2.Bölüm

16 1 0
                                    


12 Yıl Önce
Rusya...

Bayan Larisa kızının saçını anne şevkatinin verdiği sıcaklık ve için de yıllardır dinmek bilmeyen acı nedeniyle usulca taradı. Kızıl ve sarı karışım olan saçlara göz yaşları aktı. Şu an burdaydı fakat aldığı karar nedeniyle haftaya bu gün burda olmayacaktı. Sadece bu evden değil bu dünyadan göçüp gidecekti.

Bir kez bile tatmin edilememiş kadınlık gururunun sesi, karşılıksız sevgisi ve içinde onu her gün yakan acı aldığı karar ile son bulacaktı.
Tek pişmanlığı kocasından sonra en çok sevdiği kişiyi yani kızını yalnız bırakmaktı. Yıllardır kızı nedeniyle hayatına son veremiyordu. Ama artık kızı birine bağlı muhtaç yaşayacağı dönemde değildi. Bu aldığı karardan dolayı kızı çok üzülcek ve kızacaktı ama biliyordu ki yıllar sonra kızı birinin canından çok sevmenin ne anlama geldiğini anladığında kendisini anlayabileceğini düşündü.

Bayan Larisa tarağı bir kenara bıraktı kızının mavinin en güzel tonunun bulduğu gözleri yüzüne değmeden gözyaşlarını sessiz ve usulca sildi. Kızının o masmavi ve kocaman gözleri yüzünü buldu. Saçları, gözleri, teni ve hatta bakışları bile tıpkı kendisine benziyordu. Larisa ona her baktığında önceden var olan fakat artık tükenmiş umuduna bakıyordu.

Görenler kızının kocası Atalay'ın olmadığını iddia etselerde kızı ondandı. Kocası alkolun verdiği etkiyle kendisiyle birlikte olmuş olsa da mutlu olmuştu. Sevgisinde ilk defa o zaman karşılık bulmuştu. İlk defaydı ve bu Larisa için tek teselliydi çünkü bu beraberlik ona kızını sunmuştu. Evliliğinin üzerinden yıllar geçmiş olsa da adam kadının ne kalbine nede tenine hiç dokunmamıştı. Larisa onun için atan kalbi, teninde onun sıcaklığını çok aramıştı fakat her seferinde kendisini karşılayan soğuk bir yatak. Bazı geceler gitmek istedi. Çok defa denedi... Larisa'yı zorlayan zincir veya ipler yoktu fakat gitmesine engel tek şey aşkıydı. Larisa bu durumu çok garip buluyordu tanrının bi cezası olarak görüyordu. Kocası her gün başka bir kadının aşkıyla kül olurken kendisi bu aşkta buhar olup yok oluyordu...

Atalay Rusya'ya ilk geldiğinde Larisa ile tanışmıştı ilk arkadaşı ilk sırdaşı olmuştu. Larisa her gün kocasının aşık olduğu kızı dinlemişti. Her gün bi başkasının aşkını dinleyen Larisa bi an kendini o aşkın içinde yanarken buldu. Ne garip kocası imkansız bir aşkın peşindeyken oda kocasının izinden yürümüştü.

Babasının tehtidi nedeniyle zorla evlenen bi adam ve içinde yaşata bildiği aşkıyla günden güne yok olan bi kadın... Her ikisinin de kızına öğrettikleri tek bir şey oldu
"Aşk acıtır..."

Günümüz Rusya sokakları

Koşar adımlarla sırt çantasının sapını koluyla düzeltip diğer eliyle sandviçini yemeğe çalışan Borya'ya seslendim.

"Hey Borya" adımlarını hızla çevirip bakışlarını bana yönlendirdi.

"Selam güzellik."

Ivan "Yinemi geç kalıyosun"

Borya "Neden uyandırmadınız. Sınavım var." Kızgın ama bi okadar mahçup bi sesle.

Siyah kapşonun araladığı alnından sarı saçları dökülen Pavel kafasını kaldırıp kasılmış çenesiyle Borya'ya dönüp
"Dün yaptığından sonra mekandan kaldığına şükret."

Borya muhatapı bir tek benmişim gibi mahçup bakışarını gözlerime dikti. Siyah alnına dökülmüş kıvırcık saçları solgun teni ve mavi gözleriyle beyinsiz zekimiz çok yakışıklıydı fakat bi o kadar aptaldı. Etrafında dolaşan o kadar kız varken gelip bana aşık olması tam bir salaklıktı. Bu çocuğa aşkın aptallar için olduğunu kaç defa söylemem gerek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AşekaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin