SCANDES

2 1 1
                                    

Fox tanrıçaya yalnız konuşmak istediğini söyledi. Ana tanrıça Fox u odasına doğru yönlendirdi. Fox zaten çokça geldiği odayı ezberlemişti. Tanrıça Fox a baktı. Fox çok uzatmadan konuya girdi. Vincent ın o altının içinden çıkmasının bir yolu varsa neden onu o altına hapsettiniz? Dedi. Tanrıça Fox a hayatta verdiği en zor kararı anlatıyordu. Vincent altına dönüştükten sonra yaptıklarını anlatmıştı Fox a. Kimsenin bilmediği gerçeği de anlatmaya karar vermişti. Fox Sioux aslında hapis değil. İlk başta herkes öyle bilsin istediğim için onu hapsettim. Ama Sioux o altına dokunduğunda babasını hissetti. Bu zamanın geleceğini hep biliyordum. Ona her şeyi anlattım. Sioux onu çıkarmanın tek yolunun ikimizden birinin kanı olduğunu biliyordu. O yüzden onu bu olayların dışında tutmak için bir anlaşma yaptım. Perilerle yaptığım bu anlaşma ile oğlumun ruhunu başka bir bedene koydum. Oğlum Sioux un bedenini ise yaktım. Bu yüzden senin benim odamda Vincent ile konuşmana izin verdim. Çünkü Vincent altına hapsedildiğinde buradan çıkacağı günü ve intikam planlarını anlatmaya başlamıştı. Babamın öldüğünü bilmiyordu. Ondan intikam almaktan bahsediyordu sürekli. BU kadar süre orda kalmış bir savaşçının çıktığında ne kadar vahşice davranacağını bilmiyordum. BU yüzden o altının içinden çıkmasını göze alamazdım. Fox peki biz neden Arcanum a gidiyoruz tanrıçam dedi. Tanrıça sadece Periler diyebildi.

Perilerle yaptığı anlaşma ile perilere birçok taviz vermişti Tanrıça

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Perilerle yaptığı anlaşma ile perilere birçok taviz vermişti Tanrıça. Periler anlaşma dışındaki kimseye görünmezlerdi. Tanrıça sözlerine devam etti. Bütün Bildiğiniz Phoebeyi ele geçirdiler aslında. Sadece siz onları göremiyorsunuz. Kendilerine Arcarum u ele geçirmek için ordu üretiyorlar. Fox şaşkınlıkla dinliyordu. Tanrıça zamanında benim konuştuğum bir elmas vardı. Babam onu Arcarumdaki bir ejderhadan çalmıştı. Bütün krallıkları kurduğum güç o elmastan geliyordu. Babam orada hiç görmediği kadar çok elmas olduğunu söyledi. Eğer siz oraya perilerden önce gidip bir elmas bulabilirseniz perilerden ebediyen kurtulmuş oluruz dedi. Babamı tanrı kral yapan bu elması senin bulmanı istiyorum Fox dedi Tanrıça. Fox istemeye istemeye de olsa kendi gezegenini kurtarmak için bu görevi kabul etti. Aslında düşündüğü şey tabi ki de elması eğer o bulursa tanrı kral olacak olmasıydı. Fox bir düşündü sonsuz dilek hakkı. Her şeyi yapabilirdi. Tanrıça Fox a bir kez daha seslendi. Kendine gelen Fox düşüncelerinden utandı. Tanrıça ona güveniyordu. Phoebenin geleceği Fox a bağlıydı. Artık o bir kahramandı. Tanrıça Fox a göreviniz kolay olmayacak diyerek bir kağıt uzattı. Fox eline aldığı boş kağıda bakarak Tanrıçam bu kağıtta hiçbir şey yazmıyor dedi. Tanrıça Holland Fox a bir kalem uzattı. Holland Fox a bu kağıt ve kalem sihirlidir. Gördüğün bir canlının sana remini çizer ve özelliklerini görmeni sağlar. Fox kalem ve kağıdı çantasına koyup ana salona geçti. Salonda hala muhafızlar bu kuş ile nasıl uçacaklarını tartışıyorlardı. Fox un gelmesi ile görev başlamış oldu. Griffin e bindiler ve yolculuk başladı. Havada uçarak ilerleyen 6 kişi birbirlerini daha iyi tanımaya çalışıyordu. Julia bu muhafızların lideriydi. Dövüşte çok iyi olması ile ün salmıştı. Quentin hayvanlar konusunda uzmandı. Her türlü hayvanı tanır ve onlarla karşılaşıldığında ne yapılması gerektiğini bilirdi. Ayrıca doğada nasıl hayatta kalınacağı konusunda hafife alınmayacak bir bilgisi vardı. Katy klasik bir haritacıydı. İşinde de çok mükemmel olduğu söylenemezdi. Fox kraliçenin verdiği haritayı ona vermişti. Drake gruptaki en değişik insandı. Julia ile kıyaslanamayacak olsada iyi bir savaşçıydı. Juliadan farkı ise savaştığı ortam koşullarına hızlıca adapte olabiliyor ve düşmanını saha avantajını kullanarak yeniyordu. Taylor ise grubun bilim adamı gibiydi. Kendi ürettiği bir alet ile saraydan getirdiği suyun hala soğuk kalmasını sağlamıştı. Bu olay Fox u çok şaşırtsa da diğer muhafızlar bu duruma alışmış gibi gözüküyordu. Quentin Fox a ileride uçan birkaç şey gördüğünü söyledi. Fox çantasından çıkardığı kalem ve kağıdı eline aldı. Uçan şeylere doğru bakıyordu. Kalem birden harekete geçti. Fox kalemi bıraktı. Sihirli kalem ipinden kurtulmuş bir Sioux öküzü gibi hızlıca hareket etmeye başladı. kalemin ucundan kağıda geçen mürekkepler sonunda bir şeye benzemeye başlamıştı. Kalem durup uçan yaratık tamamlanınca kağıt konuşmaya başladı. Bu yaratığın adının Hyman olduğunu söyledi kağıt.

