YENİ DÜNYAM

lise ve Ben

Fanceenlar'ın görkemli malikanesinde hayatın normal olduğunu anlamam pekte zor olmadı(!) Nasıl mı? Şöyle:

Ben ilk olarak biricik ikizimin hediyesi olan topuklu botlarımla bahçe duvarlarından atlamanın gözüktüğü gibi olmadığını çok geç olmadan anladım. Ardından bahçeye geçipte pes etmek olmaz deyip mutfaktan bahçeye açılan kapının önüne gittim. Adam ve Oswald mutfakta bir şeyler içiyordu. Kokusundanve renginden anladığım kadarıyla da kan. Kendimi kaybetmiş bir halde karşımdaki şaheseri izlemeye dalmışım. Suç benim değil ama onlar çok güzel ben ne yapayım?

Fae kırmızı ve tatışılmaz bir gerçek olan seksi elbisesiyle yanlarına gelince ikisinide koluna takıp ön kapıya yöneldiler. Tabi ben kendime gelip Fae'e en kötüsünden kıskanç bakışlarımı yolladım. O görmediği sürece istediğimi yapmakta özgürüm sonuçta.

Ben ajanlık ve korumalık yapmakla uğraşırken tamam kabul onları dikizlerken arabarlarına binip bütün sokakta yankılanan müzik eşliğinde gittiler. En azından bu günlük güvendeler deyip bende sevgili okuluma koştum.

...

Elimde ders programımla dolabımı arıyorum. Yani buradaki dersler biraz tuhaf şimdi kabul edin. Biz kalede dikiş-nakış, yemek süsleme,saygı, kültür, nezaket, çizim, müzik, giyim, hitap ve erkeklerin -ayrıca benim- ekstra olarak dövüş, kılıç dersleri de alıyorduk. İnkar etmiyorum onlarda inanılmaz derece sıkıcıydı ama bunlar... Off!

Fizik,kimya biyoloji geometri ... de neymiş? Neyse hocanın düşüncelerine girer hallederim artık.

Dolabımı bulunca memurdan aldığım anahtarla açtım. Elimdeki bütün zarüretleri içine atıp ders programımı dolap kapağına yapıştırdım. Gereksiz işlere ayıracak bol zamanım var ondan böyle rahatım. Dersimin başlamısına daha yarım saat var ve ben kendimi lisede ilk günü olan çömez gibi hissediyorum. Aslında son sınıf bir çömez olduğumü kabul edebilirim.

Yan dolaba biri yaslanıp öksürünce dikkatimi ona verdim. Öksürmese fark etmeyecektim sanki, koridora girdiğinden beri parfümünün kokusu buraya kadar geliyor.

Çocuk bana tüm dişlerini göstererk sırıtıyor. Ve en az beş dakikadır böyle. Hayır yani biraz daha konuşmazsa beyaz dişlerini göstermek için yapıyor diyeceğim.

"Selam" - Sonunda! Veee arkadaşın dili varmış !

"Selam"

"Sen yani siz kasabamıza yeni taşındınız değil mi?"

"Hı hı"

"Hoş geldiniz, burada ben Jared güzellik!"-Ben sana güzelliği gösterirdim ama ilk günüm ! Sakin!

"Sağol, ben Candra tanıştığıma sevindim Jared ama gitmeliyim."

Arkamı dönüp kaçıcakken önüme geçip

"Bu arada babam bu okulun müdürü bir şeye ihtiyacın olursa söylemeye çekinme."

"Olur, reşekkürler ve iyi dersler!"

Tamam Candra derse git ve gülümse. Hem neden bu kadar kızdın ki. Yardım etmek isteyen bir çocuk. Yakışıklıda. En azından gözleri güzel, dişleride. Saçlarıda fena sayılmaz. Belli sporcuda kasları çok ... Ah ne yapıyorum ben!

"Dikkat et!"

Bir de böyle cinsler var.

"Pardon?" - kibar olmak zor bir şey olmamalı.

"Bana omuz attın!"

"Yani?" - Umursamamak en iyisi...

"Özür dile!"

"Belki sen bana omuz attın nereden bileceğiz bana da sen attın gibi geldi." - Akıllı zeki ve çok fena olduğumu kabul ediyorum, gerçekten benim için sorun değil. ;-)

Elini kaldırıp bana vuracağı zamanda kolunu tuttum. Gözünü sevdiğim dövüş dersleri...

"Alex ne yapıyorsun sakin ol dostum o yeni öğrenci."

Arkamdan gelip beni kenara çeken ve karşımdaki adını Alex olarak koymaya uygun görülmüş adamı sakinleştiren kişiyi tahmin edin.

Jared!

Alex bana yan bir bakış atıp"Bir daha olmasın" diye mırıldandı ve gitti.

"Gel seni sınıfına götüreyim hadi. İlk günün güzel bitsin" deyip koluma girdi- canım,birici ve ilk arkadaşım.

Ders nasıl başladı nasıl bitti anladım kimse beni fark etmedi. İşimemi geldi bozuldum mu onuda anlamadım. Saçma bir gün ama ne yaparsın katlanacağım. İşin ucunda özgür biriyim artık.

Okula geliyorum, insanlarla tanışıp arkadaş oluyorum.

Ben düşüncelere dalmış sınıftan çıkarken Jared ı gördüm.

Evet ilk arkadaşım biraz fazla sıcak kanlı ama olsun ilk arkadaş.