Şimdi ne yapacaktı evine gidip nasıl sığacaktı o dört duvarın içine ?
Peki karısının ihanetini nasıl kabullenecekti?
Hayat nasıl devam edecekti güzel gözlüsü olmadan ?Ali kapıyı kapatıp derin bi nefes verdi. Yukarıdan gelen hıçkırık sesleriyle hızla eski evin ahsap verdivenlerini çıktı. Yıllardır deli gibi sevdiği fakat onu bir kardeş bir abi gibi gördüğü için söyleyemediği kadın duvarın dibine oturmuş dizlerini kendine çekmiş kafasını dizlerinin üstüne koymuş bir halde hıçkırarak ağlıyordu.
Zaten minyon kadın iyice küçülüp yok olmak istemiş gibiydi.
Ali kendinden uzaklaşmasını göze alamayıp sevdiğini bile söyleyemezken bu haline içi parçalanmıştı.Hemen kadının yanına diz çöküp sıkıca sarıldı yıllardır yaptığı gibi senin her zaman yanındayım demenin bir şekliydi bu onun için.
Ali ile Sare daha yetiştirme yurdundayken tanışmışlardı.
Ali Sare'den 3 yaş büyüktü.
Sare 8 yaşındayken Ali ailesiyle yurda gelip çocukları ziyaret eder hediyeler getirirlerdi.
Sare daha o zamanlarda Ali'nin dikkatini çekmişti.
Sare kimseyle konuşmaz sadece Ali gelince güzel vakit geçirirlerdi.Ali tahmin edemezdi kaderinin Sare'ye benziyeceğini.
13 yaşında babası annesini aldattığı için annesi gözlerinin önünde ikisinide vurmuştu.
Varlıklı bir aile oldukları için amcaları, teyzeleri,halaları Ali'ye bakma yarışına girmişler ama Ali yetiştirme yurduna gitmeyi tercih etmişti. Bir sene sonrada hiçbir akrabası görmeye bile gelmemişti.
O zor zamanlarda iki çocuk birbirlerine destek olmuşlardı.
Küçüklerdi ama büyük insanlardan daha büyük yürekleri vardı.
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Sare bavulunu alıp evden çıkmış kendini sahile atmıştı.
Gözyaşları onu dinlemeden sürekli akıyorlardı.
Önce bir banka oturup sadece denizi izledi huzur bulmaya çalıştı.
Ama huzuru az önce terkettiği evinde bırakmıştı.
Bir anlık kararla eşyalarını toplamış yalanlarla dolu bir mektup bırakıp çıkmıştı. Ona göre en iyisi buydu kocası ondan nefret etsinki yokluğuna çabuk alışsın diye düşünmüştü.
Biliyordu kocasının bu yalana kolay inanmayacağını ama o an başka birşey gelmemişti aklına.
Ne yapacağını bilmiyordu Hale'ye gidemezdi kocasının ilk aklına gelen yer orası olacaktı bu yüzden Hale'ye şuan bişey söylememeyi tercih etmişti.Biraz daha düşündükten sonra Ali'den başka bir çaresi olmadığına karar verdi.
Onu sorgulamadan yargılamadan tek destek olacak kişi oydu.
Titreyen elleriyle telefonunu çıkardı derin bir nefes alıp Ali'yi aradı.
Hıçkırığına engel olmadan konuştu.- Ali... Hiç bişey sorma sana ihtiyacım var Üsküdar sahilindeyim lütfen gel.
- Sare noldu? Neden ağlıyosun ?
Tamam hemen geliyorum sen sakin ol.Yarım saat sonra Sare'yi her zamanki bankta buldu.
Önce sıkıca sarıldı Sare'nin bitmeyen gözyaşları tekrar akmaya başladı.
Sare'yi sıkmak istemediği için sadece kendi anlatmasını bekledi.
Sare eliyle gözyaşlarını silip denize bakarak konuşmaya başladı.
Gözlerini denizden ayırmadan olan biten herşeyi anlattı.- Ali ne yapıcam ben şimdi bebeğim için hayatta kalmam lazım o benim hayata tutunma sebebim artık ama ya yenemezsem bu hastalığı? İbrahim'e bu acıyı yaşatamazdım anlıyo musun? Biliyorum benim onu aldattığıma kolay inanmayacak ama kabullenecek. Onun karşısına çıkamam bana yardım edicekmisin?
- Şuan anlattıklarına inanamıyorum Sare! Birgün de neler olmuş böyle.
Sen tabiki bu hastalığı yeniceksin ama bebekle bu zaman alabilir onu dünyaya getirmek istediğine emin misin?
Ellerini karnına dolayarak cevap verdi Sare.- Tabi ki Ali o benim bebeğim İbrahim'le bizim bebeğimiz. O bana İbrahim'den geriye kalan tek mucize ona kıyamam ben bu hastalığı atlatırsam çocuğumla çıkıcam onun karşısına herşeyi açıklayacağım ister kabul eder ister etmez.
- Neden şimdi söylemiyorsun ona kaçmayı tercih ediyosun beraber bunu atlatabilirsiniz bu ona yaptığın çok büyük bir haksızlık yapamazsın.
Bak her zaman senin yanındayım bunu biliyorsun ama yanlış bir karar vermeni istemiyorum.
Gel bana gidelim birkaç gün kal iyice düşün ama kendini bitirmene izin veremem.Sare hiç konuşmadan sadece dinledi Ali çok haklıydı biliyordu ama yüreğine söz geçiremiyordu. Tamam deyip Ali'nin evine gittiler .
Üsküdar'a yakın babasının babasından kalma eski dublex ahşap bir evde oturuyordu.Eve gelir gelmez Ali Sare'nin bişeyler yemesini sağlayıp biraz uyumaya ikna etmişti.
Bu arada onunda düşünmesi lazımdı.
Sevdiği kadın gözlerinin önünde eriyemezdi.
Hastalığına çok üzülmüştü ama onu yıkan bebek haberiydi.
Sevdiği kadının sevdiği adamdan bebeği olacaktı buna katlanabilecek miydi? Kadını da yalnız bırakamazdı.
Çünkü Sare'nin ne kadar kararlı biri olduğunu çok iyi biliyordu.
O olmasada yine bildiğini yapardı.
Aradan 2 saat geçmişti ki kapının sesiyle yerinden kalktı.
Gelenin kim olduğunu tabiki anlamıştı.
Şimdi rol yapma zamanıydı.
Karşısında bu kadar dağılmış bir İbrahim görmeyi beklemiyordu.Nihayet bişey bilmediğine inandırıp gönderebilmişti.
➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰
İbrahim yol boyu hiç konuşmadan Hale'yi evine bırakıp kendi evine gitmişti.
Eve çıkıp odaları tekrar dolandı belki de bir umut geri gelmiştir diye.
Evde duramayacağını anlayınca başka hastanelere bakmaya karar verdi. 3 hastaneden sonra artık bitkin düşmüş bir halde arabada sabahladı.
➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰
İbrahim'in gelişinden sonra sabaha kadar uyuyamadı Sare düşündü ama çıkar yol bulamadı. Biran önce karar verip tedavisine başlaması gerekiyordu . Ali de ondan farklı değildi. Sadece onu biraz yalnız bırakıp düşünmesi için yanına gitmedi.
Güzel bir kahvaltı hazırlayıp ısrarla birkaç lokma yedirmişti.
Sonraki 2 gün İbrahim'in işe bile gitmeden hastaneleri,karısının gidebileceği yerleri arayarak gecti.
Sare ise çok az konuşup çok az yemek yiyerek geçirdi günlerini.
İbrahim henüz ailesine bile söyleyememişti karısının ihanetini kolay değildi ailesini karşısına aldığı kadının ihanetini açıklamak, gerçi kendisi de kabullenememişti durumu.
Hala bir umut otogar ve havaalanındaki tanıdıklarından bir haber bekliyordu. En azından kadınının ağzından duymalıydı herşeyi.
➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰
Hale herşeyden habersiz kardeşi için endişeleniyor ve olanlara anlam yüklemeye çalışıyordu.
O çok iyi tanıyordu kardeşini böyle birşey asla yapmazdı.
Peki ona niye anlatmamıştı?Aklı bir türlü almıyordu yaşananları.
Kaç gündur doğru düzgün uyku uyumamış işlerine yoğunlaşamamıştı.
Sürekli İbrahim' i arayıp gelişmeleri soruyordu.
Oturduğu koltuktan kalkerken biranda aklına birşey takıldı.
O gün Ali çok telaşlanmamıştı. Oysa ki Sare'ye ne kadar değer verdiğini biliyordu sonrasında da hiç arayıp sormamıştı. Sorularına cevap bulması gerektiğine karar verdi. İşe gitmekten vazgeçip Ali'ye gitmek için hazırlanmaya başladı.
➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰Ali kaç gündür düşündüğü şeyleri Sare'ye söylemesi gerekti artık.
Sare biraz rahatlamak için duş almış ıslak kestane rengi saçlarıyla pencerenin önünde dışarıyı izliyordu.Ali hemen eline havlu alıp saçlarını kurutmaya başladı.
Sare yaptığının şokuyla elinden havluyu aldı.- Ne yapıyorsun Ali?
- Hasta olucaksın Sare kurutman lazım yardımcı olamk istemiştim.
- Teşekkür ederim Ali ben devam ederim seninle bu evde kalmam doğru değil artık küçuk değiliz ama gidecek yerim yok mutlaka bir çözüm bulacağım.Ali sevdigi kadını bu halde başka bir yere bırakamazdı. Onu görmeden duramazdı artık. Telaşla aklından geçenleri bir çırpıda söyledi.
- Sare benimle evlenir misin ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VUSLATA HASRET
General FictionHastalığın gölgesinde eriyen bir beden ve tutkulu bir aşk. Çaresiz vazgeçişler. Peki hayata tutunmak için gerekli olan nedir? Sare ve Ibrahim'in tutkulu aşkına düşen büyük imtihan. Sevdiğine kıyamayan Sare nasıl bir çözüm bulacak ve kendince bul...