8.Bölüm: Kanlı Eylem!

28.6K 1.7K 183
                                    

Keyifli okumalar❤

~Bu bölümdeki kişi ve olaylar hayal ürünüdür. ~

~~~~~~~~

" Rektör istifa! " Nidaları yankılanıyordu üniversitenin kampüsünde. Tüm öğrenciler ayaklanmıştı. Son yaşanılan olay ile birlikte herkes öfkesini kusuyordu.

  Üniversite öğrencilerindem bir tanesi bölüm hocası tarafından tecavüze uğramış, rektör de madur öğrencinin yanında değil suçlu hocanın yanında yerini almıştı. Tüm ülke bu haber ile ayaklanmıştı. Bu yapılan insanlığa sığmayacak, ahlaksızca bir davranıştı. Hiçkimse bu iğrençliğin yanında yer alamaz, olayı örtpas edemezdi.

" Bedenime dokunma! Kadın istismarına hayır! "

Kadınlı erkekli öğrenci grupları slogan atmaya devam ederken, sivil polis ekipleri kampüsün girişinde sıralanmış öğrencilere müdahale etmek için emir bekliyorlardı.

Minel, Deniz ile kol kola girmiş, kalabalık grubun en ön saflarında yer almıştı. Yıllarca üvey abisi tarafından gördüğü iğrençliğe ne kadar sessiz kaldıysa bugün bir o kadar haykıracaktı yapılan haksızlıklara. Kendinden emin bir şekilde eline aldığı megafonu açıp derin bir nefes aldı ve konuşmasını yapmaya başladı. Gazeteciler Minel'in fotoğraflarını çekmeye başlamışlardı.

" Bir ülkenin adaleti, o ülkede yaşayan milletin geldiği medeniyet düzeyini yansıtır. İlk önce bir kadın olarak, hukuk fakültesinde okuyan, geleceğin avukatı, hakimi, savcısı olarak, en çok da bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak konuşuyorum. Bırakın kadına, hiçbir canlının artık şiddet görmesini istemiyoruz! Kadın olduğumuz için aşağılanmak, her gün çeşitli şekillerde şiddete maruz kalmak, isteğimiz dışında bedenimize dokunulmasını istemiyoruz! Her gün evimizden çıkarken sanki bir daha dönemeyecekmiş gibi hissetmek, sokakta yürürken ikide bir arkamıza bakmak, korkutulmak ve toplumsal baskıya maruz kalmak istemiyoruz! Eğer bu ülkede yaşayan insanlar Müslüman ise ve Müslümanlık dininde evlilik dışı ve zorla zina yasak ve haramsa neden ülkemizde gün geçtikçe bu olaylar artıyor? Neden hakimler, savcılar gereken cezayı vermiyor. Özgecan'ın ne suçu vardı. O da bizim gibi öğrenciydi ve okulundan evine dönerken sapık bir dolmuş şoförü tarafından saldırıya uğradı. Özgecan tüm gücüyle karşı koyup savaşınca da dolmuş şoförü tarafından  vahşice öldürüldü.  22 Yaşında, zihinsel engelli Sinem, 5 aşşağalık tarafından belki de defalarca tecavüze uğradı. Bu durum Sinem 16 Haftalık hamileyken ortaya çıktı. Yakalanıp mahkemeye sevk edilen suçlular, Sinem çığlık atıp sesini çıkartmadığı için şuan aramızda gezmekteler. Zihin yaşı 11 12 yaşındaki bir çocuğa eş değer olan engelli bir birey kendisinden akıllı ve güçlü insanlara karşı kendisini nasıl savunabilir? Bu kararı veren hakime ve savcılara soruyorum, vicdanınız o ahlaksızları serbest bırakmaya nasıl el verdi? Arkadaşımıza yapılan bu iğrençliğin karşısında durmayıp hoca müsfettesinin yanında yer alan rektörümüze soruyorum. Hiç mi vicdanınz sızlamadı yalan ifade verirken? Başınızı yastığa nasıl rahat koyuyorsunuz? Bu ülkede kadın olmak, belki de bir intihar sebebidir. Tacevüze, tacize, her türlü baskı ve şiddete maruz kalıp susmamız istenir. Sesimizi çıkaramayız rızası vardı denilir. Küçük yaşta evlendirilip sapık zihniyetli insanların kucağına atılır. Töre, namus denilerek zorla evlendirilip öldürülürüz. Bunların hepsi bu ülkede adaletin yokluğundan kaynaklanıyor! Ya adaleti getireceksiniz! Ya da kadınlar söke söke adaleti getirecek! Artık susmayın! Bizleri de susturmayın! "

  Minel konuşmasının ardından megafonu arkadaşının eline verip polis memurlarının yanına doğru ilerledi. Baş komiser Hakan, biraz önce konuşma yapan kızın kendilerine doğru geldiğini gördüğünde merakla birkaç adım atıp polis arkadaşlarının önünde durdu. Minel birkaç adım sonrasında Başkomiser Hakan'ın yanına gelip endişeli gözlerle ona baktı.

NİKÂH MASASI ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin