"Petek hastayım derken hatırladıysan geçen günlerde griptim o da zatüreye çevirmiş"
İçim biraz olsun rahatlamştı ne de olsa beterin beteri vardı.
"Anne beni çok korkuttun ben de çok ağır şeyler olduğunu zannetim,ölmezsun degil mi?"
"Anneciğim korkacak bir şey yok sadece bir kaç gün hastanede yatacağım.
Her neyse ben uyuyacağım. İşte bir korkak gibi kaçıyordum çünkü şundan korkuyordum ya annem bana yalan söylediyse gôzyaşlarım yastığa yavaşca peçeteye değdirilmiş bir tükenmez kalem gibi dağılmışt. Neden hayat çok acımasız acımasızlığı es geçsem ama es geçemiyorum es geçtik diye farz edersek kimsem yoktu ve dertler artık patlayacaktı aklıma bu sırada kendi canıma kımak geldi ama kıyamazdım. Düşünceler aklımdan geçerken uyuya kalmıştım.
***
Sabah uyandığimda hava gayet açıktı pencereye doğru yavaş adımlarla yürüyüp pencereyi açtım içime o güzel havayı çektikten sonra lavobaya gidip yüzümü yıkadım
"Günaydın anne"
"Günaydın güzel prenses biraz sonra o güzel krepler midende yer bulacak"
Oturma odasına gidip televizyonu açtım aklımdan bu yaz tatilinde güzelbir sürpizle karşılaşıp karşılaşmayayacağım vardı galiba bu aralar biraz fazla ihtiyacım vardı. o sırada kapıdan bir ses duydum kediler yapmıştır diye geçirdim beynimde Hades bu yaptıkların çok yanlış diyordu televizyonu kapatıp mutfağa gittim bir de ne göreyim annem yoktu masada bir kağıt parçası dikkatimi çekti elimi alıp evirdim çevirdim kağıtta"Canım kızım ben hastanede yatmaya gidiyorum sana 2 gün boyunca karnına doyuracağın şeyleri buzdolabına koydum oradan alırsın. Masaya doğru gidip bir kaç kreple reçeli alıp televizyonun başına geçtim. Hiç bir şey bulqmamıştım odama gidip kitabı açtım gözüm sürekli okurken saati arıyordu saate baktığımda çok yavaş kitap okuduğumu anlayıp yine televizyona kostum benum iki tane kurtarıcım vardı. Bir kâç kanalı karıştırıp en sonumda buldum bu sene nobel ödülünü alacal adamı gösteriyordu adamına adını tam okuyacağım sırada elektirikler kesildi böyle bir şans olamazdı. Kitap okuyamazdım en sonunda boş boß oturmaya karar verdim. O anda aklıma geldi acaba gerçeği öğrenmenin yolu neydi düşünüpte gerçeklerle yüzleşmek yerine odama gidip uyumaya karar verdim bu sıcak günde terlediğim için pencereyi açıp soğuk yatağımın altına girip gözlerimi kapadım.
***
Uyandığımda gözüm antredeki takvime ilişti 4 günsonra doğum günümdü. kendime gelir gelmez yine aklım fikrim annemdeydigözlerim ağlamala doymuyordu yine kendilerini serbest bıraktılar Allahım bu acılar neden benum başıma geliyor, niye insanlar beni ezikliyor göz pınarlarım yorulmuştu bu yüzden ağlamayı kesti. Ama hala aklım bunların hiç birini hak etmememdi,hayatla mücadele savaşı başladı ve ben tek başımaydım umarım ilerleyen günlerde kendime bir yoldaş bulurdum. Düşüncelerden kurtulmak için kendimi yemeye verdim doptaki şeylerin hepsi inşak bitmezdi yoksa yarın aç kalırdım düşüncelerden kurtulmak için kemdimi yemeye ve uyumaya vermiştim. Gözlerim hala kapanmamakta ısrarcıydı sanki bir şeyler Beni kalkıp.televizyon izlemek için zorluyordu televizyonda yine yarışma bulmuştum o an bilinçaltımın ne kadar arsiz olduğunu anlamıştım gözlerim birden kapanmıştı uyandığımda öğlendi karnım çok açtı ama be n yemiyecektim yüzümü yıkayıp açık olan televizyonu dinlendirmek için kapattım kapı çalmıştı ama ben temkinli davranarak yavaşca kapıyı açmaya gittim kapıyı açtığımda karşda annem vardı onu görünce sımsıkı sarıldıl
"Anne iyileştin mi.?"
"Sayılır"
"Sen dinlen ben yaklaşıl bir saat somra yanına gelirim klın kitabı okumak için hızlı adımlarla odama doğru yürüdüm kitaptaki kızın babası yoktu ve kızın ve annesinin çektiği sıkıntıları anlatıyordu kapı çalmıştı gelen karşı kpmşumuzun oğlu Ata abiydi o sırada kafamdan gözüme birşeyler indi ve bir sızı yüzüme dogru aktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Boyu Mücadele
Genç Kurguo pamukşeker ne bilmez. o oyuncak bebek nedir bilmez. O sadece kaybedişi bilir... Dikkat dikkat!Petek kırmızı adlı kişi hapisten kaçmıştır...