TOGETHER (avengers Fan Fiction)

2

Natasha ve Julya kuytu bir kafeye oturup birer tane kahve almışlardı. Sessizce kahvelerini içiyorlardı. Daha tek kelime etmemişlerdi. Tuhaf bir sessizlik vardı.

Natasha: Lydia ve Miley nasıl?
Julya: Aynı. Önemli bir değişiklik yok. Lydia okulun bilim takımına seçildi.
Natasha: Hep söylerim o senin gibi düşünüyor. Yakında başkanı da olur oranın. Peki... Miley?
Julya: Harika. Gayet iyi. Jimnastik yapmaya başladı.
Natasha: En son bale yapıyordu.
Julya: Hâlâ yapıyor zaten.
Natasha: Juli benim bir süre evde kalmam gerekiyor.
Julya: Sormana hiç gerek yok.
Natasha: Senden bir şey isteyeceğim aslında.
Julya: Dinliyorum.
Natasha: Hiç Wakanda'ya gitmiş miydin?
Julya: Sanırım yakın bir zamanda bu sorunun cevabı evet olacak?
Natasha: Çok zekisin.
Julya: Ne zaman başlıyoruz?

2 saat sonra Julya ve Natasha eve girerler.
Julya: Kızlar şu an okulda ama.... Sen burada ne yapıyorsun?
Lydia: Basıldık sanırım.
Julya: Basıldık derken birinci çoğul şahıs kullandın? Kim var? Eve adam mı attın? Yoksa kız mı attın? Kızım eşcinsel misin? Yanlış anlama bence sıkıntı yok. Lydia biz derken kimden bahsediyorsun?
Lydia: Ben ve çikolata... Aaa teyze.
Natasha: Naber Lydia. Seni özledim.
Lydia özlemle teyzesine sarıldı. Onu görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Zaten teyzesi onların güvenliği için sadece 1 ya da 2 yılda bir gelebiliyordu. Bunun Natasha için ne kadar zor olduğunun farkındaydı Lydia. Ama tek zorluk çeken o değildi. Yine de en fazla zorluğu çeken oydu. Natasha ise Lydia ya çok daha sıkı sarıldı. Küçükken bile annesinin zekasını aratmayan kız şimdi bayağı değişmişti. Görünüşü benzemese bile beyinlerinin hep aynı kalacağını düşündü Natasha. Ve çok haklıydı. Buraya en son Clint ile gelmişti o gün Lydia Clint i zekası ile susturmayı başarmıştı. Belki de Lydia yı bu kadar sevmesinin nedenlerinden biriydi bu. İkilinin sarılmasını genç bir kızın sesi böldü.
Miley: Anne?
Natasha: Selam Miley.

Clint: Bağlantımı aradım bir kaç gün sonra birini yollayacak.
Sam: Bağlantının kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Neden sadece Nat demiyorsun?
Clint: Çünkü bağlantım demek daha havalı da o yüzden.
Shuri: Vay be burada harcanıyosun.
Clint: Değil mi ama?
Shuri Clint'e bir umutsuz vakayı görüyormuşcasına baktı. İşin en kötü yanı Clint'in ekipteki en fazla bilgiye sahip ikinci kişi olmasıydı. Birincisi orada değildi. Zaten Shuri birincisi ile hiç tanışmamıştı. Abisi tanışmıştı ve onun çok etkileyici ve güçlü bir kadın olduğundan bahsetmişti. Ve tesadüfe bakın ki o kadınla olan tek bağlantıları da Clint'ti ve hiç ciddi birisi değildi.
Clint: Her neyse şimdi ciddi olalım.Konu sonuçta hayati bir konu Nat....
Lafımı geri alıyorum. Ara sıra ciddi oluyordu.
Clint: Anlatıcı lütfen sözümü kesme.
Özür dilerim.
Clint: Sıkıntı değil.
Steve: Clint ne diyordun.
Clint: Nat anlaşmayı yok etmenin bir yolunu bulabileceklerini söylüyor. Sadece kamunun desteğine ihtiyacımız var.
Bucky: Bence kamu beni sevmiyor.
Clint: Bunu söylediğim için ikimizin de tanıdığı kişi beni öldürebilir ama kızlar bu aralar kötü adamlara takmış durumda.
Bucky: Derken?
Clint: Seni nasıl desem... karizmatik bulabilirler.
Bucky: Manyak mı bu insanlar?
Clint: Olabilir.
Steve: Ne yani Bucky hepsi ile tek tek çıksın mı?
Clint: Sadece gaza getirmeye çalışıyordum yüzbaşı.
Steve: Ha. Tamam o zaman. Pardon.
Bucky: Steve bence beni savunmayı bırak en son savunman pek güzel sonuçlanmadı çünkü.
Steve: Çok ayıp.
Bucky: Küfür etmedim ki?

Merkezde Tony'nin laboratuarında sıradan bir gündü. Tony yorgunluktan masada uyuyakalmıştı. Uyurken çok masum görünüyordu. Savunmasız küçük bir çocuk gibi. Derin uyuyordu ama üstüne minik bir tutam tüğ gelse anında uyanabilecek durumdaydı.
Pepper: Tony uyan konuşmamız gerek.
Tony masanın üstünden düştü ve şaşkınlıkla Pepper a baktı.
Tony: Son hatırladığıma göre biz ayrılmıştık. Hatta sen istemiştin?
Pepper: Evet ama hâlâ çalışanınım dahi. Konuşmamız gerek ve acil
Tony: Hamile misin?
Pepper: Hayır değilim.
Tony: Biri mi öldü?
Pepper: Hayır.
Tony: Uzaylılar mı saldırdı?
Pepper: Hayır Tony bu konu iş ile ilgili.
Tony: O zaman bana ihtiyaç yok bayan Potz.
Pepper: Tony çok yetenekli bir profesör bulduk ki bence çok işimize...
Tony: İşe al o zaman.
Pepper: Randevu ayarlayamıyorum ki bir türlü. Bugüne ayarlamıştım ama asistanı çok önemli bir durum olduğunu filan....
Tony: Yani bu adamla ben mi görüşeyim.
Pepper: Adam değil kadın.
Tony: Muhteşem cazibeni kullan diyosun yani?
Pepper: Sadece... onunla bir konuş.
Tony: Tamam unutmaz ya da üşenmezsem kkonuşurum adı neydi?
Pepper: Julya Romanoff..