ilk gelen alır beybii

336 32 12
                                    

Eve geldiğimiz gibi kızlar ders çalışmak için masanın başına geçti, derya ise samet enişteyi bile ekti, ders çalışıyor, ilayda ile gülay' görücü kendi gelmezse biz çağırırız 'adlı hayat felsefelerine bir kural daha ekleyip  ,telefondan  zengin koca arayışına ara verdiler, şimdilik, ben de üstümü değiştirdim, kafe ye gitmek için hazırlandım kızlar beni kapıya kadar yolladılar, ama ben ilayda dan arkamdan su dökmesini beklerdim ki dediğim gibi oldu ve ilayda arkamdan bir bardak su döktü ben de güldüm ve bağırarak "beni şaşırtmıyorsun dünya güzeli "dedim o da sırıtarak el salladı ve içeri girdi ,kesin masanın başında kızlar onu bekliyordur, benim de ders çalışmam gerek, ama eve çok geç geleceğim için muhtemelen uyurum direkt, herkes kendinden bişeyler katıyor inşallah ,valla şu iğrenç yarışma bitsin, başka bişey istemiyorum ,iki adım attım ve ilayda koşarak yanıma geldi ve "ben seni çok özledim kanka gitme nolur !beni ders gezegeninden kaçmış dört uzaylı ile yalnız bırakma, hem bir tanesinin taramalı tüfeği bile var "dedi ,yüzümü gitmeden önce güldüren ilaydaya son kez baktım ve "lan deli misin sen, bişey olmaz hem taramalı tüfeği olanı nasıl imha edeceğini biliyorum, ona samet de o hemen bırakır taramalıyı "o da dudağını büzerek "tamam ama gelince sağ olup olmadığıma bakmadan uyuma tamam mı"dedi ,ben de gülerek onayladım ve ildayı orda bırakıp, köşeyi döndüm,

Kafenin önüne geldim, kafe şimdi gözüme daha iyi gözüküyor, dışarıda mor çiçek desenli tertemiz masalar açık mavi sandalyeler var ve hepsi çok uyumlu gözüküyor, iki erkek müşteri dışarıdaki masalarda çay içiyor, siyahlı çok ciddi gözüküyor ,mavili ise sürekli sırıtıyor, daha fazla incelemedim ve içeri girdim, içerde de yine aynı renk masa ve sandalyeler var ,tezgahta bir tane bayan var, çalışanlardan bir tek ilhami  ağabeyi biliyorum, o da ortalarda yoktu zaten, çalışanın yanına gittim, sarı saçlı, uzun boylu kadın, bana döndü  gözlerini çevirdi mavi renkmiş ,iyi maviler severim 

"buyrun neye bakmıştınız"dedi ,sesi çok yapmacık aynı haber spikeri gibi,  boynundaki fuları ile çok güzel görünen kadın , ben de sesini taklit ederek "ben iş için anlaşmıştım, ilhami bey ile ama onu göremedim"dedim ,kadın bana yapmacık bir gülümseme ile baktı ,

kadın "bir dakika bekle" dedi ,ve mutfak kapısı olduğunu düşündüğüm kapıdan içeri girdi, ben de ortalığa bir göz gezdirdim, çalışmak için tam aradığım bir yer,iki tane daha garson var ,ikiside erkek ve beni kesmiyorlar evet şaşrıdım ama kesmiyorlar,

duvardaki üç boyutlu balık akvaryumu çok hoş bir görüntü oluşturmuş,masaların mavisiyle çok uyumlu görünüyor , tavandaki avizeler sahte gümüşten yapılmış galiba, böyle küçük bir yer için gerçek gümüş biraz pahalı olur, içerideki müşteri sayısı da fazla değil en azından,

iki kadın karşılıklı oturmuş yanlarında da küçük bir kız çocukları var,çocuk ayakkabısına bakıp duruyor ayakkabıları yeşil renk ve ışıklı çok komik ve çok tatlı duruyor ,

galiba ipleri çözülmüş, çocuk üç- üç buçuk yaşında gibi görünüyor, eğilip bağlamaya çalıştı ama bağlayamadı,yüzünü buruşturdu ve annesine seslendi ama kadın nasıl hararetli bir dedikoduysa çocuğu duymadı bile, üstüne bir de kızım bir dur, bişeyler konuşuyoruz dedi,burdan duyuyorum söylediklerini bunlar gibi anne olacaksam hiç olmayım daha iyi,

çocuk etrafa bakınmaya başladı ve göz göze geldik bana gülümsedi gibi oldu ve tombul suratıyla bana bakarak yanıma  gelmeye başladı,bende çok içten gülümsedim,

yanıma geldi," merhaba tatlım" dedim , o da bana gülümsedi ayakkabısını gösterdi konuşmadan ,
galiba benim bağlamamı istiyor, "istersen bağlayabilirim "dedim, başını olumlu anlamda salladı çok tatlı ama, keşke benim çocuğum da böyle tatlı olsa, saçlarını da bağlamışlar çok güzel olmuş, önüne eğildim ve ayakkabısını bağladım,

ANLAYAMAZSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin