Akşam Çok Uzun Olacak!

25.6K 1K 15
                                    

Yine aynı cümle. ‘’ seninle bir şey konuşmalıyım’’ bu cümle kalbimi oynatıyordu ve çok korkuyordum. Başımı salladım ve Austinle beraber ilerideki cafeye doğru yürümeye başladık. Ne diyeceğini çok merak ediyordum.

-          İyi görünmüyorsun.

-          Önemli değil yok bir şeyim. Aslında benim de seninle bir şey konuşmam gerek.

-          Tamam. Karşılaşmamız iyi olmuş demek ki.

Başımı salladım ve önüme bakarak yürümeye devam ettim. Benim onunla konuşmam gereken konuyu eminim tahmin etmişsinizdir. Ne haltlar döndüğünü öğrenmem gerek! Yani Austinle karşılaşmamdan önce joshla oturup sohbet etmişer ve arabada bana karşı tam bir salağı oynamıştı. Bilmiyormuş gibi davranmıştı.

Cafeye ulaştığımızda beraber oturduk ve birer kahve istedik.

-          Bana ne diyecektin?

Aslında önce onun söyleyeceklerini duymak istiyorum bu yüzden kahvemden bir yudum alıp ona döndüm.

-          Önce sen söyle.

-          Pekala. Bunu öncelikle sana söylemek istedim. Yani benden duymanı.

Ne oluyordu? Kötü bir şey söyleyecek gibi duruyordu ve bu beni korkutmuştu.

-          Josh geri dönmüş ve bizimle aynı okula gidecek.

Sanki bilmiyorum. Şimdi önümde iki seçenek var. Ona Aubrey’in onları konuşurken gördüğünü ve niye salak numarası yaptığını sorabilirim ya da ben de salak numarası yapıp neler söyleyeceğini nasıl yalanlar uyduracağını dinlerim.

-          Aa öyle mi bilmiyordum.

-          Sadece haberin olsun dedim.

-          Sen nereden öğrendin?

-          Okula kayıt yaptırmaya gitmiştin ve onu orada gördüm.

Yalanına çok iyi çalışmış olmalıydı çünkü bir an bile düşünmeden söylemişti. İnsanların gözümün içine baka baka bu kadar kolay yalan söyliyebilmesi sinirimi bozuyordu. Ona yapmacıktan bir gülümseme atıp saatime baktım.

Caspian muhtemelen eve gitmiştir. Tek istediğim onun yanına gitmekti. Onunlayken zaman kavramı yok oluyordu ve kendimi özgür hissediyordum.

-          Benim gitmem gerek.

-          Sen bana ne söyleyecektin?

-          Ah önemli bir şey değil.

-          Peki sonra konuşuruz.

-          Evet konuşuruz.

Çantamı kaptım ve cafeden çıkıp bir taksiye binerek Caspian’ın evine gittim. Yolda giderken kendi kendime Austinle ilgili kurallar koydum.

Kural 1 : Ona güvenme. Bu zaten oldukça belli bir şey.

Kural 2: ona hiçbir sırrını anlatma. Joshla ilgili söylediklerim bile fazlaydı.

Kural 3: ondan uzak dur.

Kural 4: onun o güzel gözlerinin arkasında neler olduğunu düşün ve ondan etkilenme.

Kurallar basitti. Kafamda bunları düşünmeyi bıraktığımda evin önüne gelmiştik. Uçarcasına çıkıp kapıyı çaldım. Aynı kadın açınca ona gülümsedim.

-          Merhaba yine ben. Caspian evde mi?

-          Evet ama oldukça kızgındı. Kimseyi görmek istemediğini söyledi.

DAĞINIK DUMANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin