2 bölüm

27 7 3
                                    

Sabah istemsizce açılan gözlerimi isteyerek kapadım. Çünki açılan gözlerim okul için açılmışdı ve dün eve çok geç gelmişdim. Nisa sürtüğü beni eşşek gibi çalışdırdı ve üstelik bu gün gideceğim okul benim için yeni olucakdı. Yerimden kalkıb banyoya ilerledim. Yüzüme 2-3 su çırpıb malum işimi de yerine yetirdim ve banyodan çıkdım.

Donduğum için kendime doladığım baktaniyeyle dolaba doğru yaklaşdım. Okul kiyafetlerimi çıkarıb yatağın üzerine bırakdım. Onları giymem için üzerimdekileri çıkardım ve okul kiyafetlerini üzerime geçirdim. Aynanın karşısına geçib saçlarımı taradım düz oldukları için fazla uğraşmadan düzene sokdum.

Makyaj masasına bakmadan çantamı alıb odamdan çıktım. Odamın durumu vahimdi. Eger bu odanın resmini sosyal mediada paylaşırsam büyük tepki alır. Ve sonucunda ömür boyu evde kalırım. Aşağı inib evdekileri selamladım.

"Sana da günaydın kızım. Ee heyecan varmı?bugün yeni okulun var."
"Hayır yaa ne heyecanı. Sorun varsa 1-2 hafta tatil yapardık dimi. Niye başka okula yoluyorsunuz ki."
Babam qazete okuyor,annemse benim saçmalıklarımı dinliyordu. Sanki bi şey olmuşdu ve bunların bütün neşesini almışdı

"Abim nerde?"tam on ikiden vurdum. Bu soruyla her ikisinin de yüzleri düşdü.
" Nerde olucak içib kızlarla egleniyordur."
Aldığım cevabdan anlaşılan oydu ki abim her ikisini de kızdırmışdı. Fazla yaralarını  deşmeyib kalkdım.
"Ben çıkıyorum. Afiyet olsun."
"Aa kızım ben bu gün işe gitmeyicem. Haberin olsun."
"Tamam annecim. Bu iyi oldu odamın sana ihtiyacı var. Görüşürüz."

Çantamı alıb,koridora çıkdım. Kabanımı üzerime geçirib dışarı çıkdım. Hava soğuk değildi. Güneşli ama rüzgarlıydı. Yazdı,en sevdiyim havaydı. Apartmandan çıkıb Hilaya durakda onu beklediğimle ilgili mesaj atarak telefonu yeniden çantama atdım.

Duraga doğru yavaş-yavaş ilerledim. Durağa vardığım zaman Hilanın kızgın-kızgın bana bakdığını gördüm. Sanırım çok fazla Hilanı bekletdim. korkarak ona yaklaşdım. Sinirli-sinirli bana  baktı ve konuşmaya başladı.

"Azra neden geç kaldın kızım yaa. İlk okul günümüzde okula geç kalmak istemiyorum. Neyse çok konuşmanın yararı yok zaten." Gercekden Hilanın böyle tepki vereceğini hiç zannet miyodum. Ne bileyim onun daha sinirli olacagini düşünmüşdüm. Allahım sanırım Hila bugün güzel tarafından kalkmış.

Durağa otobüs  1-2 dakika sonra gelmişdi. Hilayla beraber otöbüse bindik. Arkalarda bir  boş yerin olduğunu fark edince o tarafa doğru Hilayla beraber irerledik" yeni okul hakkında ne düşünüyon. Ayy inşallah aynı sınıfta oluruz."

Bunu gercekden bende istiyordum.
"Evet sensiz bir beni düşünemem Hila. Sen benim biricik kankimsin." Hilayı şımartmayı gerçekden çok seviyorum. O benim çoçukluk arkadaşım.

Otöbüsten indik ve okulun girişine doğru irerledik. Okulun bahçesinde ki insanlar sanki okula metour düşmüş gibi bize bakıyordular. Gercekden ben bunları döverim

Hilayla konuşarak beraber okula doğru yönelince bana çarpan kıza yöneldim."Ay gerçekden çok özür dilerim. Sizi görmedim"
Karşımda ki kız gercekden çok tatlı ve şirin kıza benziyordu.
Ona moral vermek için  gülümseyerek söyledim.
"Özür dilemene gerek yok. Senin suçun yok biz önümüze bakmıyoduk. Bu ara da benim adım Azra buda ar..."

Hilanın benim lafımı kesmesiyle onun tarafa döndüm.
"Benim de adım Hila memnun oldum. Eğer rahatsız olmazsan bizi müdür odasına götürür müsün . Yeni geldiğimiz için hiç bir yeri tanımıyoruz da."

"Yeni gelen kızlar siz misiniz. Çok güzelmişsiniz okulumuzun yeni favorileri olacağınızdan eminim ve tabii ki sizi müdür odasına götürürüm. Ah kendimi tanıtmayı unutdum

Sesini düzeltmek için hafifce öksürdü ve kendini tanıtmaya başladı.
"Ben Hayat kolejinin öğrencisi Melis İncesu"

Ellini uzatarak Hila ve benle tokalaşdı.

"Sanırım artık sizi müdür beyin odasına götürsem iyi olur" okul gerçekden çok güzeldi boyası ,boyu filan.

Müdür beyin kapısını tıklatarak içeri odasına girdik.
"Meraba Ferhat bey yeni öğrencilerimizi getirdim de sınıflarını soracakdık

"Ferhat bey bize elini uzatınca önce ben sonraysa Hilayla tokalaşdı.

"Merhaba kızlar. Azrayı zaten tanıyorum ikinizde  iyi bi ögrencige benziyorsunuz.Ama size çok üzecek haberim var. Yerler dolu  oldugu için Azra 12-a da Hilaysa Melisle aynı sınıfda yani 12-c de.Meliscim lütfen arkadaşlarına sınıfları konusunda yardımcı olur musun?"

Hilayla aynı sınıfta olamayacagımız için gerçekden çok üzgündüm. Ama hiç olmazsa aynı okuldayız diğil mi?

Hila ve Melis sınıflarına gitdiler.
Bende kapıların üstündeki harfleri okuyarak kendi sınıfımı buldum. Kapını açarak içeri girdim.Girdim girmez olaydım bu ne amk. Bunlar sanırım okulu kerhaneyle karışdırmışlar. Size ne gördüğümü söyleyeyim öğretmen masasının üstünde bir kız ve onu öpen daha dorusu sömüren Yagızı görüyorum.

Ben napıcağımı şaşırmış durumda kalırken onlardan gözümü kaçırarak en arka sıraya doğru ilerledim. Belki de öksürürsem ayrılırlar diye düşünerek hafifce öksürdüm.

Kız Yağızı sömürmeye devam ediyordu ama Yağız ondan ayrılarak sürtüğe cevap verdi" bu kadar yeter güzelim sanırım rahatsız olanlar var gece görüşürüz"

Oha amk burda aile var yavaş gel noluyo lan 'goco goroşoroz' ben kendi kendime konuşurken Yağız benim oturduğum sıraya doğru ilerledi.bu ara da sürtük kız çokdan gitmişdi.

" Benim yerim de oturduğunu biliyor musun acaba küçük" bu ne dedi az önce bana küçük mü dedi yoksa ben mi az önceki olayın şokundaydım anlayamadım. Yalnız allah var falım sakız reklamlarında ki erkeklerden daha yaxışuklu

"Tapulu malın mı allah aşkına git o kadar yer var bir yere otur. Zaten sinirliyim senden çıkarmayayım hırsımı. Hem ben küçük değilim küçük olsaydım senle aynı sınıfta olmazdık " Bana sen gerçek misin bakışı attıkdan sonra kaşını kaldırarak konuşmaya başladı.

"Sana gerçekden  iyi yapıp  küçük demişim kaçınçı sınıfta okuyodun buraya gelmeden önce doğruyu söyle bence ilk okul 3 eğer tapulu malın mı diye sorarsan evet küçük, tapulu malım. Bu ara da söylemeği unuttum okula hoş geldin küçük"

bana göz kırparak yanım da rahat şekilde yayılarak oturdu.
Zil çalınca her kes  yerlerine geçmeye başladı. Her kez bana bön bön bakıyordu.

Hoca sonunda sınıfa geldi. Selamlaşmak için ayağa kalkdığımda Yağızdan başka her kesin hocayı selamladığını fark etdim.

Hoca tam bir sürtüğe benziyordu. Götünün biraz altında biten eteğiyle ve kırmızı rujuyla sürtüklüğünü öne sürüyordu. Bu hocanın ingilizce hocası olduğuna inanamıyordum .

Tahmin etdiğim gibi sıkıcı geçen dersden sonra kendimi sınıfdan dışarı atdım. Ders yetmiyormuş gibi bir de Yağızın yanımda oturması sıkıntımı ikiye katlıyordu . Aslında okula çok kalmamışdı. İki ay falan. Sanırım buna dayana bilirim.

Okul bitdiğinde Hila ve Melisle buluşdum.
"Kızlar hadi benim şarkı provam var. Oraya gidelim de sizi Açelyayla ds tanışdırıyım. Eminim sizi çok sevecekdir."

Media:Azra Demir








Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin