve ellerini beline çıkardı. Gözlerini kapattı ve o da kısa sürede uyudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİNK BOY pjm~myg
FanfictionJimin kız gibi yetiştirilen ve sokağa atıldığı için bedenini kullanarak geçinmeye çalışan biri idi. Yoongi ise geceleri free (improvisation) style rap yaparak para kazanır, gündüzleri ise bir kafede garsonluk yapardı. Her şey jimin'in kakaotalk da a...