Bu pis sözün üzerine ne kadar ona gıcık olmam gerekse de olamıyordum. Burada olduğum için çok mutluydum. Ve daha da iyisi. Tüm gezi boyunca Caspian’la olacaktım. İstediğimedn değil canımmm. Unuttunuz mu onun kölesiyim ;)
Araç geldiğinde hepimiz içeri gittik ve valizlerimizi almak için o dönen şey midir nedir onun orada beklemeye başladık. Öğretmenlerimiz duyuru yaptı.
- Çocuklar! 40 dakika sonra ön kapıda buluşacağız. Geç kalmayın! Kalırsanız kendiniz otele gelirsiniz.
Kimisi bu lafı duyar duymaz tuvalete koştu. Kimisi de valizini bile almadan yemek yemeye gitti. ben uçakta bir şeyler tıkındığımdan aç değildim ve tuvalet olayını da biliyorsunuz zaten. Kim unutabilir ki. Ve görünüşe göre Caspian’da unutmamıştı.
- Emma tuvalete gitmek ister misin?
Ona öldürücü bakışlarımı atarken sırıttı.
- Ah unutmuşum.. kusura bakma.
Tehdit edercesine bir parmağımı öne uzararak fısıldadım.
- Eğer bu konuyu bir kez daha açarsan ilk uçakla california’ya geri dönerim.
Kıkırdayarak valizlerin çıkmasını bekledi. Uçağımızda az kişi vardı ve bu yüzden de az valiz vardı. Diğer yolcular tek tek valizlerini alırken benimki bir türlü gelmemişti. Caspian bile valizini almıtşı ve beni bekliyordu.
- Emma baksana.
- Ne?
- Şuna bak.
Gösterdiği ilana doğru gittim. Pariste yapılacak şeyleri sıralayan bir ilandı ve oldukça işe yarar görünüyordu. Caspian eline alıp bana uzattı.
- Boş günlerimizde yapacak bir şey bulduk galiba.
- Hayatımı cehenneme çevirmek dışında.
- Lütfenn.. o kadar da kötü biri değilim.
- Bu konuda ciddi şüphelerim var.
Omzumun üzerinden bir şeye bakarken gülümsemesini tutamadı.
- Ne?
- Bavulun.
- Evet onu bekliyorum.
- Gidiyor.
Arkamı döndüğümde bavulumun geldiği yerden geri gittiğini gördüm. Harika! Kesinlikle harika! Biraz daha beklemem gerekecekti ve burada valiz bekleyen tek mal ben kalmıştım. Muhteşem değil mi? Gözlerimi dikip valizimi beklerken Caspian omzuma dokundu.
- Ne var!?
- Ne bu sinir ya!
- Bir kez daha dikkatimi dağıtmana izin vermeyeceğim.
Ona dönüp sinirli bir şekilde baktım. Umarım bu onu durdururdu ama onu tanıyorsanız tabiki de durdurmayacağını bilirsiniz.
- Ben senin dikkatini dağıtmıyorum ki.
- Hıhı eminim öyledir.
- Senin dikkatin zaten dağınık.
Omzuna vururken kahkaha attı. Komik miydi şimdi bu? Tabiki de değildi.
- Caspian.
- Efendim hayatım.
- Pariste bir mezarın olsun ister misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞINIK DUMANLAR
Teen Fiction- O zaman seninle bir anlaşma yapalım. - Söyle bakalım. - Madem ikimizde ailelerimizi sinir edeceğiz. - Biraz yardım fena olmaz demeye mi çalışıyorsun? - Kesinlikle. - Olur ama benim bir kuralım var. Merakla kuralının ne olduğunu bekledim. Nefesini...