SOUL-MATE • jjk

-19-

----------

Tam yurt odamın önüne geldiğimde telefonum titredi ve mesaj gelmişti.

Kimden: Kookie

"İstemeyi unutacağını biliyorum. Ayrıca dediklerine gelecek olursak.. Bu yüzü, bu gülümsemeyi nasıl unutabilirim ki? Sabah uyandıktan, gece uyuyana kadar, uykumda bile hep aklımda olacaksın. Dikkatli ol Rin Rin-ah! Şimdi gidiyorum. Seni seviyorum.

--------------------

Attığı mesaja bakıp gülümsedim. Beni kötü anımda bile gülümseten adama aşıktım ben. 

İçeri girdim ve direkt yatağıma geçtim. Uyumam lazımdı. Biraz da olsa şu kasvetten uzaklaşmam lazımdı.
---------

2 saat boyunca debelenmeme rağmen zorla uyumuştum ama sonunda uyumuştum. Kalktığımda saat 10'a geliyordu.

E ben şimdi uyudum, gece ne yapacaktım?

Tamam.

Buldum.

Ayağa kalktım ve pratik kıyafetlerimi çantama koydum. Pratik yapmaya gidecektim çünkü kafamı dağıtmam lazımdı, yoksa böyle boş boş durursam gece boyunca kafayı yiyeceğimi biliyordum.

Kulaklıklarımı taktım ve şirket binasına yürümeye başladım. Binadan içeri girdiğim de kafam eğikti ve çikolatalı süt olan büyük bi el beni durdurdu.

Elin kime ait olduğunu anlamak için kafamı kaldırdım ve karşımda şirket görevlisi olan koruma ajusshi vardı.

Elindekini aldım ve gülümseyerek;

"Sanırım şuan ihtiyacım olan tek şey buydu."

Parmaklarını şıklatarak;

"Eheey! Tahmin etmiştim."

Kıkırdadım ve;

"Nasılsın, ajusshi?"

Oturduğu yerin arkasından bir şişe daha çikolatalı süt çıkartıp açtı ve elimdekini alıp açtığını elime sıkıştırdı. O da elindekini açıp masasına dayanarak içmeye başladı ve;

"Ben iyiyim de, sen değil gibisin?"

İç çektim ve sütümden bir yudum alıp;

"Çok mu belli?"

Kaşlarını kaldırıp;

"Bu saatte pratik yapmaya geldiğine göre bir sorunun var gibi"

Anlamayarak;

"Nasıl yani?"

Gülümsedi ve doğruldu;

"Siz minik ergen stajyerler genellikle dertleri olduğunda veya canlarını birşeye sıktıkları zaman, yalnız başlarına pratik yapmaya gelir. Sen de onlardan birisin bugün."

Hayret ederek;

"Vaaay bee Ajusshi, bende seni kahin sanacaktım az daha. Sen ezber yapmışsın halbuki!"

Kahkaha attı ve bende ona eşlik ettim.

"3. Kat 2. Pratik odası boş. Rahat rahat stresini atabilirsin."

Gülümsedim ve merdivenlere yürürken arkamı dönüp sütü kaldırarak;

"Teşekkür ederim! Mutlaka ödeyeceğim!"

Gülümseyerek el salladı ve;

"Önüne bakta düşme!"

Tam önümü döndüğüm de merdivenlere tökezledim ve ağzımın ortasına yapışıyordum. Neyse ki, yapışıyordum.