56.BÖLÜM

6 0 0
                                    

Gözlerimi açtığımda yanımda korayı görememiştim. Sedyeden kalkıp lavaboya baktım orda da yoktu. Odadan çıktığımda korayın bana el salladığını gördüm. Şükürler olsun yürüyordu, gülüyordu.

Korayın yanına gidip ona sımsıkı sarıldım.

"-aşkım sakın beni bırakma"

"-bırakmıycam sevgilim"

Koraydan uzaklaşıp "-aşkım kantine gidiyorum gelirim ben." Dediğimde  Koray kafa salladıktan sonra hızla ordan ayrıldım asansöre bindiğimde 1. Kata bastım.

Kantine geldiğimde 3 kahve 3 tanede bisküvi söylemiştim. Adam içecekleri ve atıştırmayı verdi. Ve ben de asansöre doğru ilerledim.
Asansöre binmiştim ve bir genç daha binmişti. Biraz tanıdık geliyordu gözlüklerini çıkarınca tanıdım ve bu alicandı.

"-alicann!"

Alican: ada, napıyosun burda. Yani ne işin var.

"-sanane alican, bide eski sevgiline geri döndün mü seni affettimi"

Alican:evet affetti şuan bu hastnede. Dediğinde asansörden indim.
Alicanda da arkamdan geliyordu. Korayı gördüğümde hemen yanına gittim ve anneme tespiyi verip korayı odasına götürdüm. Arkama baktığımda alicanı görememiştim.

Odaya girip yavaşca korayı yatağına yatırdım ve yemeği gelmişti. Masayı ona çekip  yedirmeye başladım.

"-sevgilim ölücem ölücem boğdun beni hey bebeyim hayattamısın" dediğinde çatalı bırakıp konuşmaya başladım

"-sana yalan söylemek istemiyorum sana birşey diyicem ama sinirlenme şey ben asansörde alicanı gördüm konuştuk biraz"

"-o pislik istanbula mı geldi ben şimdi onun"

"-sana ne dedim sinirlenme filan yok ben onla fazla konuşmadım zaten ne işin var burda dedi bende sanane dedim bukadar tamammı aşkım bak söylediğime pişman etme"

"-tamam sevgilim sen bana yemeğimi yedir ama düzgün yedir boğma"

"-korayy"

"-tamam sustum" dediğinde güldü.
Koraya yemek yedirmeye devam ederkem odaya annemle korayın annesi girmişti.
Annem kolumdan tutup beni dışarı çıkardı.

Anne: kızım hadi sen okuluna git okuldan geri kalma ben ve selin annen de burda hadi.

"-tamam anne onu benim için öpersin"

Annemin yanağından öpüp ateş abimin odasına gittim. Odasına girdiğimde çantamı ve hırkamı aldım. Odadan çıkarken abimi görmüştüm. El sallayıp asansöre doğru ilerledim.

Asansöre binerken bir el görünmüştü. Asansöre bindiğinde yine alicandı. Umursamadan beklemeye başladım.
Alican birşeyler diyordu ama ben hiç umursamıyordum. Asansör 1. Kata geldiğinde indim. Karşımda erayı görmüştüm. Alicanı gördüğümde elini yumruk yapmış bana bakıyordu.

Eray: alican ne işin var burda.

Alican:sanane kardeş sevgilimin yanına geldim.

Eray: aa doğruya ada hastanede pençeleşirken sen sevgilin için izmire gitmiştin.

Alican:doğru söylüyorsun ama bilmiyordum sevgilim için dönmem lazımdı anlamıyorsunuz beni, artık gitsem iyi olucak.

Alican giderken erayda kolumdan tutup beni dışarı çıkardı. Ikimiz arabaya binip gitmiştik.
Arabada eraya bakarken çok sinirli gözüküyordu tam ona birşey diyicekken parmağıyla sus işareti yapmıştı ben orda sessiz kaldım.

Araba durduğunda önce eve gittim üstümü filan değiştirdikten sonra çantamı ve harçlığımı alıp evden çıktım tekrar arabaya bindiğimde okula gittik.