 Bu yaratığın adının Hyman olduğunu söyledi kağıt

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kağıda söz vermeden Quentin atladı söze. Çok tehlikeli uçan canlılardır. Yanlarına yaklaşılmasını pek sevmezler. Genelde grup halinde gezerler. Singland topraklarında yaşarlar. Quentin sustuğunda kağıt sanki hiç sözü kesilmemiş gibi Quentin ile aynı şeyleri söyledi. Fox Griffin i uçuran Julia ya etrafından dolaşmasını söyledi. O an Taylordan bir ses çıktı. Fox arkasını döndüğünde arkalarında bir grup Hyman sürüsünün daha olduğunu gördü. Hymanlar onlara saldırmadan önce acil iniş yapmaları gerekiyordu. Drakeden bir fikir geldi. Scandes topraklarına inelim. Orası bataklıktır. Hymanlar oraya gelemez. Drake yine saha avantajının onlarda olacağı bir yer bulmuştu. Julia Griffini Scandes topraklarına indirdi. İniş güzel yapılmış olsa da bataklığa inerken Griffin in ayaklarını bataklığa saplanacağı hiç akıllarına gelmemişti. Zavallı Griffin bataklıktan ayaklarını kurtarmak için çırpınıyordu adeta. Muhafızlar yere indiklerinde tek sürprizin bu olmadığını fark ettiler. Bu bataklık Phoebe tarihindeki en korkunç efsaneyi barındırıyordu. Bunyip denen bu yaratık yaklaşık üç insan boyunda ve tek bir hamlesi ile bir insanı parçalayabilecek güçteydi. Quentin in söylediğine göre yakınlardan gelen ses burada bir Bunyip olduğunu işaret ediyordu. Bir an önce Griffini bataklıktan çıkartmaları gerekiyordu. Hala can haliyle çırpınan Griffin in yanına kimse yaklaşamıyordu. Bunyip Griffinin çıkardığı sesleri fark etmiş olmalıydı ki Bunyipin çıkardığı ses giderek artıyordu. Quentin kaçalım önerisinde bulundu. Julia eğer kaçarsak Griffin Bunyipe yem olur ve bizde asla Arcanuma varamayız dedi. Fox söze girdi savaş pozisyonu alın. Fox mızrağını oluşturmuş bekliyordu. Muhafızlara baktı. Juliada iki kısa kılıç vardı. Drakete ise omzuna koyduğu o koca kılıç vardı. Diğer üç muhafızda da birbirlerinin aynısı kılıçlar vardı. Önce bataklıktan çıkan dev gibi bir kafa gördüler ardından onlara doğru yürüyen büyük bir gövde. Bunyip büyük bir pantere benziyordu. Ama bataklıklarda yasıyor ve Bataklığın altında uzunca bir süre nefes almadan durabiliyordu. Bunun sebebi akciğerlerinin normal hayvanlardan farklı oluşuydu. Akciğerleri kendi içerisinde 8 tane ayrı akciğerciğe ayrılıyordu. Bu ak ciğerlerinin boyutu bile bir ınsanın akciğerine göre çok büyüktü. Fox tekrar arkasına baktığında Tayloru göremedi. Taylor yakınlardaki yüksek bir kayaya şekil vermeye çalışıyordu. Fox Taylora bağırdı. Şimdi sırası mı bunun. Taylor cevap verdi. Buradan kurtulmamızın tek yolu bu dedi. Bunyip iyice yaklaşmıştı ancak koca cüssesi onu hantal yapıyordu. Fox ani bir kararla muhafızlara emretti. Siz Taylora yardım edin ben Bunyipi oyalarım. İlk saldırı Foxtan gelmişti. Mızrağını Bunyipe fırlatan Fox bir sürpriz ile karşılaştı. Mızrak Bunyipin derisine giremedi. Bunyip mızrağı hissetmemişti bile. İkinci hamle bunyipin saldırısı oldu. Kocaman pençesini Fox un kafasına doğru indiren Bunyipte şaşkındı. Çünkü patisi Cree kalkanına takılmıştı. Fox kanatlarının üstünlüğünü kullanmak istiyordu. Havalandı ancak Bunyipten böyle bir hamle beklemiyordu. Bunyip Fox u tek hamlede canlı canlı yutmuştu. Sonunda Taylorın ne yaptığını anlamış olan Julia Foxun diri diri yutulduğunu görünce Drake e seslendi. Sıra bizde Drake. Julia Bunyipin üstüne koştu. Hantal bacaklarının altından kayıp bıçaklarını savurdu. Hiçbir işe yaramamıştı. Drake de hemen Julianın arkasındaydı. O kocaman kılıcını yaratığa savurdu. Yaratık ortadan ikiye ayrıldı. Ama bu Drake in koca kılıcının işi değildi. Bunu yapan Foxun içeriden yaptığı mızrak darbeleriydi. Bunyipi yenmişlerdi Ancak çıkan sesler daha çok Bunyipin dikkatini çekmişti. Taylorun kayayı oya oya yaptığı makara sonunda bitmişti. Fox makaranın bir tarafındaki ipi Griffinin vücuduna bağladı. Diğer ipi ise beş muhafız aynı anda çekiyordu. Griffin bataklıktan çıkmıştı. Julia tekrar Griffinin kontrolünü almış ve uçarak buradan uzaklaşmışlardı. Hymanlar ortada yoktu ve daha önlerinde uzun bir yolculuk vardı.



TanrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin