VEDA

29 0 0
                                    

İbrahim gözünden akan damlalara engel olamadı beyazlar içindeki güzel sevdiği Sare'yi görünce.
Kahvelerine bakıp bir kez daha şükretti bugünleri için.
Kolay gelmemişlerdi bu ana kadar.
5 yaşından beri yetiştirme yurdunda büyüyen Sare'yi ailesi kabul etmekte zorlanmıştı.
Ama başarmışlardı sonunda hepsi geride kalmış ve hayallerine adım atacakları o gün gelmişti.


Sare Ibrahim'in ayağına basarken kaynanasının bakışlarıyla karşılaşmış ve büyük bi mücadelenin onu beklediğini anlamıştı.

Elindeki nikah resmine bakarken daldığı düşüncelerden kapı sesiyle sıyrılan Sare albümü bırakıp kapıya yöneldi.
Evet kolay olmamıştı ama eşinin ailesine alışmıştı 1 sene içinde.
Bugün yıl dönümleriydi.
Kapıda kapıcının getirdiği siparislerini alıp hazırlıga basladı.
Kaç gündur yaşadığı mide bulantısı ve halsizlikle mutfaktan çıkıp kendini salondaki koltuğa zor attı.
Aklına gelen şeyle başının dönmesine aldırmadan aniden yerinden kalktı.

Doktor randevusu vardı bugün bitmek bilmeyen kanamalarının halsizliğinin nedenini ögrenmek icin testler yapılmıştı nihayet sonuca ulasacaktı.

Yaptığı pastayı buzdolabına koyup odasına gitti.
Hızlıca hazırlanıp evden çıktı.
Doktorun kapısına nasıl geldiğini hatırlamıyordu belkide beklediği şey olmuştur heyecanı vardı içinde istemsizce eli karnına gitti eğer öyleyse kocasına çok güzel bir süpriz yapacaktı bunun içinde hastane islerinden hic bahsetmemişti sevdiği adama.
Dakikalar içinde bir sürü şey hayal etmiş asistanın seslenmesiyle içeri girmişti.
Doktor elinde bir sürü kağıdı incelerken gözlüklerinin üstünden bakıp oturmasını söyledi.
İçi içine sığmayan Sare heyecanla doktorun ağızından çıkacak sözleri bekliyordu.
Doktor boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

