°° 13

1.2K 99 55
                                    

"Bunu yaptığımıza inanmıyorum." Kumral çocuk kıkırdayarak söylediğinde esmer olan onun kızarmış yanaklarına bakakaldı. Dudakları da tıpkı yanakları gibi kırmızıydı. Hava soğuktu ve etraf olabildiğince ışıklıydı.

Hoş geldin 2011.

"Ben de." Kumralın dudaklarına bakarak konuştuğunda odak noktasını seçmekte güçlük çekiyordu.

Aslına bakarsanız, iki saat önce Jongin evden kaçmış ve beraberinde de Sehun'u kaçırmıştı.

"Bana sen kimsin dedi. Ulu Zhang Yixing'e" sarhoş çocuk yerde tepinerek çince küfürler etmeye başladığında onu umursamayı bırakmışlardı. Jongin çocuğun sarhoş olunca açılan diliyle farketmişti. Cidden arkadaşlardı.

"Babam farkedince çıldıracak." Sehun söylerken deli gibi gülmeye devam etmişti. Üçü de henüz lise mezunu bile olmadıklarından içmeye epeyi uzaklardı. Tek bir şişe Soju bile onları mahvetmeye yetmişti. Çam ağaçlarıyla süslü boş parkta yeni yıla girerlerken ortam ya da içtikleri ucuz şey mühim değildi. Tam o anda birbirleriyle olmaları onları mühim kılıyordu.

"Muhtemelen." Jongin ağzını yaya yaya konuşurken ayağının altındaki kumu tekmeledi. Salıncakta oldukça yavaş bir ritimde ileri geri gidiyorlardı. "Eve döndüğümde annem saçlarımı yolacak."

"Bunu yengem de yapacak." Kumral çocuk kahkaha atmaya başladığında Jongin ona umutsuzca baktı. Kafası iyi değildi ve çocuk yanında oldukça güzel bir şekilde gülüp bir şeylerden bahsederken kendini pekte iyi hissetmiyordu.

Kanında dolaşan ve kaynayan bir şeyler vardı.

"Ulu Zhang Yixing!" Çocuk yeniden yattığı yerden haykırdığında konuştukları şeyi unutup hararetle gülmeye başladılar. Jongin bir tehlike olarak gördüğü çocuğun bu hallerine tanık oldukça keyiflenmişti. Junmyeon iki haftadır Yixing'i övüp duruyordu ve ondan tamamen nefret etmesini sağlamıştı. Şimdiyse her şeyin boş olduğunu anlıyordu. Gerçi Yixing Jongin'den çok daha iyi olsa ve Sehun'u haketse bile Sehun onu arkadaşı olarak görmeye devam edip esmeri bekleyecekti ya. Orası ayrı.

"Ne kadar kaldı Nini?" Çocuk harfleri uzata uzata söylediğinde Jongin onun dudaklarına sonra da buğulu gözlerine baktı. Cidden niye böyleydi şu kumral? Çocukluklarından beri hep böyle guzeldi. Her defasında daha ilgi çekici oluyor gibiydi ve bu esmeri rahatsız ediyordu. Kalbi ve hormonları bundan hiç iyi nasiplenmiyordu.

"Bir saniye?" Ağzında gevelerken boş boş yeni telefonunun ekranına baktı. Hâlâ Sehun'un fotoğrafı vardı. 01.23... "Hey!" Jongin ağlamaklı bir ifadeyle kumrala baktı. "Çoktan girmişiz." Hemen sonra gülmüştü.

"Nasıl yaaa?'' çocuk itiraz ederken esmer omuz silkti ve elindeki şişeyi yere bırakırken yanındaki çocuğa tam döndü. Salıncağın zincirleri onunla beraber şangırdıyordu. "Benim sana söylemem." -hıçkırdı- "gerekenler vardı." Sesi alabildiğine boğuk ve harfleri bozuk çıkarken Sehun bunları pekte algılayabilecek düzeyde değildi.

"Çok yakışıklısın." Kumral kıkırdayarak söylediğinde esmer olan yeniden hıçkırdı.

"Ne?"

"Ve sevimlisin." Çocuk tamamen kendinden geçmişti ve neleri açığa çıkardığını bilmiyordu. Burnu havada leydi itiraf yapıyordu??  Ve Jongin kalp krizi geçirebilirdi.

Yeterli düzeyde ayık olsaydı.

"Çok sevimlisin hem de." Çocuk ağlamaklı bakarken esmerin burnunu dürttü. "Pis ayı!"

"Sehun." Esmer, çocuğa yaklaşırken hıçkırıkları biraz ara vermişti. Ve kelimleri bir peynir gibi uzuyordu. "Kutu bebeği gibisin."

"Jongin."

"Ben biraz hastayım sana." Elini ağzına kapatarak yeni hıçkırığı bastırdı. Kumral çocuk ona bakarken bir anda ağlamaya başlayınca elini ağzından çekti. "Daha seviyorum diyecektim."

Çocuk daha şiddetli ağladı. "Sen herkesi seviyorsun." Sonra tek eliyle gözlerini silmeye çalıştı. "Pis ayı!"

Çocuk aglamak ve bağırmak arasında mekik dokurken esmer, onun zincirinden tutarak kendine çevirdi. Yanyana salıncaklar şimdi karşılıklı gibiydi. "Seviyorum." Dudaklarını birleştirdiğinde kendi hıçkırığı nefessizliklerinde boğuldu. Başta öylece dudakları üst üste duruyordu. Sonrasında kim başlattı bilmiyorlardı fakat bir anda Jongin Sehun'un alt dudağını emerken Sehun'da kendini esmerin üst dudağını emerken bulmuştu. Oldukça bulanık ve soğuk havaya inat sıcacıktı. İlk öpüşmelerinin üzerinden iki ay geçmişti. O gün oldukça ufak bir şeydi. Bir elektrik çarpması gibi.

"Ulu Zhang Yixing." Flaş sesi duyduklarında ayrılmaları uzun sürmedi. "E sevgili oluyor musunuz artık?" Çocuk gülerken telefonunu salladı.

Jongin'in inkar etmediği ve Sehun'un ilk kez ona bir şeyler itiraf ettiği gece, 2011 yılının ilk saatleri ve 'neredeyse ilk' öpüşmelerinin fotoğrafı oldukça sarhoş bir şekilde ekranda duruyordu.





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telsim •• osh + kjiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin