Gecenin puslu sokaklarında koşuyordu genç kız. Gücü tükeniyordu ama koşmak ve yaşadığı işkenceden kurtulmak zorundaydı. Sarı saçları rüzgarda dalgalanırken daha hızlandırdı kendini. Kendisini 2 yıldır mahkum eden adamdan kaçmak istiyordu, kurtulmak istiyordu artık.
Genç mafyanın yaptığı işkenceleri düşündü koşarken... Biraz zorlaması gerekiyordu kendini. Esaret bitmek üzereydi. Yorulsa da buna değecekti; böyle düşünüyordu...
Sokakları atlatıp kendini ıssız, inin cinin oyun oynadığı bir ormana attı. Korkuyordu ama kurtulacağı umudu korkusunu bastırıyordu.
Hızlıca koşmaya devam ederken sırtında oluşan sızıyla yavaşlamaya başladı. Git gide mayışıyordu. Bir ağaca kendini verip durdu. İşte şimdi korkusu baş göstermişti. Düşündüğü şeyin olmamasını diledi... Daha fazla dayanamadı ağacın dibine oturur pozisyonda kendini uykunun kollarına teslim etti. Bayılmadan hemen önce de tanıdığı bir ses kucağına alırken:
- Aral ağabey çok kızacak... Acıyorum bu kızın haline...
dedi. Bitmişti. Kaçmayı bile başaramamıştı.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Esareti
Teen Fiction- benden kaçabileceğini düşündüğüne inanamıyorum Zişan. dedi adam. Soğuktu. Buz gibiydi. Zişan nefesini tuttu ve konuştu: - sana itaat eden köpeklerinden biri değilim ben Aral Demir. Sevdiği kadını yaptığı bir çok halta rağmen yanında tutmaya çalışa...