-Sare hanım, kanamanız devam ediyormu?
- Evet doktor hanım azaldı bazende hic gelmiyor ama kasık ağrılarım ve mide bulantım arttı.
Doktor biraz düşükten sonra tekrar konuştu.
- 8 haftalık hamilesin tebrik ederim.
Sare'nin mutluluktan gözleri dolmuştu taki doktor konuşmasına devam edene kadar.
- Ama başka bir sıkıntımız var.
Sare bebeğinin varlığına sevinemeden gözleri dolu doktora bakmaya devam etti ne olduğunu soramıyordu aylardır beklediği haberi almışken korkuyordu başka bir sorun duymaya.
Doktor tekrar gözlerini kağıtlara çevirip ağır ve sessiz bir şekilde konuştu.
- Sare hanım sizi ve bebeğinizi zor bir süreç bekliyor. Rahminizden aldığımız parçanın sonuçları pek iç açıci değil. Rahminizde bir tümöre rastladık henüz çok ilerlememiş.
- Nasıl yani ne diyosunuz siz doktor hanım ?
- Öncelikle sakin olun çok nadir rastlanan bir durumla karşı karşıyayız genel olarak rahim kanseri 50 yaş üstü bayanlarda görülür halsizlik mide bulantısı rahimde ağrı kanama gibi belirtilerle anlaşılır. Tedavisi olmayan bir hastalık değil ama ne kadar sürer onu bilemeyiz çok iyi bir tedavi sürecine başlamalısınız.
Duyduklari beyninde yankılanan Sare artık tutamadığı gözyaşlarıyla sordu...
- Peki bebeğim ona bişey olucakmı ?
-Hayır kesinlikle bu süreçte veya daha sonra dunyaya gelen bebeklerde bir sağlık sorununa rastlanmamıştır. Bebeğinizi sağlıklı dünyaya getirme ihtimaliniz çok yüksek tabi çok iyi bir tedavi uygulanırsa. Yapmanız gereken normal bir hamileden daha dikkatli olmanız ilk ilaç tedavisine başlayacağız doğumunuzdan sonra eger geçmezse ışık tedavisine başvuracağız. Hamileliğiniz boyunca yatmanız gerekebilir. Şimdi evinize gidip ailenizle konuşabilirsiniz ilk olarak bebeğiniz hakkında bir karara varmalısınız bu süreç sizi çok yorucak.
Sessizce ağlayan kadın doktora sadece 'peki ' diyebilmiş ve tahlil sonuçlarını alıp kendini hastanenin bahçesine zor atmıştı.
Bir banka oturup kollarıyla bebeğini sarmalayıp saatlerce ağladı.
Ne yapacaktı bebeğinden asla vazgeçmezdi peki kocasına nasıl söyleyecekti. Normal bir hamilelik olsa sevincinden çıldırırdı. Ama şimdi belki onun hastalığı yüzünden sevinemezdi bile. Ya yine kayınvalidesi onları üzecek şeyler yaparsa zaten kimsesiz olduğu için zor kabullenmişti şimdi kimsesiz ve hasta bir geline katlanırmıydı. Kocasının hayatını da mahfetmeye hakkı yoktu ona göre, ya iyileşemezse bu süreçte tükenmiş üstüne birde karısının ölüm acısını yaşayan bir koca bırakmak istemiyordu arkasında. Ağlamaktan yorgun düşmüş bir halde kalktı oturduğu banktan.
Dalgın düşüncelerle girdi bir zamanlar mutluluk kokan yuvasına etrafına uzun uzun bakındı. Ufaktı evi ama içinde aşk vardı huzur vardı kocasının kokusu vardı.
Tekrar dolan gözlerine müsade etmeden yatak odasına gitti verdiği karar zor olsada yapmalıydı.
Dolaptan çıkardığı bavula birkaç kıyafet ve önemli eşyalarını koyup kapattı.
Salona geçip kağıdı ve kalemi eline aldı hıçkıra hıçkıra planladığı sözleri yazıp saate baktı kocasının gelmesine 2 saat vardı' acele etmeliyim 'diye düşünüp gözyaşlarını elinin tersiyle sildi ve bavulunu eline aldı. Son kez dönüp huzuru olan eve baktı buruk bir tebessüm oluştu dudaklarında belkide huzuru bırakıp gidiyordu.
Kapıdan çıkacağı sırada kocasının atkısına takıldı gözü yanında ondan bir parça olmalıydı atkıyıda boynuna dolayıp kapıdan çıktı.

İbrahim'den

Bugünün verdiği heyecanla akşamı zor etmiştim. Kahvelerinde boğulduğum güzel gözlü karımla 1. Senemiz dolmuştu. Ona aldığım hediyeyi arabaya koyup güzel bir gül buleti yaptırmıştım en sevdiği çiçekti gül.
Islık çalarak indim arabadan son kez arabaya yansıyan görüntüyle saçlarımı düzelttim. Bir elimde gül demeti bir elimde hediye paketiyle çaldım yuvamızın kapısını açmadı müsait değil heralde düşüncesiyle kendim açtım". Güzel gözlüm" diye seslendim yatak odasına bakarken en çok böyle hitap etmemi severdi.
Salona göz gezdirip mutfağa geçeceğim sırada hayatımı karartacağını bilmediğim kağıdı gördüm masanın üstunde kesin bir süpriz hazırlamıştır düşüncesiyle elimdekileri masaya bırakıp kağıdı elime aldım.
Tebessümüm yüzümde soldu okuduğum satırların şokuyla...

VUSLATA HASRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin