- - -Nasıl kalbimin kölesi olmuşken yine acıyan yer kalbim olabilir? İntihar, bu değil midir?
Şuan üzerinde oturduğum sandalyeye, beni ne zaman ve nasıl buraya getirdiğini bilmediğim ayaklarım gibi, ne zaman oturduğumdan habersizim. Tek hissizleşen yönüm duygularım değil artık, etrafı, dünyayı da hissetmiyorum.
Yürüyorum, hissetmiyorum. Konuşuyorum, hissetmiyorum. Gülüyorum, hissetmiyorum. Duyuyorum, hissetmiyorum. Görüyorum, hissetmiyorum. Nefes alıyorum, hissetmiyorum. Yaşıyorum ve hissetmiyorum.
Ama bu durum sana gelince dünya ters yönde dönmeye, zaman tersten akmaya başlıyor. Saatler soldan sağa değil, sağdan sola dönmeye başlıyor. Aslında yelkovan ve akrep duruyor, tek dönen saniyesayar oluyor.
Seni duyduğumda, seni gördüğümde, seninle konuştuğumda, sen güldüğünde, seninle güldüğümde ve aynı anda nefes aldığımızı bildiğimde hissediyorum, yaşıyorum ve yaşadığımı hissediyorum. Seni hissediyorum. Sadece seninle hissediyorum.
Ama şuan hissizliğime eklediğim sarhoşluğum var. Beynimi, düşüncelerimi ve acımı da hissetmek istemiyorum. Onu da alkolün kollarında arıyorum. Gerçekten hiçbir şey hissetmiyor muyum yoksa acımın büyüklüğünün yanında hiçbir hissin değeri kalmıyor mu, bilmiyorum, ama içiyorum.
Çok içiyorum, biliyorum. Sende söylüyorsun, sanırım ayyaş bir insan oluyorum. Haklı olmalısın, her gece içiyorum çünkü. Bazen sabahları da içtiğim oluyor, öğlenleri de. Zamanı yok pek, sen ne zaman canımı yakarsan o zaman oluyor işte. İçiyorum sadece.
Çok içiyorum. Sabah kalktığımda başımın ağrısından gözlerimi açamayacak kadar içiyorum. O ağrıyı hissetmek istiyorum, kalbimi değil. Onun için içiyorum, ay tozu.
Seni hissetmiyorum, başkalarına bakıyor, başkalarıyla konuşuyor, gülüyorsun çünkü. Başkaları seninle nefes alıyor, ay tozu. Seni hissetmiyorum.
Bilincim kaybolana kadar içerken istediğimin bu olmadığı düşüncesi geçiyor en son aklımdan. Hayır, sen değilsin, ay tozu. Kalbim çığlıklar atarak acı çekerken, adınla haykırırken, hayır, sen değilsin, ay tozu. Işığımı kaybediyorum, sen karanlıkta olmazsın, ay tozu.
Aklımdan son geçen, şu koca evrende ruhumu kaybetmek.
Sen değilsin, ay tozu. Çünkü burası karanlık. Işığın yok. Ben senden uzak düşmüş, karanlığa hapsolmuş küçük bir yıldızım, ay tozu. Sen yoksun, ay tozu. Çünkü burası karanlık.
- - -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tozu
Fiksi Penggemar- - - Gökyüzünden ay tozları dökülmüş; -eğer varsa- kalbi güzel olanlara, saf sevgiye hala inananlara ve sevgiden yana umudu olanlara... - - - /Gerçeğin çamuruna bulaşmış bir masal. Ve masallar kötü sonla bitmez./