Annenim 'Hadi kızım. Hadi yavrum. Hadi bak uyan' gibi bir sürü kelimenin başına 'Hadi' sözcüğünü getirdiği kısa cümlelerle uyandırıldığımda saat daha sabahın 6'sı bile değildi. Yine.
Okulu bukadar erken yapmalarındaki amaç neydiki sanki ? ah evet cevabını biliyorum. Tüm yöneticilerin tek derdi uykumuzun içine edip en kısa sürede mutluluğumuzu sömürmeleri. Evet kesinlikle buydu.
Herzamanki saçma sapan mırıldanmalarımla ne olursa olsun yine uyanmıştım işte. _evet uykuma çok düşkünüm napabilirim yani -,- _ Annem de odamdan çıkarken 'sonunda' diye söylenmeyi tabiiki(!) unutmamıştı.
Uyuşuk hareketlerle yataktan kalkıp hep baş ucumda olan pofuduk terliklerimi giydim ve banyonun yolunu tuttum. Banyodaki işlerimi gördükten sonra tekrar odama geçip üstümdeki pijamalardan -ne yazikki-kurtulma amacıyla gardrobumun başına geçtim ve bugün biraz daha şirin gözükme amacıyla toz pembesi elbisemi giyindim ve kahverengi çantamla kombin yaptım.
Fazla cırtlak olmayan ve göze batmayan sarı saçlarımı at kuyruğu yapıp sağ ve sol önünden saçımın birazını bıraktım. Yüzümün ise daha doğal gözükmesi için sadece göz kalemi ve rimel sürdüm. Dudaklarım çatladığı için birde kirazlı dudak kremimi sürdükten sonra hazırdım.
Aşağı indiğimde annemi mutfakta bana bişeyler hazırlama çabasında görünce istemsiz olarak gülümsedim.
Onu seviyordum. Benim babamla annemin bir gecelik bi hatadan doğduğum göz önüne alınırsa, annem gerçekten de mutlu olmam için fazlasıyla çabalıyordu. Özellikle de o adamın bizi annemin hamile olduğunu öğrendiği an bırakıp gitmesine bakılırsa... Diyecek pekde bişey bulamıyordum.
Annemin anlattığına göre annem onu gerçekten seviyormuş, o adamda annemi. Daha lise sondalarmış. Bir gün annemi evine film izlemeye diye çağırdığında... Herşey annemin isteği dışında olduğu halde ne olursa olsun beni dünyaya getirmeye kararlı olduğunu net bir şekilde belirtmiş o aşşağılık herife. Oda çekip gitmiş...
Hiçbir şey demeden.
Hiçbir not bile bırakmadan.
Sonuç olarak annem beni hep 'ben mutlu olamadım bari sen mutlu ol yavrum' diye diye beni büyütmüştü. Bana herzaman senin başarın benim en büyük mutluluğum der durur.
Bende onunda mutlu olmaya hakkı var diye düşünerek okulda gerçekten büyük başarılara imza attığıma inanıyorum. Hatta geçen sene bir yurtdışında okuma teklifi geldiğinde annemi yanlız bırakmak istemediğim içi kabul etmemiştim. Annem her nekadar ısrar etsede birdaha yanlız kalmasına izin veremezdim.
Annem arkasını dönünce beni gördü fakat orda olduğumu önceden sanki hissetmiş gibi fazla tepki göstermemişti. Suratıma bakıp oda aynı şekilde gülümsediğinde, kaş göz işareti yaptı ve "Gel biraz kahvaltı yap öyle çıkarsın. Daha çok var okula gitmene. Hem seninle konuşmam gereken bir konu var" dedi ve hemen ardından suratı ciddileşerek bana bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Kimsin? #Wattys2015
RomanceHerzaman ki sıradan okul günlerimden birine uyandığımı sanıyordum. Yanılmışım... Telaşsız hareketlerle gözlerimi araladığımda herzamanki, tam olarak şeker pembesi rengindeki duvarlara ve odaya kısa bi bakış atıp kesin olarak evimde olduğuma emin o...