Mutlu olmayacağım söz!

207 19 17
                                    

Müdür sahneye çıktı ve mikrofonu eline aldı , direk bana baktı gözlerinden alev fışkırıyordu , muhtemelen bana yarışmadan sonra yapacağı işkenceleri düşünüyor çokda umrumda sanki bu adamı başımıza müdür diye koyanın ruh sağlığının yerinde olmadığına dair söylentiler var, bu bilginin doğruluğunu kanıtlamak için ilayda,uzun uğraşlarından sonra milli eğitim müdürü ile konuşmak için randevu aldı, bizim müdürün bile zor konuştuğu adam ilayda ya gelebilirsin konuşuruz demiş, ilayda diğer gün koşa koşa gitti, biz de peşinden gittik tabi bırakır mıyız milli eğitim müdürüne müdürü kovdurmaya, meslekten men edilmesinin gerektiğini söylemeye gidiyoruz ,deli hastanesinin önüne gelene kadar hiç birimiz anlamadık  bize burda bir görüşme ayarladığını söyledi, getirdi bizi neymiş adam burda oturamazmıymış neymiş delileri sevemezmiymiş mal ilayda gitmiş milli eğitim müdürü ile değil hastanenin müdürü ile konuşmuş çünkü numarayı müdürden istemiş , bizi de alet ediyor mallıklarına, ondan sonra da ilayda ile birlikte bir yere gitmedim zaten ,

gülay â baktım valla keyfi yerinde görünüyordu, diyeceğim ama yanındaki teyzeyi görmemiştim, kadının ne kadar konuştuğunu burdan bile anlayabiliyorum, ağzında sakız çiğneyerek konuştuğu için hiç kapanmıyor ağzı ama anlamadığım gülay hiç tepki vermiyor ,kadın gülay ın telefonuna bakıyordu,, bir anda irkildi gözlerini kocaman açtı gözlüğünü kaldırdı venyazmasını önden bağladı ,ayağa kalktı ne olduğunu anlayamadım ama fena merak ettim doğrusu, çünkü kadının suratı çarpılmış gibi oldu,

Müdür mikrofona üfledi iki kez ve "değerli seyirciler hepiniz hoşgeldiniz "dedi,yüzünde gülücükler açıyordu senelerdir kazanamıyor ama ümidini hiç kesmiyor acaba aşk ta böyle bir şey mi?
o sırada rakip takım masasına yüzünde bizim için takımı küçümsediği belli olan bir şekilde oturdu, bakışmaya başladık, ikisi kız ikisi erkek bir grup gelmiş, erkeklerin birinde gözlük vardı, çıkardı masaya koydu ,ama nasıl bir çıkarma gören de Mozart gelmiş sanar,

Diğer erkek sıradan bir tipe benziyordu saçlarını saymazsak galiba saç demek doğru olmayacak ineklerle büyük bir ilişki içinde olduğu her halinden belli oluyordu, kızlar ise saçlarını tepeden toplamış nasıl sıkmışlar burdan bile kötü oldum,bir insan neden kendini bu kadar strese sokar ki aç saçlarını, geç dalganı bak hayat sana o zaman dem vurabiliyor mu? saçlarımı toplamayı pek sevmem saç diplerine eziyet etmek gibi geliyor,
Kızların üstünede okul forması vardı,formaları da bir garip zaten açık yeşil en sevdiğim renk olan bir yeşilden soğudum ya! erkeklerin birinde forma diğerinde ceket gibi bişey vardı, inek oldukları hiç belli olmuyordu aslında normal insan gibi duruyorlardı,

Müdür "arkadaşlar hak eden kazansın" dedi ,lan bu adam bize ne isterseniz  yaparsanız yapın, savaşta herşey mübahtır dememişmiydi ,hak edenmiş biz kazanamazsak ölürüz,hak mı kalmış sıfır umut sıfır ders eşittir sıfır çarpı kazanmak,

"inşallah kazanırız" dedi Derya, tedirgin olduğu belliydi ama bize göstermemeye çalışıyordu çünkü ilayda birini panik görürse kendide oluyordu,
Miray da "kazanamayız ama en azından rezil olmayalım diyorum ben" dedi  ,bunu çok ciddi bir şekilde söyledi ve ilayda da en ciddi halini aldı, kim ne yaparsa onu yapıyor, ben de "kanka bence biz bu yarışmayı kazanamayız ama yine de kimse üzülmesin biz beraber yaptığımız hiç bir şey den mutsuz olmayacağız, "dedim bunu gerçekten içimden geldiği şekilde söyledim kızlara baktım hepimiz birbirimizin elini tuttuk ,

Soruları soracak kişi fen lisesinden bir hocaydı ,saçları kızıl ellili yaşlarda görünüyordu, üstünde sarı renk bir elbise giymişti, diz kapağına kadar uzanıyordu ,kaşları çatık duruyordu, büyük bir ciddiyetle, mikrofon bekliyordu,salona son kez baktım samet enişteyi gördüm bana sakın ol diyordu, anlayacağım şekilde bağırarak, ben böyle bir eniştem olduğu için gerçekten çok şanslıyım adam benim kardeşimin gözlerine baktığımda eriyor resmen, sonra Gülay ı gördüm bizi izliyordu yanındaki teyze kalkmış önlere doğru gelmiş, gülay onu işaret etti ve güldü ben de güldüm, ve son olarak orda olduğunu bildiğim ama oraya bakmak istemediğim kişiyle yani Yağız ile göz göze geldik bana seviyor gibi bakmıyordu bana acıyor gibi bakıyordu hatta ezikler gibi iticiydi ben nasıl sevebilirim ki seni, bakışlarımı kaçırdım, ilayda annesine öpücük yolluyordu onu gördüm önce gülümsedim sonra içimi yakan kor benim boğazıma kadar geldi, bir an nefessiz kaldığımı hissettim, koltuklarda son kez göz gezdirdim ama hiç biri yoktu, benim canımı yakan bildikleri halde gelmemeleri, benim canımı yakan ailem diyebileceğim birilerinin olması ama aslında olmaması ,benim canımı yakan benim ailemin beni kullanması benim canımı yakan beni bu hale getirenin yine ailem olması belki de artık onları sorgulamayı kesmeliyim belkide artık kendimi üzmeyip onlara hak vermeliyim, bunları düşünmek üzere beynimde ayarladığım kişisel mekanıma attım, ,

ANLAYAMAZSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin