Pencereden süzülen ışık yateğın örtüsünde pırıl pırıl parlıyordu. Gözlerimden akan yaşlar yanağımdan hafifce süzülerek elbisemin yumuşak kumaşına hücumla dağılıyordu. Tam o sırada kapı açıldı gelen annemdi. Yüzünde hafif bir tebbesüm vardı.
"Söyle bakalım kim acıttı canını"
"Önemli değil"
kapının çalış sesi kulağımı tırmaladı. Annem hızlıca kapıya doğru ilerledi.
"Buyurun"
Gelen genç bir adamdı üzerinde siyah bir gömlek,ayağındaki ayyakabılar 60-70 yaşlarında yaşlı bir adamı ayyakabısını andırıyordu.
Dükkanda sizi bekliyenler var"
Annem in kafasında soru işaretleri olduğu belli oluyordu.
"Tamam,geliyorum"
Dükkana doğru yürüdü ben de sea çıkarmamak için ayyakabısız dışarıya çıktım. Siğuk beton resmalen beni kensisine çekiyordu. Yolda yürürken bir ağaca tosladım netedeyse yakayı ele veriyordum. Annem dükkana vardığında bir adam vardı bir kać kelime konuştular ama hiç birini duymadımım. Sonrasında lüks bir arabayq binip oradan uzaklastılar. Ben de yapacak bir şey bulamayıp evin yolunu tuttum. Dükkanla evin arasında on metre ya var ya yoktu. Bu yüzden eve çabuk ulaştım. Eve geldiğimde parmak uçlarımpa yürümeye dikkat ettim yoksa halılar kapkara olurdu. Banyoya
Vardıktan sonra dakikalarca ayağımın altındaki siyahlığı geçirmeye başladım. Sıkıldığım için o an kemdimi televizyon izlemeye zorunlu tuttum. Ayaklarım ıslakken kaçkez yere
Yuvarlanıp tepe taklak düşme teklilesi atlattıktan sonra en sonunda oturma odasının yerini buldum. Televizyonun açma tuşuna bastım karşımda yılların en saçma dizisiyle karşılaştım neymiş efendim Bihter aşk acısı çekiyormuş. Ne saçma şeyler değil miydi bunlar. En sonunda bana saçma gelse de yarıßma proğramı açtım en azından bir dünya klasiğini okurken nasıl zamanın geçtiğini anlamsınız ya kısmen bun da öyle oluyor. O sırada kapı çaldı ve hızlıca kapıya koşop kapı deliğinden dışarıya baktım. Gelen annemdi
"merhaba"
"Merhaba,güzel kızım"
"Ne oldu ,niye gittin"
"Önemli değil el işi konusunda ne kadar yetenekli olduğumdan bahsetti"
Ha bu arada ben size bu karmaşada adımı söylemedim. Adım,PETEK
"Açsan sana bir şeyler hazırlayayım"
"Olabilir"
Annem mutfağa doğru gidip bir şeyler hazırlamaya başladı ben de odama gidip kitap okumaya başladım.
***
"Petek,haydi gel"
"Peki"
Mahmurlaşmış vücudumla birlikte mutfağın yolunu tuttum.
"Şş küçük hanım içeride yemek yemek yok"
Sıkılaral"tamam"deyip masa ya oturdumgaliba biraz fazla acıkmıstim. Büyük bir iştahla tabağımdakileri bitirip sikak kedileriyle oynamak için dışarıya çıktım. Kediler bile benim yüzüme bakmıyorlar off ha bu arada demin niye ağlıyordun diye sorarsanız insanlar hep bana kôtüdavranıyorlar nedenini az buz tahmin edebiliyorum fakir olduğumuz içindi onca kötülük ve onca ezilme. Canımın sıldığını farkedip eve gitmeye karar verdim
Dedukuducu teyzelerin dedikodularını dinledim. Hayır bu gevezilikten ve bu dedikodudan ne anlıyorlar bir türlü çözemedim. Eve yaklaştığımı fark edip adımlarımı hızlandırdım su an tek dileğim eve varıp yeni.aldığım kitaba başlamak olacaktı
***
Bir kitap okuyordum ve ama ben hiç sıkılmıyordum, konusu annesini kaybetmiş küçük bir kın yaşamıyla ilgiliydivr beni fazla büyülemişti kapağında ise bir kız vardı ve ağlıyordu. Saate doğru baktığımda 2 saatir okuduğumu
Görüp yavaşca yatağımdan kalkıp kapıyı usvaşcq açıp mutfağa dogru yürumeye başladım. Anmem beni fark ettiğimde
"anneciğim az kaldı neredeyse pişti sayılır"
"Sorun değip sadece zamanın.geldiğini anlayıp geldim"
O sırada telefon çaldı annem hızlıca telefponu alıp yanımdan uzaklaştı.
"Evet hastayım"
"Hasta mısın diye bağıdırdığın.çok geç olsa da gerçeğine vardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Boyu Mücadele
Teen Fictiono pamukşeker ne bilmez. o oyuncak bebek nedir bilmez. O sadece kaybedişi bilir... Dikkat dikkat!Petek kırmızı adlı kişi hapisten kaçmıştır...