⏰⏰⏰

4. Derste papatyayla birlikte bahçedeydik. Okula bir çoçuk girmişti yanında bir kız vardı. Gözlüklerini çıkarınca

Papatya: ada bu alican

"-biliyorum o şimdi görür"

Eray arkamdan seslendiğinde durdum ve arkamı döndüm.
Eray: artık onla konuşmanı istemiyorum ada, sen benim ikizimin sevgilisisin o yüzden sana birşey olursa benim suçum olur.

"-eray korkmana gerek yok alican kötü birisi değil sadece beni kırdı o kadar fazla uzatma olayı" dediğimde eray sert bir şekilde konuştu.

Eray: ne olayı uzatıyor muyum bak ada seni korumam lazımsa koruycam papatyada öyle sevgilimde öyle bukadar ben şimdi sınıfa çikıyorum sizde gelirsiniz. Dediği de papatya bana döndü.

Papatya: ada eray busefer doğru söylüyor ondan uzak duralım konuşmayalım. Dedi biram sessiz kalıp papatyaya baktım ve kafa salladım biz konuşurken alicanla gözgöze geldik ve kizın elinden tutup yanımıza geldi.

Alican: Merhaba kızlar merhaba papatya.

Papatya sessiz kalmıştı sahte bir gülüşle kıza bakmıştı.

Alican: ada ve papatya bu kız arkadaşım mira

Mira: Merhaba kızlar ben mira. Ada sen olmalısın alican seni çok anlattı. Papatya da sen olmalısın senide çok anlattı.

Papatya: Gerçekten mi alican sen bizi mi anlattın bu miraya.

Alican: Tabikide bakşa nolucak siz benim arkadaşımsınız ama beni ve mirayı bu okulda istemiyorsunuz biliyorum ama üzülmüyorum zaten 5 gün sonra izmire geri dönücez zaten okulların kapanmasına az süre kaldı. He bide düğünüme sizi bekliycem.

"-alican herşey için üzgünüm ama gerçekten sen burda veya hastanede olursan koray çok sinirlenir o yüzden şimdi gidin biliyorum bizim için geldiniz ama mirayı al ve git yoksa kötü şeyler olucak."

Mira: kızlar gerçekten size şunu söyliycem ben istanbula gelmek istedim çünkü alicanın kardeş gibi gördüğü insanlara görmek istedim ve sizi de sevdim son birşey diyicem benim doğum günüm var. Sizde davetlisiniz.

Papatya: doğum günü mü  ne zaman olucak.

Mira: bu cuma günü. Dediğinde papatyayla kafa salladık ve mirayla, alican gülümseyip gitmişlerdi
Nedense gözlerim dolmuştu. Zil çaldığında banktan kalktık ve okula girdik.

Sınıf  hoca  girdiğinde ders anlatmaya başladı. Hala ders işliyorduk benim aklım hem alicanda hemde koraydaydı. Koray sevgilim, alicanda arkadaşım, ama gerçekten onları çok seviyorum napcağımı da bilmiyordum ben düşünürken adımı hoca söylemişti.

"-hocam gerçekten cevap veremiycem kusura bakmayın"
Diyip yerime oturdu. Hoca sessiz kalıp tekrar derse devam etti. Arkamı döndüğümde eray hala bana sinirli gözlerle bakıyordu ben de sinirden ona dil çıkarmıştım oda bana.

Papatya bana baktığında gülmüştü. Ona bakıp kafa salladım o hala gülüyordu.

⏰⏰⏰

Zil çaldıktan sonra erayın yanına gittim ve olayları anlatmış belki biraz yumuşar diye ama hala alicana kızgındı.

Seli: ada sen üzülme boşver onu ben derim ona.

"-çok sağol seli hadi bizde kantine inelim, galiba öğle tenefüsü"

Tuna: evet öğle arası hadi inelim.

Seli, erayın kolundan tutup sınıftan çıkarmıştı. Bizde sınıftan çıktıktan ve merdivenlere ilerledik

İSTANBULA HOŞGELDİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin