Pandomim | texting

Pandomim | Bölüm 2

Pandomim:

Gökyüzü: Pandomim, gerçekten iyi olmam umrunda mı?

Pandomim: Evet. Neden olmasın? Maviyi sever misin?

Gökyüzü: Evet, neden?

Pandomim: Her gün bir kez de olsa gökyüzüne bakıp gülümsüyorsun.

Gökyüzü: Gökyüzü benim için çok şey ifade ediyor.

Pandomim: Neden?

Gökyüzü: Şimdilik bana kalsın istiyorum. Sadece gökyüzü değil, kediler, müzikler, kitaplar, gece yolculukları... Bunlar da gülümsememe neden oluyor.

Pandomim: Ne güzel. Bütün ortak yönlerimizi saydın, sanırım.

Gökyüzü: Maviyi severim ama bordo en sevdiğim. Sanırım onu da ortak yön olarak aldın.

Pandomim: Imm, evet öyle yapmışım. Neyse, mavi de bana özel kalsın o zaman.

Gökyüzü: Her mesajı fotoğraf atarak mı başlatacaksın?

Pandomim: Bilemiyorum, fotoğraflamayı ve bunları değer verdiğim kişilere mesaj yoluyla atmayı severim.

Gökyüzü: Hmm.. Kaç tane değer verdiğin kişi var?

Pandomim: A, evet. Yanlış olmuş, "kişi" diyecektim, -ler de eklemişim. Sadece sana atıyorum.

Gökyüzü: Sadece bana mı değer veriyorsun? Ailen, dostların?

Pandomim: Fotoğraflarımı aileme mesaj yoluyla atmıyorum, dostum diye bildiğim biri de yok.

Gökyüzü: Sinirlendin mi? Ve, bana neden değer veriyorsun?

Pandomim: Hayır, sinirlenmedim. Ve sana değer veriyorum çünkü seni doğrularıma yakın buluyorum.

Gökyüzü: Seni tanımıyorum.

Pandomim: Tanımak derken?

Gökyüzü: Örneğin adını, görünüşünü bilmiyorum.

Pandomim: Bana bir dost olman için beni görünce tanıman mı gerek? İlla yanımda olman, illa yüzümü görmen?

Gökyüzü: Hayır ama tanıma kısmı lazım bak.

Pandomim: Merak etme. Ben o dost bildiklerim gibi değilim. Sağ olsunlar, bana nasıl dost olunması gerektiğini öğrettiler.

Gökyüzü: Senin dostun olabilirim.

Pandomim: Bunu biliyorum. Bilmediğim bir şey söyle.

Gökyüzü: Wi-fi şifrem?

Pandomim: Evet, onu bilmiyorum. Her neyse. Çıkar amacı gütmeyen bir dost ol, yeter.

Gökyüzü: Pekâlâ, sen de öyle ol yeter.

Bölüm Sonu